• İŞVERENİN İFLASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/17, 41
    1475 S. İşK/14
    2004 S. İİK/194

    T.C.
    YARGITAY
    9. Hukuk Dairesi  

    Esas No. 2016/12267
    Karar No. 2019/9548
    Tarihi: 25.04.2019   

    l İŞVERENİN İFLASI
    l İŞÇİNİN TARAF OLDUĞU DAVLARIN İFLASTA ACİL İŞLER KAPSAMINA GİRECEĞİ
    l İFLAS İDARESİNİN MÜFLİSİN YERİNE GEÇEREK DAVANIN DEVAM EDECEĞİ

    ÖZETİ: İşçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava, işçinin sosyal durumu itibariyle 2004 sayılı Kanun'un 194. maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir. Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hasıl olmakta ise de masaya dahil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas idaresi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas idaresi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler.Somut olayda davalı şirketin dava devam ederken iflasına karar verilmesi üzerine davanın iflas idaresine karşı görülmeye devam edilmesi ve kayıt kabul davası olarak sonuçlandırılmasında isabetsizlik olmasa da kayıt kabul davaları maktu harç ve maktu vekâlet ücretine tabi olduğundan, davalı hakkında nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

    "İçtihat Metni"
    MAHKEMESİ: İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı isteminin özeti: 
    Davacı vekili, müvekkilinin 02/05/2006-28/01/2011 tarihleri arası davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
    Davalı cevabının özeti: 
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz: 
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    Gerekçe: 
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
    Somut olayda davacının ıslah dilekçesinin davalıya 10/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/12/2013 tarihinde süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-İflasın açılması ile müflisin taraf olduğu hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar duracağı genel kural ise de, yine bu hükmün müstacel haller, tazminatsız ceza davaları, şeref ve haysiyete tecavüzden ve cismani zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka davalarının uygulanamayacağı kabul edilmiştir. 2004 sayılı Kanun'un 194. maddesinde ayrık tutulan "Müstacel haller" den maksat, acele görülmesi gereken ve durduğu takdirde verilecek hükmün faydasız kalacağı gerçeğidir. Bu davalarda hakim takdir hakkını kullanarak müstaceliyet kararı vermek suretiyle yargılamaya devam eder. İşçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava, işçinin sosyal durumu itibariyle 2004 sayılı Kanun'un 194. maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir. Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hasıl olmakta ise de masaya dahil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas idaresi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas idaresi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler.Somut olayda davalı şirketin dava devam ederken iflasına karar verilmesi üzerine davanın iflas idaresine karşı görülmeye devam edilmesi ve kayıt kabul davası olarak sonuçlandırılmasında isabetsizlik olmasa da kayıt kabul davaları maktu harç ve maktu vekâlet ücretine tabi olduğundan, davalı hakkında nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ