• FAZLA ÇALIŞMA HESAPLAMASINDA ÇALIŞMANIN GEÇTİĞİ DÖNEM ÜCRETİNİN ESAS ALINMASININ GEREKMESİ


    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2012/3467
    2014/7609
    10.03.2014
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK. /41
       
    • FAZLA ÇALIŞMA HESAPLAMASINDA ÇALIŞMANIN GEÇTİĞİ DÖNEM ÜCRETİNİN ESAS ALINMASININ GEREKMESİ
    • GEÇMİŞ YILLAR ÜCRETİNİN ASGARİ ÜCRETE ORANTILANDIRILARAK HESAPLANABİLECEĞİ
    •  
     
    ÖZETİ Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir
     
     
                 


    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
                Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.Kaman tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin ücretlerinin ödenmemesi gerekçesiyle feshettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı,davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabına esas ücretin belirlenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
    Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
    Somut olayda, davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti hesaplanırken, en son ücreti üzerinden, çalıştığı tüm dönemler üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Davacının istem konusu dönemleri açısından ücret miktarlarının ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekirken, hatalı değerlendirme ile davacının en son ücreti üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı bilirikişi raporuna itibar edilerek karar  verilmesi isabetsizdir.
    3-Hükmedilen alacak ve tazminatların net mi, brüt mü olduğunun belirtilmemesinin  infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ