• FESİH SEBEBİ İLE BAĞLILIK

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/17

    TC.
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2015/20561
    Karar No. 2018/13260
    Tarihi: 19.06.2018

    l FESİH SEBEBİ İLE BAĞLILIK
    l İŞÇİNİN İSTİFA SONRASI HAKLI NEDEN ORTAYA KOYAMAMASI
    l İSTİFA SONRASI YAŞIN DIŞINDA EMEK-LİLİK KOŞULLARINI TAŞIDIĞINI GÖSTERİR ALDIĞI YAZININ FESHİN EMEKLİLİK NEDENİYLE SONA ERDİRİLDİĞİ ANLAMINA GELMEYECEĞİ

    ÖZETİ: Davalı işçinin 02.10.2012 tarihli bildirimli fesih dilekçesinde şahsi nedenlere dayandığı, fesih sebebi ile bağlılık ilkesi gereği, fesih sebebini daha sonra değiştirmesinin mümkün olmadığı, bildirim süresi içerisinde tarafların birbirine karşı hak ve yükümlülükleri devam ettiğinden önel süresi içerisinde taraflardan birinin iş akdini haklı sebepler ortaya çıkarsa feshetmesi mümkün ise de, SGK kayıtlarından davalı işçinin bildirimli fesih tarihinde (02.10.2012) yaş hariç emeklilik koşullarını taşımasına karşın, bu hususu yani yaş hariç emekliliği fesih sebebi yapmadığı anlaşılmıştır. Davalı işçinin iş akdi sonlandıktan kısa bir süre sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması da feshin emeklilik nedeni ile yapılmadığını göstermektedir.
    Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş akdinin emeklilik nedeni ile son bulmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanmadığı anlaşılmaktadır.
    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı-Karşı davalı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davalının iş akdini rakip şirkette çalışmak için kendisinin sona erdirdiğini, daha sonrasında T.C. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Çanakkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne başvurduğunu ve bu başvuru neticesinde sözü edilen kurum tarafından müvekkil şirkete ekte sunulan 28.01.2013 tarih ve 31826069/622.1.2-85 sayılı belgenin gönderildiğini, davalının iş akdini başka bir şirkette çalışabilmek amacıyla kendisi istifa edip sona erdirdiğinden, belgede bahsi geçen alacak kaleminin müvekkil şirketten talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının iş akdini istifa ederek sona erdirmiş olduğundan müvekkil şirketin kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davalının iş akdini emekli olmak amacı ile değil rakip bir şirkette çalışabilmek amacıyla sona erdirdiğini, davalının dürüstlük ve iyiniyet kuralları hilafına kıdem tazminatı almaya çalıştığını ileri sürerek; müvekkil şirketin davalıya karşı herhangi bir kıdem tazminatı borcunun olmadığının tespitini (menfi tespit) talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı-Karşı davacı Vekilinin Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; müvekkilinin 1475 sayılı yasa gereğince kıdem tazminatına hak kazandığını, ihbar süresi içinde ilgili kuruma başvurulması durumunda feshin emeklilik gereğince gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, istifanın rakip firmada çalışmak için gerçekleştirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, kıdem tazminatı alacağına ilişkin ilgili kurumların tespitlerini kabul ettiklerini, tespit doğrultusunda kıdem tazminatı ödenmesini talep ettiklerinden savunarak; davacının menfi tespit davasının reddi ile kıdem tazminatına dair karşı davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar süresinde davacı-karşı davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Davalı işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Davacı-karşı davalı işveren, davalı işçinin başka bir şirkette çalışmak üzere iş akdini sonlandırdığını, istifa dilekçesinde ise şahsi gerekçelerle iş akdini sonlandırdığını bildirdiğini, daha sonrasında emekliliğe dayanarak kıdem tazminatı talebinde bulunamayacağını belirtmiştir.
    Davalı işçi ise, iş akdinin emeklilik nedeni ile son bulduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece; işçinin emeklilik koşullarını sağladığına dair yazıyı işverene verdiği, işçinin fesihten sonra başka bir işyerinde çalışmasının kanuni hakkından istifade etmesi yönünde bir mahrumiyete yol açmayacağı gerekçesi ile asıl davanın (menf tespit istemli) reddine, karşı davanın (kıdem tazminatı istemli) ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde;
    Davalı işçinin, 02.10.2012 tarihli dilekçesi ile iş akdini 12.11.2012 tarihinde şahsi nedenlerle sonlandırmak istediğini işverene bildirdiği, daha sonra 09.10.2012 tarihinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'ne başvurarak yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığına dair yazı aldığı ve bu yazıyı bildirim süresinin sonunda 12.11.2012 tarihli dilekçesine ekleyerek işverene sunduğu ve emeklilik nedeni ile kıdem tazminatı talep ettiği saptanmıştır.
    Davalı işçinin 02.10.2012 tarihli bildirimli fesih dilekçesinde şahsi nedenlere dayandığı, fesih sebebi ile bağlılık ilkesi gereği, fesih sebebini daha sonra değiştirmesinin mümkün olmadığı, bildirim süresi içerisinde tarafların birbirine karşı hak ve yükümlülükleri devam ettiğinden önel süresi içerisinde taraflardan birinin iş akdini haklı sebepler ortaya çıkarsa feshetmesi mümkün ise de, SGK kayıtlarından davalı işçinin bildirimli fesih tarihinde (02.10.2012) yaş hariç emeklilik koşullarını taşımasına karşın, bu hususu yani yaş hariç emekliliği fesih sebebi yapmadığı anlaşılmıştır. Davalı işçinin iş akdi sonlandıktan kısa bir süre sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması da feshin emeklilik nedeni ile yapılmadığını göstermektedir.
    Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş akdinin emeklilik nedeni ile son bulmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalı-karşı davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Yukarıdaki bentte, davalı-karşı davacının kıdem tazmnatı talebinin reddine dair bozma nedenleri ayrıntılı bir biçimde belirtilmiş olup mahkemece, davacı-karşı davalının açmış olduğu menfi tespit davası açısından ise "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmelidir.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ