• İŞE İADE DAVASI SONRASI ÇALIŞTIRILMAYAN SÜRE İÇİN TAKTİR EDİLEN DÖRT AYLIK ÜCRETE İLİŞKİN İŞ KAZASI SİGORTASI PRİMİNİNDE YATIRILMASININ GEREKMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    506 S.SSK/80
    4857 S.İşK/21

    T.C
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ

    Esas No: 2006/12679
    Karar No: 2007/1436
    Tarihi: 01.02.2007                                 
                    
    l İŞE İADE DAVASI SONRASI ÇALIŞTIRILMAYAN SÜRE İÇİN TAKTİR EDİLEN DÖRT AYLIK ÜCRETE İLİŞKİN İŞ KAZASI SİGORTASI PRİMİNİNDE YATIRILMASININ GEREKMESİ

    ÖZETİ: Yukarıda verilen bilgiler ışığı altında; davanın yasal dayanağı 4758 Sayılı Yasanın 21.Maddesi ile 506 Sayılı Yasanın 80 ve devamı maddeleri olup; 4758 Sayılı İş Yasasının 21/3 maddesi "Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir" hükmünü içermekte olup, hükümden de açıkça anlaşıldığı üzere, işçilik ücreti ve diğer hakları elde eden sigortalının sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakılması mümkün değildir. Zira Sosyal Güvenlik Hakkı, devletin kurduğu sosyal güvenlik düzeninin bireylere tanıdığı sosyal nitelikteki haklardır.
    Her ne kadar anılan dönemde, işverenin fesih kararı ile birlikte taraflar arasındaki hizmet akdinin son bulacağı düşünülebilir ise de; mahkemece verilen feshin geçersizliği kararı ile birlikte taraflar arasındaki hizmet akdi hukuken geçerli hale geldiğinden işveren, bu döneme ilişkin iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortası prim borcundan sorumlu olup, bu borcu kuruma ödemesi gerekir.

    DAVA: Davacı, işe iade isteminde bulunan işçilere boşta geçen süre için ödenen 4 aylık ücret nedeniyle SSK'na verilen ek prim bildirgeleri ve 4 aylık dönem bordrolarındaki iş kazası ve meslek hastalıkları priminin uygulanmaması yönündeki itirazların reddine ilişkin işlemin haksızlığının tespiti ile haksız olarak tahakkuk ettirilerek tahsil edilen miktarların yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Şerafettin Özyürür tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, davacı işverence hizmet akitleri feshedilen işçilerin , açılan dava sonucu verilen feshin geçersizliği ve işe iadelerine ilişkin kararın onanarak kesinleşmesi üzerine, işverence İş Yasasının 21/3.maddesine göre kararın kesinleşmesine kadar ki çalışılmayan en fazla 4 aylık süreye ilişkin ücret ödemesi nedeniyle; işverenin bu sürede iş kazası ve meslek hastalığı priminden sorumlu olup olmayacağı hususuna ilişkindir.
    Dava konusu somut olayda; davacı A.Ş.'ye ait, işyerinde çalışırken hizmet akitleri işverence feshedilen 152 işçinin, işe iadelerine ilişkin olarak açtıkları dava sonucu Adana 2.İş mahkemesince verilen iade kararlarının  Yargıtay 9.Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, kesinleşme sonrası işverence, işçilere 4857 Sayılı İş Yasasının 21/3 maddesi gereği  4 aylık süreye ilişkin  ücret ödemesi yapıldığı ve ayrıca bu dönemlere ait ek aylık ve dört aylık sigorta prim bildirgelerinin verildiği , kurum tarafından anılan dönem için sigorta prim tahakkukunun {bilirkişi hesabına göre 13.239,98 YTL/si iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primi olmak üzere) yapıldığı, işverence de bu prim borcuna ilişkin olarak kısmi bir ödemenin yapıldığı hususlarında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davaya konu olan uyuşmazlık, yukarıda bahsi geçen 4 aylık sürede davacı işverenin iş kazası ve meslek hastalığı prim borcundan sorumlu olup olmayacağına ilişkin olup; mahkemece, anılan dönemde fiili çalışma olmaması ve iş kazası-meslek hastalığı riski bulunmaması nedeniyle kurumca tahakkuk ettirilen iş kazası meslek hastalığı prim borcundan sorumlu olmadığının tespiti , yapılan ödeminin de yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir.
    Yukarıda verilen bilgiler ışığı altında; davanın yasal dayanağı 4758 Sayılı Yasanın 21.Maddesi ile 506 Sayılı Yasanın 80 ve devamı maddeleri olup; 4758 Sayılı İş Yasasının 21/3 maddesi "Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir" hükmünü içermekte olup , hükümden de açıkça anlaşıldığı üzere, işçilik ücreti ve diğer hakları elde eden sigortalının sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakılması mümkün değildir.Zira Sosyal Güvenlik Hakkı, devletin kurduğu sosyal güvenlik düzeninin bireylere tanıdığı sosyal nitelikteki haklardır.
    Her ne kadar anılan dönemde, işverenin fesih kararı ile birlikte taraflar arasındaki hizmet akdinin son bulacağı düşünülebilir ise de ; mahkemece verilen feshin geçersizliği kararı ile birlikte taraflar arasındaki hizmet akdi hukuken geçerli hale geldiğinden işveren, bu döneme ilişkin iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortası prim borcundan sorumlu olup, bu borcu kuruma ödemesi gerekir.
    Mahkemece, belirtilen bu maddi ve hukuki olgular karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ