• ÜRETİMİN AZALMASI

     
    YARGITAY
    22.HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2015/3532
    2015/5423
    18.02.2015
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK /18-21
     
       
    • ÜRETİMİN AZALMASI
    • FESİHTEN KISA BİR SÜRE SONRA İŞYERİNİN KAPANMASI
    • GEÇERLİ FESİH
    •  
      ÖZETİ Somut uyuşmazlıkta, iş yerinde üretimin azaldığı ve fesihten kısa bir süre sonra da iş yerinin kapandığı sabittir. Bozma sonrası mahkemece yapılan araştırma sonucu davacı işçinin yapabileceği işler için yeni işçi alınmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının iş sözleşmesinin fesih tarihi öncesi ve sonrası yeni alınan personelin davacı ile aynı konum ve görev tanımına uygun nitelikte olmadıkları, feshin son çare ilkesine uygun hareket edildiğinden iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.

     
     
         
                 

    DAVA   : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. Baştemur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işletmesel sebeplere bağlı yeniden yapılanma sebebiyle fesh edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş ve Dairemizce yapılan incelemede fesihten sonra davacının yapabileceği işler için yeni işçi alınıp alınmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği belirtilerek araştırmaya yönelik  olarak bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkeme, iş sözleşmesinin feshinden önce başka çare bulunduğu ve işverence bu yollara başvurulmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Bozma sonrası verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
    Dosya içeriğinden, davalı işverenlikte üretim operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin iş yerinde üretimin azalması, mevcut planlamalar ve organizasyonel sebeplerden dolayı feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, iş yerinde üretimin azaldığı ve fesihten kısa bir süre sonra da iş yerinin kapandığı sabittir. Bozma sonrası mahkemece yapılan araştırma sonucu davacı işçinin yapabileceği işler için yeni işçi alınmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının iş sözleşmesinin fesih tarihi öncesi ve sonrası yeni alınan personelin davacı ile aynı konum ve görev tanımına uygun nitelikte olmadıkları, feshin son çare ilkesine uygun hareket edildiğinden iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 105,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 18.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    .
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ