• İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ VE BORDROLARIN KESİNTİLİ ÇALIŞMANIN KARİNESİNİ OLUŞTURMASI

    YARGITAY
    21. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2004/6121
    2004/9586
    09.11.2004
    İlgili Kanun / Madde
    506 S.SSK/79

     
     
    • İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ VE BORDROLARIN KESİNTİLİ ÇALIŞMANIN KARİNESİNİ OLUŞTURMASI
      ÖZETİ: Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
                 

             Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 14.11.1998-4.1.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
             Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
              Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Mursal tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.   

             Davacı, davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini ve işçilik alacaklarını  istemiştir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak kısmen hüküm altına alınmıştır.
             Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
             Somut olayda, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak davalı işverenin ibraz ettiği 1999 yılının 2.dönem ve 3.dönem ücret bordrolarında davacının imzası  olduğu halde bu sürelerle ilgili istemin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.                                              
             Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
             O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
             SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ