• İŞYERİ DEVRİ


               T.C.
        YARGITAY
    9. Hukuk Dairesi              
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2015/28049
    2019/415
    09.01.2019
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK/6
    1475 S. İşK/14

     
       
    • İŞYERİ DEVRİ
    • İŞYERİ DEVRİNDE TEMEL ÖLÇÜTÜN EKONOMİK KİMLİĞİN KORUNMASI OLDUĞU
    • İŞYERİ DEVRİNİN FESİH NİTELİĞİNDE OLMAMASI NEDENİYLE TAK BAŞINA İŞYERİ DEVRİNİN FESHE BAĞLI HAKLARI TALEP OLANAĞI VERMEYECEĞİ
      ÖZETİ İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
    Devirden sonra işyerindeki ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanabilmesi için, yürütülen faaliyetin devirden sonra yeni işveren tarafından aynı veya özdeş biçimde sürdürülmesi ölçütü yanında, işyerinin taşınmaz ve taşınır malları ile maddî olmayan varlıkların, işyerinde çalışan işçilerin sayı ve uzmanlık bakımından çoğunluğunun, bunun yanı sıra müşteri çevresinin devredilip devredilmediği, devir öncesi ve sonrasındaki faaliyetler arasında benzerlik olup olmadığı, devir sebebiyle işyerinde faaliyet askıya alınmışsa askı süresi gibi koşullar da göz önünde tutulmalıdır.
    İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez
     
     
               




                                         Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin 02.01.2005-06.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde makinacı çalıştığını, çalıştığı işyerinin davalıdan önce Dilber Yurdakul adına kayıtlı olduğunu, son aylık net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, çalışma saatlerinin sabah 08:00 akşam 18:30 olduğunu, öğleden önce ve sonra 15 dakika çay molası ve 1 saat yemek molasının olduğunu, cumartesi saat 13:00 kadar çalışıldığını, iş yoğunluğu nedeni ile pazar günleri çalıştığını, mesai saatleri dışında Salı-Çarşamba-Cuma günleri akşam saat 21:00 kadar mesaiye kaldığını, dini bayramlarda çalışmadığını, milli bayramlarda çalıştığını, son bir yıl hariç çocuk yardımı almadığını iddia ederek; bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili,davacının davalı işyerinde 26.12.2012-12.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş akdinin işin bitimi ve faaliyete devamın imkansızlığı nedeni ile davacının rızası ile sonlandırıldığını, davacının kıdeminin 1 yıl olmaması nedeni ile tazminata hak kazanamayacağını, davacının ücretinin asgari ücret olduğu ve aldığını iddia ettiği ücretin gerçekleri yansıtmadığını, davacının fazla mesai, hafta tatili, dini ve milli bayram tatili ve yıllık ücret talebinin haksız olduğunu, davacının fazla mesai iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece,  davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
              1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
    İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
    Devirden sonra işyerindeki ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanabilmesi için, yürütülen faaliyetin devirden sonra yeni işveren tarafından aynı veya özdeş biçimde sürdürülmesi ölçütü yanında, işyerinin taşınmaz ve taşınır malları ile maddî olmayan varlıkların, işyerinde çalışan işçilerin sayı ve uzmanlık bakımından çoğunluğunun, bunun yanı sıra müşteri çevresinin devredilip devredilmediği, devir öncesi ve sonrasındaki faaliyetler arasında benzerlik olup olmadığı, devir sebebiyle işyerinde faaliyet askıya alınmışsa askı süresi gibi koşullar da göz önünde tutulmalıdır.
    İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının 13/06/2013 tarihinde başka yerde işe girişinin yapıldığı anlaşılmakla davalı şirket ile sigorta girişi yapılan şirket arasında işyeri devri olup olmadığı hususu araştırılarak feshe bağlı alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti taleplerinin tespit edilecek sonuca göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ