• SÜRESİNDE ÖDENMEYEN YAŞLILIK AYLIĞI

     
    YARGITAY
    10.HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2011/3108
    2011/8442
    07.06.2011
    İlgili Kanun / Madde
    506 SSK/116
       
    • SÜRESİNDE ÖDENMEYEN YAŞLILIK AYLIĞI
    • YAŞLILIK AYLIĞINA MAHKEME KARARAI İLE KAZANILSADA BİRİKMİŞ AYLIKLARA FAİZ ÖDENMESİNİN GEREKMESİ
      ÖZETİ: Mahkeme kararı sonucunda yaşlılık aylığına hak kazanılmış olsa dahi; süresinde ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile ödenilmesi gerekmekte olup, anapara ödenmeden eldeki dava açılmakla faiz isteminin saklı tutulduğunun kabulü halın icabıdır. Mahkemece; davacıya 1.5.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edilmesi karşısında; faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, Kuruma tanınan 506 sayılı Yasanın 116. maddesindeki 3 aylık işlem süresinin varlığı gözetilerek, 01.08.2007 tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak dava tarihine kadar faiz alacağı ile sorumluluğun kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu faiz isteminin reddine dair karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
                 


    Dava, ödenmeyen yağlılık aylıkları ve faiz alacağının tahsili işlemine ilişkindir.
    Mahkemece, kararında belirtilen gerekçelerle dava konusuz kaldığından karar verilmesine ver olmadığına karar verilmiştir.

    Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz işleklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Esin Zeynep Sarıtepe tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davacı tarafından açılan tespit davası sonucumla; Tekirdağ İş Mahkemesinin 27.03.2007 tarih ve 2O07/337E-20O8/58 Karar sayılı ilamı ile, "davacının 1.5.2007 tarihi itibariyle Sosyal Sigortalar Kurumundan yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine" karar verilmiş Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 28.09.2009 tarih ve 2008/9678 E-2009/14687 Karar sayılı ilamı ile vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmak suretiyle söz konusu karar kesinleşmiştir

    Davacı iş bu dava ile, tahsis talep tarihi olan 12.4.2007 tarihi ile dava tarihine kadar ödenmeyen yaşlılık aylık tutarı olarak 11.000,00 TL ile ve tahsis talebinin red tarihi olan 8.5.2007 tarihinden dava tarihine kadar 2.406,00 TL birikmiş faiz alacağının davalı Kurumdan tahsilini talep etmiştir

    Mahkemece, tespit kararının kesinleşme tarihi olan 28.09.2009 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın 116. maddesinde belirtilen "3 aylık makul sure içerisinde olmak üzere" 31.12.2009 tarihinde yaşlılık aylığının bağladığı ve 18.1.2010 tarihinde birikmiş aylıkların davacıya ödenmiş olması sebebiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve faiz isteminin reddine karar verilmiştir,
     Alacaklının nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile, nakdin kullanılması olanağını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı kanun ya da hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları açısından özel olarak düzenlenen, tahsil için zararın ve kusurun varlığı şart olmayan bir tür tazminat, bir medeni semere olarak tanımlan faiz kavramı kapsamındaki temerrüt faizi de; muhtemel zararların giderilmesi amacıyla doğrudan doğruya yasa koyucu tarafından öngörülmüş bir karşılık olup, talep edilebilmesi için gerçekten bir zarar görülmüş olması gerekli değildir. Bu konuda borçluya bir ispat hakkı tanınmadığı gibi, borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olması da şart değildir. Borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olarak, alacaklının aksi iddia olunmayan farazi zararının asgari oranda giderilmesine yönelik, para borcunun fer'isi niteliğindeki (BK. Md.l13/2 ve 131) faizin, asıl alacakla birlikte sona ermemesi için saklı tutulması, ya da, halin icabından saklı tutulduğunun anlaşılması da yasal hır gerekliliktir.

    Açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında değerlendirme yapıldığında; Mahkeme kararı sonucunda yaşlılık aylığına hak kazanılmış olsa dahi; süresinde ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile ödenilmesi gerekmekte olup, anapara ödenmeden eldeki dava açılmakla faiz isteminin saklı tutulduğunun kabulü halın icabıdır. Mahkemece; davacıya 1.5.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edilmesi karşısında; faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, Kuruma tanınan 506 sayılı Yasanın 116. maddesindeki 3 aylık işlem süresinin varlığı gözetilerek, 01.08.2007 tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak dava tarihine kadar faiz alacağı ile sorumluluğun kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu faiz isteminin reddine dair karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O halde, taraf vekillerinin bu yönlen amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ