• GAZETECİNİN ÜCRETİNİN GEÇ ÖDENMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    5953 S. BİşK/16

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2016/9298
    Karar No. 2018/17802
    Tarihi: 09.10.2018

    l GAZETECİNİN ÜCRETİNİN GEÇ ÖDENMESİ
    l GAZETECİNİN ÜCRETİNİN HER AY GEÇ ÖDENMESİNİN GAZETECİNİN GECİKME BEDELİNİ İSTEME HAKKINI ORTADAN KALDIRMAYACAĞI

    ÖZETİ-. Basın İş Kanunu'nun 14. maddesinde; işverenin, gazeteciye gününde ödemediği ücretleri için geçen her gün % 5 fazlası ile ödeme yapacağı hüküm altına alınmış olup, işçinin ücretinin her ay gecikmeli ödenmesinin talep hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır.
    Mahkemenin gerekçesi bu yönden yerinde değildir.
    Ne var ki; dava dilekçesinde %5 fazlalıkların hangi aylara ait ücretlerin geç ödenmesinden kaynaklandığı açıklanmamıştır. Davacı vekili 18.10.2012 tarihli noter ihtarnamesinde, müvekkilinin 2012 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ait ücretlerinin geç ödenmesinden dolaysı %5 fazla alacağının ödenmesini davalılardan talep etmiştir.
    Yukarıda belirtildiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi uyarınca hakim davayı aydınlatmakla görevli olup, davacı asil isticvap edilerek gerek bu husustaki talebi açıklığa kavuşturulmalı, gerekse dosya içerisinde yer alan yıllık izin formları ile yıllık izin istek formları gösterilerek bu belgelere karşı diyecekleri sorulmalı ve yıllık izin ücreti alacağı da buna göre yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

    DAVA: Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın kısmen gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi, davalıların duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09/10/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin, davalılara ait işyerinde 1995/Ekim ile 01.06.2012 tarihleri arasında Basın İş Kanunu'na tabi olarak çalıştığını, son aylık ücretinin net 4.125,00 TL olduğunu, hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ve bir miktar ödeme yapıldığını, ücret alacaklarının geç ödendiğini, bu durumun banka kayıtları ile sabit olduğunu, 2007 yılı öncesi izinlerini kullanmadığını, 2007 yılı sonrası izinlerini de eksik kullandığını ileri sürerek; bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile eşit davranma borcuna aykırılık, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının geç ödenmesinden dolayı %5 fazlalıklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalılar Vekili Cevabında Özetle:
    Davalılar vekili; davacının ilk olarak 01.07.1998- 06.06.2007 tarihleri arasında ...Gazetecilik A.Ş.’nde gazeteci olarak çalıştığını ve haklı ya da geçerli bir neden olmadan iş sözleşmesini sona erdirdiğini ve bu nedenle taraflar arasında 06.06.2007 tarihinde sulh ve ibra sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacının 01.01.1998- 06.06.2007 tarihleri arasında işyerinde çalıştığını, istifa ederek işyerinden ayrıldığını, kendisine vefa tazminatı olarak kıdem tazminatı ödendiğini, bu konuda tarafların dava açmamayı kabul ettiğini, sulh ve ibra anlaşması gereğince davacının kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, iş ilişkisi sona erdikten sonra davacının 20.02.2009 tarihinde tekrar müvekkil şirkette çalışmaya başladığını, bu çalışmasını da 01.06.2012 tarihinde imzalanan ikale anlaşmasıyla sona erdirildiğini, bu sözleşmeye göre ve banka kanalı ile davacıya kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ödemesi yapıldığını, Basın İş Kanunu'na göre bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdeminin yeni işe girişinden itibaren hesaplanacağı aralıklı çalışmada ödenen kıdem tazminatı varsa ilk dönemin tasfiye edilmiş sayılacağı, davacıya ödenen kıdem tazminatının yasaya uygun olduğu ve talebinin reddinin gerektiği, taraflar arasında ikale sözleşmesi yapıldığını, bu nedenle ihbar tazminatı talebinin de reddinin gerektiğini, davacının sadece ... Gazetecilik A.Ş'de çalıştığını, en son brüt 3.991,49 TL ücret aldığını, aylık ücretlerinin davacıya düzenli olarak ödendiğini, talep edilen izin ücreti alacağının fahiş olduğunu ve davacı ile ... Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş. arasında iş ilişkisi bulunmadığını ve bu şirkete karşı açılmış olan davanın da husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise kabulüne hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, Kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. 
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’un 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa'nın 36'ncı maddesinde ve ... İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir. 
    HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde farklı bilirkişilere ait birden fazla rapor bulunmasına karşın hangi rapora neden itibar edildiği hangi rapora ise neden değer verilmediği belirtilmeksizin ve özellikle davacının ücret miktarı taraflar arasında ihtilaflı olduğundan mahkemenin kabul ettiği ücret miktarının ne olduğunu kararın gerekçesinde açıklayıp tartışmadığı, bu yönden kararın gerekçesiz olduğu anlaşılmaktadır. Gerekçesiz karar oluşturulması adil yargılanma hakkının ihlalidir. 
    2- 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatmakla yükümlülüğü bulunmaktadır.
    Dava dilekçesinde, ücretlerin geç ödenmesi nedeni ile Basın İş Kanunu uyarınca %5 fazlalıklarının tahsili talebinde bulunulmuştur.
    Mahkemece, ücretin her ay gecikmeli olarak ödenmesi halinde %5 fazlalık talep hakkının doğmayacağı gerekçesi ile alacağın reddine karar verilmiştir.
    Basın İş Kanunu'nun 14. maddesinde; işverenin, gazeteciye gününde ödemediği ücretleri için geçen her gün % 5 fazlası ile ödeme yapacağı hüküm altına alınmış olup, işçinin ücretinin her ay gecikmeli ödenmesinin talep hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır.
    Mahkemenin gerekçesi bu yönden yerinde değildir.
    Ne var ki; dava dilekçesinde %5 fazlalıkların hangi aylara ait ücretlerin geç ödenmesinden kaynaklandığı açıklanmamıştır. Davacı vekili 18.10.2012 tarihli noter ihtarnamesinde, müvekkilinin 2012 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ait ücretlerinin geç ödenmesinden dolaysı %5 fazla alacağının ödenmesini davalılardan talep etmiştir.
    Yukarıda belirtildiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi uyarınca hakim davayı aydınlatmakla görevli olup, davacı asil isticvap edilerek gerek bu husustaki talebi açıklığa kavuşturulmalı, gerekse dosya içerisinde yer alan yıllık izin formları ile yıllık izin istek formları gösterilerek bu belgelere karşı diyecekleri sorulmalı ve yıllık izin ücreti alacağı da buna göre yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
    F)SONUÇ: 
    Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalılar yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ