• İŞ KAZASI

     
    YARGITAY
    21. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2006/19242
    2007/1779
    12.02.2007
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/77
     
     
    • İŞ KAZASI
    • KUSUR RAPORUNUN HÜKME DAYANAK OLUŞTURACAK NİTELİKTE OLMAMASI
    • KUSURA DAYALI SORUMLULUK
    • İLLİYET BAĞININ KESİLMESİ
      ÖZETİ: . Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişilerin, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin ve yapılan işin niteliğine göre, işyerinde davacının görev yaptığı alanlarda uygulanması gereken işçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek ve kusurun aidiyeti ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıklar anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşullan içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez
    Diğer yandan işverenin iş kazası sonucu meydana gelen zararlar nedeniyle hukuki sorumluluğu, yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında "ilke olarak" iş akdinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluk olup işçinin yada üçüncü kişinin tam kusurlu olduğu hallerde ise sorumluluğun koşullarından olan zararlandırıcı eyleme sonuç arasındaki illiyet bağı (nedensellik bağı) kesildiğinden işverenin sorumluğu söz konusu olamaz
                 

    Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Çekiç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece dava olayda %100 kusurlu olması sebebiyle maddi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi zararın gideriminde sorumluluk için kusur aranmayacağı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin, işçilerinin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartlan sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
    Mahkemece hükme esas alınan 03.07.2006 günlü bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle sigortalı işçinin %100 oranında kusurlu olduğu,davalı işverenin ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
    Ancak bilirkişilerin maddi olaya ve işverenin kusursuzluğuna ilişkin değerlendirmelerinin dosya kapsamına uymadığı görülmektedir. Somut olayda elektrik mühendisi ve inşaat şefi olan kazalının ihale makamı tarafından değiştirilmesi istenen aydınlatma armatürlerinin değiştirilmesi sırasında işçiler tarafından iteklenen iskelenin dengesi kaybolunca panikleyip,iskelenin yıkılmasını engellemek isterken yıkılan iskelenin bağlantı elemanlarından birinin başına çarpması sonucu ağır yaralanarak öldüğü, bilirkişi raporunda kazalının sağlıklı olup olmadığı test edilmeyen iskelenin kullanılmasına onay verdiği, bu yönde talimat vererek güvensiz durumun oluşmasına neden olduğu ve olay anında iskelenin devredildiğini fark edip panikleyerek tehlike ortamına bilerek girip kazaya sebebiyet verdiği işverenin alması gerekli herhangi bir tedbir bulunmadığından kusuru olmadığı belirtilmiştir.

    Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişilerin, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin ve yapılan işin niteliğine göre, işyerinde davacının görev yaptığı alanlarda uygulanması gereken işçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek ve kusurun aidiyeti ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıklar anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşullan içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
    Mahkemece yapılacak iş; işçi Sağlığı ve iş Güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi kuruluna konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, veriler rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 77.maddenin öngördüğü koşullan içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Diğer yandan işverenin iş kazası sonucu meydana gelen zararlar nedeniyle hukuki sorumluluğu, yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında "ilke olarak" iş akdinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluk olup işçinin yada üçüncü kişinin tam kusurlu olduğu hallerde ise sorumluluğun koşullarından olan zararlandırıcı eyleme sonuç arasındaki illiyet bağı (nedensellik bağı) kesildiğinden işverenin sorumluğu söz konusu olamaz.
    Somut olayda sigortalının iş kazasında %100 oranında kusurlu olduğu kabul edildiği halde illiyet bağının kesildiği giderek işverenin davacıların iş kazası sonucu oluşan manevi zararından sorumlu tutulamayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup kabul şekli bakımından bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ