• HAKLI FESİH HAKKINI KULLANMAK İÇİN GEREKLİ ALTI İŞGÜNLÜK SÜRENİN GEÇMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK. /26
    1475 S.İşK/14

    T.C
    YARGITAY
    7. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2013/19321
    Karar No. 2014/3674
    Tarihi: 12.02.2014

    l HAKLI FESİH HAKKINI KULLANMAK İÇİN GEREKLİ ALTI İŞGÜNLÜK SÜRENİN GEÇMESİ
    l HAKSIZ FESİH
    l KIDEM İHBAR TAZMİNATI

    ÖZETİ: İşverence yumruklaşmalı kavga olduğu iddia edilen tarih 10.12.2008 tarihi olup Naci Şanlı isimli öğretmenin oğlunun nişan tarihidir. Fesihten yaklaşık 6 ay kadar öncedir. Olayların çocuğun babası tarafından Kurum Müdürüne özür dilenerek tatlıya bağlandığı ve 6 günlük sürede fesih nedeni yapılmadığı, affedildiği anlaşılmıştır. Fesih bildiriminde belirtilen diğer hususlar hakkında öncesinde işverence tutulmuş herhangi bir tutanak ve verilmiş uyarı, ihtar bulunmamaktadır. Bahsedilen hususların haklı fesih nedeni teşkil edecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmıştır. Feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının ispatı işverene aittir. Dosya içeriği, tanık beyanları ve BÇM raporuna göre fesih haksız olup kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi hatalıdır.

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı 15.09.2006 yılında davalı kurumda çalışmaya başladığını, uzun zamandır çalıştığını, hiçbir neden yokken haksız olarak iş aktinin feshedildiğini, çalıştığı süre boyunca fazla mesai yaptığını, yıllık izin kullanmadığını, ayrıca bayramlarda çalıştığını, çalışmaları karşılığında herhangi bir ücret ödenmediğini, asgari ücretle çalıştırıldığını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, kötüniyet tazminatı alacağının 21.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili davacının sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, çalıştığı dönem boyunca olumsuz tutum ve davranışlar sergilediğini, uyarılara rağmen olumsuz davranışlarına devam ettiğini bildirerek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının 15.09.2006 tarihinde iş yerinde çalışmaya başladığı, davacının ücretinin aylık 666,00 TL olduğu davacının çalıştığı süre boyunca gelen müşterilere ve özellikle amirlere karşı uygunsuz tavırlarda bulunduğu, yaptığı iş nedeni ile gerekli ciddiyet ve özeni göstermediği, bu durumun müfettiş raporu ile de doğrulandığının tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, hayatın olağan akışına göre bir amirin emri altında çalışan personele karşı haksız yere isnatlarda bulunup işinden atılmasına sebep olamayacağı kabul edilerek İşveren tarafından İş Kanunun 25. maddesine göre haklı nedene dayanarak 21.05.2009 tarihinde tek taraflı olarak davacının iş aktini feshettiği ve haklı fesih nedeni ile davacının kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine ve sair alacakları yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi ve işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.

    Somut olayda davacının iş akdi 21.05.2009 tarihli fesih bildirimiyle: "Olumsuz tutumunuz ile iki misafirimizle yumrukla kavga ettiğiniz, ve tarafımızdan yapılan uyarılara rağmen müşterilerimize kaba davrandığınız gözlemlenmiştir. Yapılan bütün toplantılarımızda yazılı ve sözlü olarak bildirilmesine rağmen görev yerinde misafirleri ayakta karşılayıp uğurlama yapılması hususuna gereken ciddiyeti göstermeyerek keyfi davranışlarınızdan dolayı sözleşmeniz tek taraflı feshedilmiştir." gerekçesiyle feshedilmiştir. Bu fesih üzerine davacı BÇM'ye başvurmuş ve ayrıca feshin haksız ve keyfi olarak yapılması nedeniyle Kaymakamlığa şikayette bulunarak inceleme yapılmasını talep etmiştir.
    Bölge Çalışma müfettişince 31/12/2009 tarih ve 16236 sayılı yazısında davacının iş akdinin haksız feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediği, 28 günlük yıllık izin alacağının bulunduğu işverene bildirilmiştir. İşverence yumruklaşmalı kavga olduğu iddia edilen tarih 10.12.2008 tarihi olup Naci Şanlı isimli öğretmenin oğlunun nişan tarihidir. Fesihten yaklaşık 6 ay kadar öncedir. Olayların çocuğun babası tarafından Kurum Müdürüne özür dilenerek tatlıya bağlandığı ve 6 günlük sürede fesih nedeni yapılmadığı, affedildiği anlaşılmıştır. Fesih bildiriminde belirtilen diğer hususlar hakkında öncesinde işverence tutulmuş herhangi bir tutanak ve verilmiş uyarı, ihtar bulunmamaktadır. Bahsedilen hususların haklı fesih nedeni teşkil edecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmıştır. Feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının ispatı işverene aittir. Dosya içeriği, tanık beyanları ve BÇM raporuna göre fesih haksız olup kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi hatalıdır.
    3-Yıllık izin alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken en yüksek banka mevduata faizi ile birlikte tahsili yönünde karar verilmiş olması da hatalı olup bozma nedenidir.
    Hopa öğretmenevi ve ASO Müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmayıp Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temsil edildiği halde mahkemece karar başlığında Hopa Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ