• TİS SONA ERDİĞİ TARİHTE İSTİFA NEDENİYLE TARAF İŞÇİ SENDİKA ÜYELİĞİNİN SONA ERMİŞ OLMASI

    İlgili Kanun / Madde
    2822 S.TSGLK/6,9

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2006/9890
    Karar No: 2006/30806
    Tarihi:      22.11.2006

    l TİS SONA ERDİĞİ TARİHTE İSTİFA NEDENİYLE TARAF İŞÇİ SENDİKA ÜYELİĞİNİN SONA ERMİŞ OLMASI
    l İSTİFA EDEN İŞÇİ AÇISINDAN TİS HİZMET AKDİ OLARAK DEVAM EDEMEYECEĞİ

    ÖZETİ: Davacı TİS sona ermeden 30.1.1996 tarihinde TİS'ne taraf işçi sendikasından istifa etmiş ve istifa gerçekleşmiştir. Başka bir anlatımla TİS'nin sona erdiği 30.6.1996 tarihinde davacı taraf işçi sendikasının üyesi olmadığı gibi, TİS'dende yararlanmamaktadır. Bu nedenle TİS'nin davacı yönünden hizmet akdi olarak devam ettiğinin kabul edilmesi mümkün değildir.

    DAVA: Davacı, kıdem ve kötü niyet tazminatları, fazla çalışma parası, hafta tatili gündeliği ikramiye, yakacak ve giyim yardımları ile bayram yardımı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
    1-Davalı davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerini aldığını ve ibraname verdiğini savunmuştur. Davalı tarafça ibraz edilen ve imzası inkar edilmeyen ibranamede fazla çalışma ücreti alacaklarının alındığı belirtilmiştir. Buna rağmen fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
    2-İşyerinde 1.7.1995 - 30.6.1996 tarihleri arasında yürürlükte kalan TİS'de kıdem tazminatının 45 gün üzerinden hesaplanacağı kararlaştırılmış, bu tarihten sonra akdin feshi tarihine kadar yeni bir TİS imzalanmamıştır.
    Davacı TİS sona ermeden 30.1.1996 tarihinde TİS'ne taraf işçi sendikasından istifa etmiş ve istifa gerçekleşmiştir. Başka bir anlatımla TİS'nin sona erdiği 30.6.1996 tarihinde davacı taraf işçi sendikasının üyesi olmadığı gibi, TİS'dende yararlanmamaktadır. Bu nedenle TİS'nin davacı yönünden hizmet akdi olarak devam ettiğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının kıdem tazminatının işveren tarafından 30 gün üzerinden hesaplanıp ödenmesi doğrudur. Bu sebeple Mahkemenin 45 gün üzerinden yapılan hesaplamaya değer vererek fark kıdem tazminatını hüküm altına alması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ