• FESİHTE ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNİN GÖZE-TİLMESİNİN GEREKMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/18-21,34,57

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ  

    Esas No. 2007/17448
    Karar No. 2008/11049
    Tarihi: 02.05.2008   
                                   
    l FESİHTE ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNİN GÖZE-TİLMESİNİN GEREKMESİ
    l HAKSIZ ANCAK GEÇERLİ FESİH

    ÖZETİ: Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde davacının davalının katıldığı fuarda aynı standı paylaştığı firmaya ait iki adet flamayı malzemeleri toplarken alıp evine götürdüğü anlaşılmaktadır. Davacının bu eylemi hırsızlık kastı ile yapmadığı mahkemenin de kabulündedir. Bu davranışı nedeniyle fesihte ölçülülük ilkesinin dikkate alınması gerekmektedir.
    Bu ilkeye göre davranışı nedeniyle fesih, ancak sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir çare söz konusu olmadığında gerekli olur. Davacının hizmet süresi, aldığı eşyaların maddi değeri dikkate alındığında iş ilişkisinin sürdürülmesinin davalı açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği bir durum söz konusudur. Bu da ancak haklı fesih değil iş sözleşmesinin geçerli fesih nedenidir.

    DAVA: Davacı,   ihbar, kıdem tazminatı, ücret, izin ile genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi M. Başbayraktar Taşkın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının davalı yanında iki dönem halinde çalıştığını iş aktinin haklı neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem ihbar tazminatı ve bazı işçilik alacakları talep etmiştir.
    Davalı hırsızlık yaptığı için iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının fuar alanında başka bir firmaya ait flamaları suç işleme kastı olmadan izinsiz aldığı, bir başka firmaya ait malzemeyi izinsiz almasının davalının kendi sektörü içinde zor durumda kalmasına neden olabileceğinden doğruluk ve güven kuralları ile bağdaşmayan davranışı nedeniyle feshin haklı olduğu gerekçesiyle kıdem- ihbar tazminatları reddedilmiştir.
    Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshin haklı olup olmadığı ve hizmet süresi noktalarında toplanmaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde davacının davalının katıldığı fuarda aynı standı paylaştığı firmaya ait iki adet flamayı malzemeleri toplarken alıp evine götürdüğü anlaşılmaktadır. Davacının bu eylemi hırsızlık kastı ile yapmadığı mahkemenin de kabulündedir. Bu davranışı nedeniyle fesihte ölçülülük ilkesinin dikkate alınması gerekmektedir.
    Bu ilkeye göre davranışı nedeniyle fesih, ancak sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir çare söz konusu olmadığında gerekli olur. Davacının hizmet süresi, aldığı eşyaların maddi değeri dikkate alındığında iş ilişkisinin sürdürülmesinin davalı açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği bir durum söz konusudur. Bu da ancak haklı fesih değil iş sözleşmesinin geçerli fesih nedenidir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem-ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    3- Dosya içinde davacıya ait Ağustos 1993 ve Eylül 1994 tarihleri arasını kapsayan hesap pusulaları bulunmaktadır. Bu nedenle davacının davalı yanında iki dönem halinde çalıştığı kanıtlandığı halde ilk dönem çalışmasının dikkate alınmadan hesaplanan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması da ayrı bir bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.5.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASI gerektiğinden sayın çoğunluğun aksi düşünce ile bozma yönünde oluşan kararına katılamıyorum.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ