• İŞYERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜN KAPATILMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/18-21,29

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2005/39145
    Karar No: 2006/943
    Tarihi:      23.01.2006

    l İŞYERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜN KAPATILMASI
    l KAPATILAN BÖLÜMDEN İŞÇİ ÇIKAR-TILIRKEN OBJEKTİF DAVRANILIP DAVRA-NILMADIĞININ ARAŞTIRILMASI ZORUNLULUĞU
    l FESHİN SON ÇARE OLMASI İLKESİNİN GÖZETİLMESİ

    ÖZETİ: Bölüm kapatma nedeniyle işçi fazlalılığı oluşup oluşmadığı, davacının kapatılan bölümde çalışıp çalışmadığı, kapatılan bölümdeki personelin ne şekilde değerlendirildiği, fazlalık teşkil eden personel sayısı, fazla olan personelin seçiminde ve fesihte objektif davranılıp davranılmadığı, sosyal seçim kriterlerinin göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı, fesihten önce veya sonra işe alınanların sayısı ve nitelikleri, davacının çalıştığı bölüme yada aynı düzeyde başka bölüme alınıp alınmadıkları, feshin son çare olduğu ilkesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı, feshe son çare olarak bakılıp bakılmadığı dosya içeriğinden tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, biri işyerinde yapılan üretim, diğerleri hukuk ve işletme konularında uzman olmak üzere üç kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile işyerinde inceleme yapılarak yukarıda belirtilen hususları içerecek şekilde alınacak rapor sonucuna göre işe iade isteği hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.

    DAVA: Davacı, feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı işçi, davalı şirkete ait işyerinde çalışmakta iken, iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini, fesih bildiriminde kapatıldığı belirtilen bölümde çalışmadığını, davalının kapattığı bölümdeki işçileri kendi bölümünde çalıştırmaya başladığını ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı işveren, şirketin son iki yıldır zarar etmesi ve işyerinde CP 4 üretim biriminin kesin ve devamlı surette faaliyetine son verilmesi üzerine davacının çalıştığı birimde kadro fazlalığı oluştuğu için iş sözleşmesinin feshedildiğini, İMKB'ye gönderilen 27.4.2005 tarihli yazı ve aynı tarihli Yönetim Kurulu Kararı uyarınca şirket zararının ortadan kaldırılmasına yönelik yeniden yapılanma çalışmaları içinde olunduğuna, hedef pazarlar için katma değeri yüksek özel ürünlere yönelineceğine ve Kurtköy Tekstürize İplik İşletmesi ile Adana fabrikasındaki bazı üretim makinelerinin kapatılacağına ve yaklaşık 500 işçinin iş sözleşmelerinin feshine karar verildiğini, iş sözleşmesi feshedilirken İş Kanunu'nun 29.maddesi uyarınca sendika temsilcileri ile yapılan görüşme ve protokolde kararlaştırılan kriterlerin dikkate alındığını, feshin geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davalı işyerinde üretim azlığı ve daralmanın söz konusu olmadığı, işyerinin zarar etmediği, işyerinde üretimin aralıksız devam ettiği, fabrikanın her hangi bir bölümünde üretimin durmadığı aksine CP 3 bölümünün halen normal kapasitede çalıştığı, iş sözleşmesinin feshinden sonra da üretimin aralıksız devam ettiği, CP 4 bölümü hariç davacının çalıştığı bölüm dahil olmak üzere hiçbir bölümün kapanmadığı, davacının çalıştığı bölüme davacının iş sözleşmesi feshedilirken kapatılan bölümden işçi aktarılmasının fesih sebebi yapılmasının mantıklı bir neden ile açıklanamadığı, Petrol-İş Sendikasının üye davacı dahil 281 işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İK.nun 29/son maddesi uyarınca geçersiz nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    4857 Sayılı İş Kanunu'nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işletmenin,işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.İşletmeyi veya işyerini etkileyen objektif nedenlerle ortaya çıkan işgücü fazlalığı sonucunda, işçinin işyerinde çalışma olanağı ortadan kalkmış ise fesih için geçerli bir sebebin varlığından söz edilir. İşveren amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu işletmesel kararlar alabilir. Ancak, işletmesel karar sonucunda, tedbir olarak düşünülen feshin zorunlu hale gelmiş olması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin fesih konusunda keyfi kararları yargı denetimine tabidir.
    Öte yandan, işletmesel kararla varılmak istenen hedefe fesihten başka bir yolla ulaşmak mümkün ise fesih için geçerli bir nedenden söz edilemez.Fazla çalışmalar kaldırılarak,işçinin rızası ile esnek çalışma biçimleri getirilerek,işçiyi başka işte çalıştırarak yada meslek içi eğitime tabi tutarak amaca ulaşma olanağı var iken feshe başvurulmaması gerekir.Kısaca fesih, son çare olmalıdır.
    Somut olayda, işyerinde CP 4 bölümünün kapatıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bölüm kapatmanın şirketin zarar etmesi sonucu alınan yeniden yapılanma kararı çerçevesinde yapıldığı, işten çıkarmada sendika temsilcileri ile yapılan protokolde belirtilen kriterlerin göz önüne alındığı davalı işverence ileri sürülmüş ve bu konuda 27.4.2005 tarihli Yönetim Kurulu Kararı, İMKB'na yazılan aynı tarihli yazı ve 2.5.2005 tarihli toplantı tutanağı sunulmuştur. Davacı kapatılan bölümde çalışmadığını, kapatılan bölümdeki işçilerin kendi bölümüne aktarıldığını, ayrıca fesihten önce ve sonra yeni işçi alındığını belirtmiştir. Davacının iddiaları ve davalı işverenin savunmaları işyerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile incelemeyi gerektirmektedir. Gerçekten, bölüm kapatma nedeniyle işçi fazlalılığı oluşup oluşmadığı, davacının kapatılan bölümde çalışıp çalışmadığı, kapatılan bölümdeki personelin ne şekilde değerlendirildiği, fazlalık teşkil eden personel sayısı, fazla olan personelin seçiminde ve fesihte objektif davranılıp davranılmadığı, sosyal seçim kriterlerinin göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı, fesihten önce veya sonra işe alınanların sayısı ve nitelikleri, davacının çalıştığı bölüme yada aynı düzeyde başka bölüme alınıp alınmadıkları, feshin son çare olduğu ilkesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı, feshe son çare olarak bakılıp bakılmadığı dosya içeriğinden tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, biri işyerinde yapılan üretim, diğerleri hukuk ve işletme konularında uzman olmak üzere üç kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile işyerinde inceleme yapılarak yukarıda belirtilen hususları içerecek şekilde alınacak rapor sonucuna göre işe iade isteği hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.1.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ