• TOPLUM YARARINA ÇALIŞMA PROGRAMI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/2
    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2021/8796
    Karar No. 2021/14726
    Tarihi: 21.10.2021

    lTOPLUM YARARINA ÇALIŞMA PROGRAMI (TYP) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN İŞÇİ OLDUĞU
    lTOPLUM YARARINA ÇALIŞMA PROGRAMI KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SENDİKA ÜYESİ OLABİLECEKLERİ

    ÖZETİ: Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda toplum yararına program kapsamında çalıştığı dönem bakımından davacının işçi niteliğinde olduğunun ve işçi sendikalarına üyelik hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi yerindedir.
    Yukarıda yazılı sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) kısmının birinci bendinde yer alan “davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin İPTALİNE” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin hukuka aykırı olduğunun TESPİTİNE” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, işçi-işveren ilişkisinin en temel unsurları ücret ödeme, prim yatırma, çalışma süresi ve çalışma koşullarını belirleme, TYP çalışanlarının üçüncü kişilere verecekleri zararlardan…vb. iş hayatına ilişkin tüm denetim, gözetim ve yükümlülük yüklenici olarak adlandırılan kamu kurum kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, sivil toplum kuruluşlarının sorumluluğunda olduğunu, kamu kurum ve kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, TYP kapsamında çalıştırmış oldukları TYP çalışanlarına işyeri ve/veya işletmenin asıl işini yaptırma yolunu tercih ederek muvazaalı işlem tesis ettiğini, kamu kurum kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ile TYP çalışanları arasında işçi-işveren ilişkisinin kurulduğunu, e-Devlet üzerinden TYP çalışanlarının sendika üyeliklerine izin verilmemesinin, işçi sendikaları ve işçiler arasındaki ilişkiye engel olması, toplu iş sözleşmesi imzalama ve örgütlenme hakkının ihlali niteliğinde olduğunun, TYP çalışanlarının çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliğinin normlar hiyerarşisindeki yerinin T.C. Anayasası, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Milletlerarası Sözleşmelerden sonra geldiği nazara alınarak müvekkilinin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesi gerektiğini, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesi gerektiğini, müvekkilinin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesini, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesini engelleyen T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 30131237-000- E.1894126 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile üyelik başvurusunun reddine ilişkin sataşmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince;
    “Davacı tarafın tarafın istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE, yeniden esas hakkında karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının KALDIRILMASINA,
    1)Davacının davasının KABULÜ ile davacının işçi statüsünde olduğu kabul edildiğinden sendikaya üye olma hakkına sahip olduğunun TESPİTİNE, davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin İPTALİNE,
    2)Davalı bakanlığın davacının üyeliğini engelleyen işleminin tedbiren durdurulması talebinin KABULÜNE, davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin DURDURULMASINA,
    3)Davacının e-devlet sisteminde sendika üyelik bölümünün aktif hale getirilmesi talebinin iç işleyişle ilgili olması ve davaya konu edilemeyeceği nedenle REDDİNE”
    Karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Somut uyuşmazlıkta, maddi olay tarihi itibariyle toplum yararına program kapsamında çalışan davacı işçinin sendika üyelik hakkı talebiyle dilekçe ile başvuruda bulunması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının dava konusu yazısı ile “6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun'a göre işçi sendikalarına üye olabilmek için 4857 sayılı İş Kanun'a göre işçi olarak çalışmak gerektiği ve TYP kapsamında çalışanlar hakkında 4857 sayılı Kanun uygulanamayacağından, TYP kapsamında çalışanların 6356 sayılı Kanun'a göre kurulmuş olan işçi sendikalarına üye olunamayacağı değerlendirilmektedir.” gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda toplum yararına program kapsamında çalıştığı dönem bakımından davacının işçi niteliğinde olduğunun ve işçi sendikalarına üyelik hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi yerindedir.
    Bununla birlikte, dava konusu işlemin iptalinin olanaklı olup olmadığı ayrıca değerlendirmeye muhtaçtır. Bilindiği üzere esas itibariyle bir idari işlemin iptali ancak idari yargıda talep edilebilir. Nitekim 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2’nci maddesine göre “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları” idari yargının görev alanı içerisinde düzenlenmiştir.
    Dava konusu Bakanlık işlemi özü itibariyle bir idari işlem niteliğinde ise de, uyuşmazlık 6356 sayılı Kanun’dan kaynaklandığından aynı Kanun’un 79 uncu maddesi gereğince iş mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Diğer taraftan inceleme konusu dava 6356 sayılı Kanun’da açık olarak düzenlenmediğinden, somut uyuşmazlıkta ancak dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti talep edilebilir. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu idari işlemin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.

    Açıklanan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden, temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    Sonuç:
    Yukarıda yazılı sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) kısmının birinci bendinde yer alan “davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin İPTALİNE” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “davalı bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02/08/2019 tarih, 30131237-000-E.1894126 sayılı işleminin hukuka aykırı olduğunun TESPİTİNE” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ