• İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ

     
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2010/42629
    2013/4444
    06.02.2013
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İş. K/17
       
    • İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ
    • İHBAR TAZMİNATINA HAK KAZANAMAYACAĞI
     
    ÖZETİ İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
    İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
    .
     
                 

    DAVA                                   :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının  ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
                                         Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                         Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Kılınç  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
     

                A) Davacı İsteminin Özeti:
                Davacı vekili, asıl dava dilekçesinde, müvekkilinin 10 Temmuz 2000 tarihinden itibaren Laboratuvar teknisyeni olarak çalışmaya başladığını, çalışmasına önce Çağ Hastanesi ve Sağlık Hizmetleri AŞ işyerinde başladığını, çalışması devam ederken 10 Ekim 2008 tarihinden itibaren davalı şirkette çalışmasına devam ettirildiğini, her iki işyerinden birinin diğerinin devamı olduğunu, aralarında iç içe hukuki ve fiili organik bağlantı söz konusu olduğunu, davacının iş akdinin 21 Mayıs 2009 tarihinde davalı işverence haksız, ihbarsız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini, net ücretinin 760,00 TL olduğunu, yıllık izin haklarının eksik kullandırıldığını iddia ederek, FİH saklı kalmak üzere kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.  
                Birleşen dava dilekçesinde ise, davacının 2009 yılı Mart ve Nisan aylarına ait ödenmeyen maaş alacakları için icra takibi başlatıldığını, sonrasında tahsil edildiğini, diğer bir takip dosyası ile de Mayıs ayına ait 21 günlük ödenmeyen ücret alacağı için takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
                B) Davalı Cevabının Özeti:
                Davalı vekili, davacının iş akdinin şirketçe haklı nedenlerle feshedildiğini, işyerine geç gelmeyi ya da gelmemeyi alışkanlık haline getirmiş olan davacının iş akdinin 21.05.2009 tarihinde değil, 24.05.2009 tarihinde feshedildiğini, davacının işyerine sürekli gelmemeye başladığı tarihi sanki işyerinden kovulduğu tarihmiş gibi mahkemeye sunmaya çalıştığının görüldüğünü, hak kazandığı yıllık izinlerini kullandığını, davacının bir alacağı çıkması halinde dava ve ıslahtan itibaren faiz istenebileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
                Birleşen dava karşısında, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, fesih tarihinin 24.05.2009 olduğunu, davacının maaş alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
                C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
                Mahkemece, 22.05.2009, 23.05.2009 ve 24.05.2009 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediği gerekçesi ile iş akdine son verildiği, ancak dinlenen davacı tanığının, davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile icra takibi yapıldığını ve icra takibinin davalıya tebliğ edilmesi üzerine iş akdine son verildiğini beyan ettiğinden, tutulan tutanaklara itibar edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
                D) Temyiz:
                Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
                E) Gerekçe:
                1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
                2-İhbar tazminatı açısından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
    İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
                Davacının 21 Mayıs 2009 tarihinde ödenmeyen işçilik alacakları ile ilgili işveren hakkında takip yaptığı ve bu tarihten itibaren işyerine devam etmediği dosya kapsamından anlaşılmakla, haklı nedenle olsa dahi iş akdini eylemli olarak fesheden davacı işçinin ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
                F) Sonuç:
                 Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ