• FESİH YAZSININ TEBLİĞ TARİHİNİN BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ

               
    YARGITAY
    22.HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2012/30101
    2013/841
    24.01.2013
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/ 18-21
       
    • FESİH YAZSININ TEBLİĞ TARİHİNİN BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ
     


    ÖZETİ Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.           
                Somut olayda, dosya içerisinde bulunan 06.01.2012 tarihli fesih bildiriminin davacıya tebliğine ilişkin belge bulunmamakta olup, aynı tarihli tutanakta davacının fesih bildirimini imzadan imtina ettiği belirtilmiştir. Davacı, fesihten 02.02.2012 tarihinde haberdar olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece, tutanak mümzileri tanık olarak dinlenmeli, tutanak içeriğinin doğru olup olmadığı sorulmalı,  davanın bir aylık dava açma süresinde açılıp açılmadığı belirlenmeli, davanın süresinde açıldığı tespit edilirse esasa  girilerek  buna göre  bir karar verilmelidir . Fesih iradesinin davacı işçiye ulaştığı tarih net olarak belirlenmeden, benzer dosyalarda 06.01.2012 tarihinde işçilere tebliğ edildiği gerekçesiyle süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    .

     
     
                 

    DAVA                                   :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine  karar verilmesini istemiştir.
                                         Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
                                         Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G. Demirci Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


                Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
                Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
                Mahkemece, fesih bildiriminin 06.01.2012 tarihinde yapıldığı, davanın 14.02.2012 tarihinde açıldığı, davanın bir aylık kanuni süre içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
                Karar,  davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
                4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
                Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.           
                Somut olayda, dosya içerisinde bulunan 06.01.2012 tarihli fesih bildiriminin davacıya tebliğine ilişkin belge bulunmamakta olup, aynı tarihli tutanakta davacının fesih bildirimini imzadan imtina ettiği belirtilmiştir. Davacı, fesihten 02.02.2012 tarihinde haberdar olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece, tutanak mümzileri tanık olarak dinlenmeli, tutanak içeriğinin doğru olup olmadığı sorulmalı,  davanın bir aylık dava açma süresinde açılıp açılmadığı belirlenmeli, davanın süresinde açıldığı tespit edilirse esasa  girilerek  buna göre  bir karar verilmelidir . Fesih iradesinin davacı işçiye ulaştığı tarih net olarak belirlenmeden, benzer dosyalarda 06.01.2012 tarihinde işçilere tebliğ edildiği gerekçesiyle süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
                                                                                                                                                            
                SONUÇ:        Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ