• FERAGAT

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/18-21
    6100 S.HMK/307

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2021/12452
    Karar No. 2021/16687
    Tarihi: 20/12/2021

    lFERAGAT
    lSULH
    lHAKTAN FERAGAT BEYANIN ŞARTA BAĞLI OLAMAYACAĞI AÇIK OLMASI GEREKTİĞİ
    lTARAFLARIN ANLAŞMALARI SONUCU DAVADAN FERAGAT EDİYORUM DEME-LERİNİN HAKTAN FERAGAT OLARAK KABUL EDİLMEYECEĞİ

    ÖZETİ Davadan feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307 ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlem olup, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtilmiştir. Davadan feragat davacının açmış olduğu davadaki sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. Feragat kayıtsız şartsız olmalıdır. Şarta bağlı feragat geçerli değildir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve davacı feragatten dönemez. Bu karara karşı sadece usul hukuku kurullarına aykırılık sebebiyle kanun yoluna başvurulabilir. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragatin hata, hile, ikrah sebebiyle geçersiz olduğu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir. Feragat sebebiyle davanın reddedilmesi halinde aynı hakka ilişkin yeniden dava açılamaz. Açılan davanın kesin hüküm sebebiyle reddedilmesi gerekir. Dava konusu haktan vazgeçildikten sonra dava derdest iken yeniden aynı konuda dava açılması da mümkün değildir. Davacının davasından feragat etmesinin sonucu bu sebeple önemli olduğundan, davacının beyanından, gerçek amacının açılan davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir.
    …Ankara 14. İş Mahkemesi'nde açıklanan feragat beyanının işe iade davası sonrası yapılan işe davet nedeniyle açıklandığı, davacının haktan feragat anlamında iradesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde hizmet sözleşmesine bağlı olarak 25/03/2010 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışmalarını en son proje müdürü ünvanı ile devam ederken iş akdinin 16/08/2013 tarihinde haksız ve usülsüz biçimde tek taraflı olarak feshedildiğini, davacının Ankara 19 İş Mahkemesinin 2013/1216 esas 2013/573 karar sayılı kararı ile işe iade kararı verildiğini, kararın temyiz edildiğini, kararın onandığını, bu karara istinaden müvekkilinin davalı şirkete Ankara 38 Noterliğinin 13/01/2015 tarih 01498 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe başlatılma talebinde bulunduğunu, işe davet yazısında her ne kadar aynı şartlarda işe başlatılacağının belirtilmiş ise de müvekkilinin işe başladığı günden bu yana oda, telefon, araba, bilgisayar tahsis edilmediğini, sadece masa ve sandalye tahsis edildiğini, davacının bu nedenle psikolojik çöküntüye uğradığını, davacının 13/02/2015 tarihinde işyerine geldiğini, ancak kötü koşulların devam ettiğinden davalı işyerinde daha fazla çalışabilme olanağının kalmadığını, bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirket aleyhine açılan Ankara 19 İş Mahkemesinin 2013/1216 esas 2013/573 karar sayılı ilamının kesinleşmesi sonucu müvekkili şirkete Ankara 38 Noterliğinin 13/01/2015 tarih 01498 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe başlatılma talebinde bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından da Ankara 35 Noterliğinin 29/01/2015 tarih 03115 yevmiye numaralı ihtarname aracılığı ile davacının aynı şartlarda ve aynı pozisyonda işe başlatılacağını, bu nedenle belirtilen tarih ve saatte hazır bulunmasının ihtar edildiğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davalı şirkete bağlı işyerlerinde 25/03/2010-16/08/2013 ile 09/02/2015-13/02/2015 tarihleri arasında farklı işyeri ünvanları adı altında çalıştığı, davacının çalıştığı işyerlerinin her ne kadar farklı ticaret ünvanlarına sahip olduğu anlaşılsa da davacı tarafından açılmış işe iade kararı ve gerek taraflar arasında davacının çalıştığı işyerlerinin davalı holdinge ait olmadığı yönünde bir ihtilaf bulunmadığı nazara alınarak bu şirketlerin davalı holdingin iştiraki olduğu kanaatine varıldığı, davacının hizmet süresi hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, davacının kıdeme esas hizmet süresinin 3 yıl 4 ay 27 gün olduğu, davacının evveliyatında iş akdine son verildiği,19 İş Mahkemesinin 2013/1216 esas 2014/573 karar sayılı ilamı ile davacının işe iadesine karar verildiği, buna ilişkin kararın Yargıtay (Kapatılan)22. H.D'nin incelemesinden geçerek onanmasına karar verildiği, bunun üzerine davacının yeniden işe başladığı, 14. İş Mahkemesinin 2014/1309 esas sayılı dava dosyası ile davacının kıdem, ihbar ve yıllık izin alacağına ilişkin dava açtığı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, feragat iradesinin alacaktan feragat anlamını taşımadığı, bu nedenle Ankara 14. İş Mahkemesinin 2014/1309 esas 2015/437 karar sayılı kararının mahkememiz dosyası bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı, işverenin işe davete dair beyanının ciddi olması gerektiği, işverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrının gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemeyeceği, somut olayda tanık beyanları değerlendirildiğinde davalı işverenin davacıyı işe başlatma davetinin samimi olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince,"somut uyuşmazlıkta, davacı 12.06.2014 tarihinde Ankara 14. İş Mahkemesinin 2014/1309 esas sayılı dosyası ile davalı işverene karşı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacak talebiyle dava açmıştır. Davacı vekili, vekâletnamesindeki yetkiye dayanarak 13.04.2015 tarihli celsede davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin feragat beyanı üzerine ise Mahkemece 13.04.2015 tarih ve 2014/1309-2015/437 esas-karar sayılı kararla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve bu kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
    Feragat davayı sona erdiren bir irade beyanı ise de, maddi hukuk bakımından aynı zamanda “hakkı sona erdiren” bir işlemdir. Bu sebeple davacının dava dilekçesinin talep sonucunda bildirdiği ve daha sonra feragat ettiği talepleri hakkında tekrar dava açabilmesi mümkün değildir. Davacı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacak talebini içeren davadan feragat etmiş olup, artık bu alacaklarını yeni bir dava ile talep edebilmesi mümkün değildir. Davacı dava konusu edilen alacak miktarından değil, davasından ve hakkından feragat etmiştir. Açıklanan sebeplerle, feragat beyanına değer verilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle Mahkemece kıdem tazminatı ile yıllık izin alacak talepleri hakkındaki davanın kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır." gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan kısmen kabulü ile davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Ankara 14. İş Mahkemesinin 2014/1309esas sayılı dosyasında verilen feragat nedeniyle red kararının, işbu dosya bakımından kesin hükmün sonuçlarını doğurup doğurmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Davadan feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307 ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlem olup, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtilmiştir. Davadan feragat davacının açmış olduğu davadaki sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. Feragat kayıtsız şartsız olmalıdır. Şarta bağlı feragat geçerli değildir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve davacı feragatten dönemez. Bu karara karşı sadece usul hukuku kurullarına aykırılık sebebiyle kanun yoluna başvurulabilir. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragatin hata, hile, ikrah sebebiyle geçersiz olduğu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir. Feragat sebebiyle davanın reddedilmesi halinde aynı hakka ilişkin yeniden dava açılamaz. Açılan davanın kesin hüküm sebebiyle reddedilmesi gerekir. Dava konusu haktan vazgeçildikten sonra dava derdest iken yeniden aynı konuda dava açılması da mümkün değildir. Davacının davasından feragat etmesinin sonucu bu sebeple önemli olduğundan, davacının beyanından, gerçek amacının açılan davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir.
    Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 313. madde ve devamındaki hükümlere göre; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Yine 314. maddeye göre sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulhun etkisine gelince; sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedir.
    6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinde “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” hususu dava şartları arasında belirtilmiş olup, böyle bir durumun varlığı söz konusu olduğunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, davacı tarafından Ankara 14. İş Mahkemesinin 2014/1309 esas sayılı dosyası ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talepli dava açıldığı, bu dosyanın yargılaması devam ederken halen derdest olan Ankara 19. İş Mahkemesi'nin 2013/121 esas sayılı dosyası ile davacının işe iadesine karar verilmesi ve davalının davacıyı işe davet etmesi nedeniyle davacı vekili tarafından 13/04/2014 tarihli celsede "davanın dayanağı olan Ankara 19 iş mahkemesinin kararı gereğince müvekkilim 09/02/2015 tarihinde işe davet edilip davete icabet ettiğinden davamız konusuz kalmıştır, ancak davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz vardır, ancak davamızdan feragat ediyoruz" şeklinde beyanda bulunulduğu, bunun üzerine Ankara 14. İş Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve dosyanın taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının işe davetinin samimi olmadığı iddiasıyla iş akdini feshetmiş ve kıdem tazminatı ile yıllık izin talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı vekilinin Ankara 14. İş Mahkemesi nezdindeki feragat beyanı davadan feragat olarak değerlendirilip davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talepleri hüküm altına alınmış ise de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı olarak haktan feragat olarak kabul edilerek bu taleplerin reddine karar verilmiştir. Ankara 14. İş Mahkemesi'nde açıklanan feragat beyanının işe iade davası sonrası yapılan işe davet nedeniyle açıklandığı, davacının haktan feragat anlamında iradesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/12/2021 tarihinde oybiriği ile karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ