• HAKLI FESİH NEDENLERİNE DAYALI FESİHTE SAVUNMA ALMANIN GEREKMEMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/18-21
    2821 S.SSK/31

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2006/22067
    Karar No: 2006/30622
    Tarihi:      20.11.2006

    l HAKLI FESİH NEDENLERİNE DAYALI FESİHTE SAVUNMA ALMANIN GEREKMEMESİ
    l FESİHTEN SONRA TUTULAN TUTA-NAKLARA DAYANILAMAYACAĞI
    l İŞİ YAVAŞLATMA EYLEMİNİN KANIT-LANAMAMASI
    l GEÇERSİZ FESİH
    l SENDİKAL NEDENİN VARLIĞININ NET OLARAK BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ

    ÖZETİ: Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalı işveren 4857 sayılı İş Kanununun 25/11 bendi hükümlerini gerekçe göstererek bir fesih yoluna gittiğine göre, işçinin savunmasının alınmamış olması sonuca etkili değildir. Bununla birlikte davalı işveren davacının işi yavaşlatma eylemine girdiğini yöntemince kanıtlayamamıştır. Davalı işverence dosyaya ibraz edilen tespit dosyası ve jandarma tutanakları fesihten bir ay sonrasına aittir. İşçinin çalıştığı sırada tutulan tutanaklar işçiye imzalatılmamış ve bu yönde işçiye uyarı verilmemiştir. Bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığı yönünde mahkeme kararı isabetlidir
    Dosya içeriğine göre, davacı ile birlikte bir çok işçi 2005 yılı Ağustos ayında sendikaya üye olmuştur. Bir kısım işçiler 2005 yılı Ekim ayı içinde sendika üyeliğinden çekilmişlerdir. İşyerinde fesih tarihinde çalışanlardan kaç işçinin sendikaya üye olduğu, kaçının üyelikten çekildiği, kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği ve işten çıkarılanların tamamının sendika üyesi olup olmadığı, işyerinde çalışması devam eden sendika üyesi işçiler olup olmadığı gibi hususlar dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun net bir şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.

    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.  
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
    Davacı işçi, sendika üyesi olduğu için iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının işyerinde üretimi yavaşlattığını buna göre işverenin güvenini kötüye kullanması ve zararına sebebiyet vermesi nedeniyle sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının işyerini zarara uğrattığı işveren delilleriyle kanıtlayamadığı, fesihten önce savunmasının alınmadığı, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği gerekçesi ile isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalı işveren 4857 sayılı İş Kanununun 25/11 bendi hükümlerini gerekçe göstererek bir fesih yoluna gittiğine göre, işçinin savunmasının alınmamış olması sonuca etkili değildir. Bununla birlikte davalı işveren davacının işi yavaşlatma eylemine girdiğini yöntemince kanıtlayamamıştın»Davalı işverence dosyaya ibraz edilen tespit dosyası ve jandarma tutanakları fesihten bir ay sonrasına aittir. İşçinin çalıştığı sırada tutulan tutanaklar işçiye imzalatılmamış ve bu yönde işçiye uyan verilmemiştir. Bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığı yönünde mahkeme kararı isabetlidir.
    Dosya içeriğine göre, davacı ile birlikte bir çok işçi 2005 yılı Ağustos ayında sendikaya üye olmuştur. Bir kısım işçiler 2005 yılı Ekim ayı içinde sendika üyeliğinden çekilmişlerdir. İşyerinde fesih tarihinde çalışanlardan kaç işçinin sendikaya üye olduğu, kaçının üyelikten çekildiği, kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği ve işten çıkarılanların tamamının sendika üyesi olup olmadığı, işyerinde çalışması devam eden sendika üyesi işçiler olup olmadığı gibi hususlar dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun net bir şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ