• İŞ KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/77

    T.C
    YARGITAY
    21. HUKUK DAİRESİ

    Esas No: 2006/14803
    Karar No: 2007/1120
    Tarihi: 01.02.2007    
     
    l İŞ KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT
    l FAİZİN ZARARLANDIRICI OLAYIN GERÇEKLEŞTİĞİ TARİHTEN İŞLEMEYE BAŞLAYACAĞI

    ÖZETİ: Tazminat faizinin başlangıcı, tazminat alacağını doğuran zararlandırıcı olayın gerçekleştiği tarihtir. Davacıların maddi tazminat alacağının doğduğu an sigortalının 22.02.1999 ölüm tarihi olduğu halde mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat alacağının iş kazasının olduğu 12.02.1998 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    DAVA: Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Glob Dış Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmah olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazıl ara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Glop Dış Ticaret Ltd.Şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden iş kazasının 12.02.1998 tarihinde cereyan ettiği, kazalı işçinin 22.02.1999 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
    Tazminat faizinin başlangıcı, tazminat alacağını doğuran zararlandırıcı olayın gerçekleştiği tarihtir. Davacıların maddi tazminat alacağının doğduğu an sigortalının 22.02.1999 ölüm tarihi olduğu halde mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat alacağının iş kazasının olduğu 12.02.1998 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Diğer yandan mahkemece, manevi tazminata ilişkin açılmış bir dava olmadığı halde, ıslah dilekçesi ile manevi tazminat istemi dikkate alınarak, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmesi yanlıştır. HUMK.'nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de. yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilanı harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir.
    Ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır, inceleme konusu olan bu olayda manevi tazminata ilişkin dilekçenin nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği ve ancak başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Dilekçenin bu haliyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulü dahi mümkün değildir.
    Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle " davacıların ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine1' şeklinde karar verilmesi gerekirken "davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile eş Güler için 40.000,00.YTL çocuklar; Ozcan, Esme, Hüsne ve Ercan için ayrı ayrı 15.000,00'er YTL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurularak söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Glop Dış Ticaret Ltd.Şirketi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul dilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ