• İŞÇİNİN FESHE GEREKÇE YAPILAN EYLEMİ NEDENİYLE İŞ AKIŞININ BOZULMAMIŞ OLMASI

     
    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2015/21488
    2015/25562
    28.09.2015
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK/18-21

     
       
    • İŞÇİNİN FESHE GEREKÇE YAPILAN EYLEMİ NEDENİYLE İŞ AKIŞININ BOZULMAMIŞ OLMASI
    • İŞÇİNİN SAVUNMASININ ALINMAMIŞ OLMASI
    • GEÇERSİZ FESİH
      ÖZETİ  Mahkemece nöbet yerinin erken terkedilmesi geçerli fesih sebebi olarak kabul edilse de davacının kıdemi, geçmiş çalışma süresi içerisindeki çalışması bakımından herhangi bir olumsuzluk bulunmaması, iddia edilen erken ayrılma bakımından savunmasının alınmamış olması ve bu durum sebebiyle herhangi bir olumsuzluğun ortaya çıktığı ileri sürülmediği gözönünde bulundurulduğunda davacıya isnad edilen eylemler geçerli veya haklı sebeple fesih oluşturabilecek nitelikte olmadığından mahkemenin işe iadesinin reddi kararı yerinde olmayıp  4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.



     
     
         
                 

    DAVA   : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi V. Ulusoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı İsteminin Özeti;
      Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı İsteminin Özeti;
        Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin mazeret bildirmeden devamsızlık yapması sebebiyle feshedilediğini, haksız ve yersiz açılan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
    Gerekçe;
        Mahkemece, davacının yaptığı iş bakımından yaşlı insanların bakımından sorumlu olduğu, nöbet yerini habersiz olarak erken terketmesinin sorumluluğu altında olan insanların sağlık sorunları yaşamaları riskini doğurduğu ve bu durumun işveren bakımından geçerli fesih sebebi oluşturacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz;
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
      Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
       4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Sözkonusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve iş yerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.  İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.    
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Davacının 03.12.2011-08.10.2014  tarihleri arasında davalı işyerinde bakıcı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından mazeretsiz işe gelmeme dolayısıyla sona erdirildiği anlaşılmıştır. İşveren tarafından haklı sebeple fesih sebebi oluşturacak nitelikte ard arda iki gün mesaiye sebepsiz olarak gelmeme hususunun bulunmadığı, işveren tarafından tutulan tutanaklar içeriğinin çelişkili olduğu, davacı vekili savunmasında belirtildiği şekilde yirmidört saat çalışma yirmidört saat dinlenme sistemi bulunmasına rağmen işten erken çıktığı günün ertesi günü için devamsızlık kaydı olması mümkün olamayacağından haklı fesih sebebi işverence ispatlanamamış, nitekim mahkemenin gerekçeli kararında bu durum belirtilmiştir.
    Mahkemece nöbet yerinin erken terkedilmesi geçerli fesih sebebi olarak kabul edilse de davacının kıdemi, geçmiş çalışma süresi içerisindeki çalışması bakımından herhangi bir olumsuzluk bulunmaması, iddia edilen erken ayrılma bakımından savunmasının alınmamış olması ve bu durum sebebiyle herhangi bir olumsuzluğun ortaya çıktığı ileri sürülmediği gözönünde bulundurulduğunda davacıya isnad edilen eylemler geçerli veya haklı sebeple fesih oluşturabilecek nitelikte olmadığından mahkemenin işe iadesinin reddi kararı yerinde olmayıp  4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 28.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ