• İŞÇİNİN İŞVEREN ALEYHİNE KONUŞMALARININ ELEŞTİRİ SINIRLARI İÇERİSİNDE OLMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK. /17,24,25

    T.C
    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2013/1758
    Karar No. 2014/262
    Tarihi: 17.01.2014

    l İŞÇİNİN İŞVEREN ALEYHİNE KONUŞMALARININ ELEŞTİRİ SINIRLARI İÇERİSİNDE OLMASI
    l ELEŞTİRİLERİN İŞ AKIŞINI BOZMASI HA-LİNDE GEÇERLİ FESİH NEDENİ OLABİLE-CEĞİ, HAKLI FESİH NEDENİ OLAMAYACAĞI

    ÖZETİ: Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur. Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi işyerinde kullanılan araçlara takip kiti konulması üzerine olumsuz sözler söylemesi ve savunma vermekten imtina etmesi nedeniyle tazminatsız olarak feshedilmiş, mahkemece söz konusu feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmiştir. Dinlenen tanık beyanları, taraflarca sunulan deliller dikkate alındığında, davacının aracına takılan takip kitinin çalışması ile ilgili olarak yaşadığı teknik aksaklıklar nedeniyle işverene başvurduğu, çalışma arkadaşları ile bu konuda yaptığı konuşmaların ise eleştiri kapsamında kaldığı, işçinin belirtilen davranışının işyerinde olumsuzluklara neden olduğu kabul edilse dahi ancak geçerli fesih sebebi sayılacağından ihbar ve kıdem tazminatlarını almasına engel oluşturmayacağı açıktır. Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçeyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    DAVA:   Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davacı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi Y. Baştemur tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı şirkette otobüs şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini belirterek müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, iddia edilen diğer hakların da mevcut olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, yargılama sırasında toplanan delil durumuna göre, fazla mesai ücreti isteği ile hafta tatili alacağı hüküm altına alınmış, diğer talepler ise reddedilmiştir.
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur. Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi işyerinde kullanılan araçlara takip kiti konulması üzerine olumsuz sözler söylemesi ve savunma vermekten imtina etmesi nedeniyle tazminatsız olarak feshedilmiş, mahkemece söz konusu feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmiştir. Dinlenen tanık beyanları, taraflarca sunulan deliller dikkate alındığında, davacının aracına takılan takip kitinin çalışması ile ilgili olarak yaşadığı teknik aksaklıklar nedeniyle işverene başvurduğu, çalışma arkadaşları ile bu konuda yaptığı konuşmaların ise eleştiri kapsamında kaldığı, işçinin belirtilen davranışının işyerinde olumsuzluklara neden olduğu kabul edilse dahi ancak geçerli fesih sebebi sayılacağından ihbar ve kıdem tazminatlarını almasına engel oluşturmayacağı açıktır. Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçeyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla mesai ve hafta tatili alacakları yönünden davalı tarafın zamanaşımı def'i dikkate alınarak yapılan hesaplamada dava tarihinde yanlışlık yapılmış olup, bu husus bozma nedenidir.
    4-Davacının fazla mesai alacağı ile birlikte bir kısım alacaklarının ödenmesi için davalı işyerine ihtarname gönderdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre davalı tarafın fazla mesai alacağı bakımından davalı işyerini temerrüde düştüğü tarihin dikkate alınarak faiz başlangıcının belirlenmesi gerekli iken mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır.
    5-İşçinin yerine getirmekte olduğu işin niteliği gereği ve kanuni düzenlemelere göre kullanıldığı anlaşılan takograf kayıtları ve işverence tutulduğu belirtilen seyir defterlerinin de fazla mesai ücreti alacağı ve hafta tatili alacağı değerlendirilirken dikkate alınması gereklidir. Bu nedenle dosyada bulunan takograf kayıtlarının ve seyir defterlerinin detaylı bir şekilde incelenerek varsa davacının fazla mesai alacağının ve hafta tatili alacağının hesaplanması gerekmektedir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ