• HUSUMETLİ TANIK ANLATIMLARINA YAN DELİLLERLE DESTEKLENMESİ HALİNDE DEĞER VERİLEBİLECEĞİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/41
    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2021/8477
    Karar No. 2021/14490
    Tarihi: 19.10.2021

    l HUSUMETLİ TANIK ANLATIMLARINA YAN DELİLLERLE DESTEKLENMESİ HALİNDE DEĞER VERİLEBİLECEĞİ

    ÖZETİ: Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesince, husumetli tanık anlatımı dışında bir delil olmadığı gerekçesiyle dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıda işaret edildiği üzere tanıklar husumetli bile olsa, davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği, aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları dikkate alındığında, yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Hal böyle olunca davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler de dikkate alınarak bu tanıkların beyanlarının değerlendirilmesi gerekir
    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/10/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... ve ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 25.04.2011-27.09.2016 tarihleri arasında davalı şirketin yurtdışındaki projelerinde tesisat ustası ve mekanik işleri ekip başı olarak çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı sürede fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmaları karşılığı ücretlerinin ödenmediğini belirterek, ödenmeyen dava konusu işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 25.04.2011-17.11.2011 tarihleri arasında müvekkil şirket taşeronu dava dışı ... Grup Proje A.Ş. nezdinde, 18.11.2011-27.09.2016 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde mekanik işler ekip başı olarak çalıştığını, son ücretinin 972,00 ABD Doları olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraflar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
    Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesince, husumetli tanık anlatımı dışında bir delil olmadığı gerekçesiyle dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıda işaret edildiği üzere tanıklar husumetli bile olsa, davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği, aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları dikkate alındığında, yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir.Hal böyle olunca davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler de dikkate alınarak bu tanıkların beyanlarının değerlendirilmesi gerekir.
    Davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği ile kesinleşmiş mahkeme kararları gözetilmeden ve salt husumetli oldukları gerekçesiyle tanık beyanları hiç dikkate alınmadan dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ