• YILLIK İZNİN KULLANILDIĞININ YAZILI BELGE İLE KANITLANMASININ GEREKMESİ

                                  
    YARGITAY
    22.HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2012/9985
    2013/345
    22.01.2013
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/ 57
       
    • YILLIK İZNİN KULLANILDIĞININ YAZILI BELGE İLE KANITLANMASININ GEREKMESİ
     


    ÖZETİ İşçinin ücretli izin hakkını kullandığını ispat yükü işverene ait olup, kanun ve ücretli izin yönetmeliğine göre, yıllık ücretli izin hakkının kullanıldığının, işçinin imzasını havi ücretli izin defteri ya da eşdeğer nitelikteki yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yıllık ücretli izin hakkı, çalışırken talep edilemeyeceğine göre, bu hakkın kullanıldığına dair ilişkin imzalı belgeler de doğal olarak çalışılırken düzenlenir. İşveren tarafından dosyaya ibraz edilen “Tutanak” başlıklı belgede, davacının yıllık ücretli izin süreleri belirtilmiş ve belgenin altında          davacının “okudum, kabul ettim” şeklinde imzalı beyanının yer aldığı görülmektedir. Belgede davacının kullandığı izinlerin hangi tarihler arasında kullanıldığı gösterilmemiş ise de, davacının imzalı beyanı dikkate alındığında, bu belgenin yıllık ücretli izin hakkının kullanıldığına kuvvetli bir delil teşkil ettiği açıktır

     
     
                 

    DAVA                                   :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                         Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                         Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Çolak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

                Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini  belirterek, kıdem-ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.
                Davalı vekili, davacının işyerinde kavga ve huzursuzluk çıkarmasından dolayı haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
                Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebeple feshedildiğinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
                Hüküm, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
                1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine  karar verilmiştir.
                2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağını hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
                Davacı, dava dilekçesinde hangi yıllara ait izin hakkını kullanmadığına dair açıklamada bulunmaksızın, istem sonucunda soyut olarak izin ücreti talebinde de bulunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki, çalışırken alınan ibranameye itibar edilemeyeceği yönündeki değerlendirmeye ve hesaba itibar edilerek bu istek hüküm altına alınmıştır.
                İşçinin ücretli izin hakkını kullandığını ispat yükü işverene ait olup, kanun ve ücretli izin yönetmeliğine göre, yıllık ücretli izin hakkının kullanıldığının, işçinin imzasını havi ücretli izin defteri ya da eşdeğer nitelikteki yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yıllık ücretli izin hakkı, çalışırken talep edilemeyeceğine göre, bu hakkın kullanıldığına dair ilişkin imzalı belgeler de doğal olarak çalışılırken düzenlenir. İşveren tarafından dosyaya ibraz edilen “Tutanak” başlıklı belgede, davacının yıllık ücretli izin süreleri belirtilmiş ve belgenin altında             davacının “okudum, kabul ettim” şeklinde imzalı beyanının yer aldığı görülmektedir. Belgede davacının kullandığı izinlerin hangi tarihler arasında kullanıldığı gösterilmemiş ise de, davacının imzalı beyanı dikkate alındığında, bu belgenin yıllık ücretli izin hakkının kullanıldığına kuvvetli bir delil teşkil ettiği açıktır. Mahkemece belgeye karşı davacıdan diyecekleri sorulmadan, bilirkişinin çalışırken alındığı yönündeki hatalı değerlendirmesine itibar edilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki, davalı vekili temyiz dilekçesinin ekinde söz konusu belgeyi destekleyen ve doğrulayan nitelikte davacının izinli olduğu günleri gösterir işyeri kayıtları sunmuştur. Ücretli izin hakkından doğan alacağın ifa edildiğine ilişkin olması itibariyle bu belgenin de değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir.
                Mahkemece, davacıya, yukarıda sözü edilmiş tutanak başlıklı ve işe giriş çıkış kayıtlarını gösterir belgelere karşı diyecekleri sorularak tespit edilmeli ve bundan sonra tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir.
                SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ