• ÜCRETİN UZUN SÜRE ÖDENMEMESİ HALİNDE YEMİN TEKLİFİ YAPILABİLECEĞİ

     
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2009/14257
    2011/14328
    11.05.2011
    İlgili Kanun / Madde
    4857.S.İşK/32
       
    • ÜCRETİN UZUN SÜRE ÖDENMEMESİ HALİNDE YEMİN TEKLİFİ YAPILABİLECEĞİ
    • ÜCRET ALACAĞINDAN TAKTİRİ İNDİRİM YAPILAMAYACAĞI
    • ÜCRETİN ÖDENDİĞİNİ İŞVERENİN İSPAT ETMESİNİN GEREKMESİ


     
      ÖZETİ Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hâkimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir
    Yukarda açıklanan ilkeler gereğince, bilirkişi raporu ile belirlenen ve ödendiği ispatlanamayan ücret alacağında takdiri indirim uygulanmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ücret alacağından yasal dayanağı olmadığı halde indirim yapılması hatalıdır.
     
                 

    DAVA                                    :Davacı,    kıdem, kötüniyet tazminatı, yıllık izin, ücret, genel ve hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                         Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                         Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi G.Demirtaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarını talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.    
    4857 sayılı İş Kanununun 37. maddesine göre, işçiye ücretinin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
    4857 sayılı İş Kanununun 5754 sayılı yasayla değişik 32. maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
    Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hâkimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir(Yargıtay 9.HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K ).
    Somut olayda; davalı taraf, ücret alacağının ödendiğini kanıtlayamamıştır.
    Yukarda açıklanan ilkeler gereğince, bilirkişi raporu ile belirlenen ve ödendiği ispatlanamayan ücret alacağında takdiri indirim uygulanmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ücret alacağından yasal dayanağı olmadığı halde indirim yapılması hatalıdır.
    2-Kötüniyet tazminatı isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olup,  bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ