• FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞININ BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILABİLECEĞİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/41
    6100 S. HMK/107
    T.C
    YARGITAY
    22. Hukuk Dairesi

    Esas No. 2016/1507
    Karar No. 2018/26552
    Tarihi: 10.12.2018

    l FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞININ BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILABİLECEĞİ
    l BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA ZAMAN AŞIMI KESİLECEĞİNDEN DEĞER ARTIRIMI DİLEKÇESİNDEN SONRA İLERİ SÜRÜLEN ZAMANAŞIMI İTİRAZININ DİKKATE ALINMAYACAĞI

    ÖZETİ: Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları yönünden, davacı haftada kaç saat fazla çalışma yaptığını, hangi hafta tatillerinde çalıştığını belirleyebilmekte ise de hakimin hesaplanan miktardan hangi oranda takdiri indirim yapacağını bilebilecek durumda değildir. Bu sebeple, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları belirsiz alacak davasına konu edilebilir.
    Fazla çalışma alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilecek nitelikte alacak olduğu ve belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla; davanın açılması ile alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesildiğinden, 6100 sayılı Kanun'un 107/2. maddesi gereğince talebin arttırılması ıslah olarak nitelendirilip ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınması isabetli olmamıştır. Talep arttırım dilekçesi ile talep edilen miktarlar zamanaşımına uğramayacağından, bu miktarlara göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01/05/2009-Mart 2010 tarihleri arasında ... ilçesine tayin olduğunu bu süre içerisinde sağlık ocağında ambulans şoförü olarak çalıştığını, her ay düzenli 24 saat esasına göre çalıştığını, haftada 2 gün izin kullandığını ve haftada üç gün icap nöbeti tuttuğunu belirterek ödenmediğini iddia ettiği fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, vardiya zammı ve seyyar görev tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle ulusal bayram genel tatil ve vardiya zammı alacağının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
    Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    I-Davalı Temyizi Yönünden;
    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
    Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen fazla mesai ve seyyar görev tazminatı alacağına ilişkin toplam miktar 450,00 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 2.080,00 TL kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
    II- Davacı Temyizi Yönünden;
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının fazla çalışma alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlık konusudur. 
    Somut olayda, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı dava dilekçesi ve harç tamamlama dilekçesinden anlaşılmaktadır. 
    Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları yönünden, davacı haftada kaç saat fazla çalışma yaptığını, hangi hafta tatillerinde çalıştığını belirleyebilmekte ise de hakimin hesaplanan miktardan hangi oranda takdiri indirim yapacağını bilebilecek durumda değildir. Bu sebeple, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları belirsiz alacak davasına konu edilebilir.
    Fazla çalışma alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilecek nitelikte alacak olduğu ve belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla; davanın açılması ile alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesildiğinden, 6100 sayılı Kanun'un 107/2. maddesi gereğince talebin arttırılması ıslah olarak nitelendirilip ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınması isabetli olmamıştır. Talep arttırım dilekçesi ile talep edilen miktarlar zamanaşımına uğramayacağından, bu miktarlara göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının vardiya zammı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 
    Somut uyuşmazlıkta, davacının Mayıs 2009 - Mart 2010 tarihleri arasında sağlık ocağında ambulans şoförü olarak çalışmış olduğu ve daha önce ... 1. İş Mahkemesinin 2009/141 esas sayılı dosyası ile 16.10.2009 tarihinde dava açarak dava tarihine kadar olan vardiya zammı dahil bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunduğu, mahkemece davacının vardiyalı çalışmadığı gerekçesi ile vardiya zammı alacağının ret edildiği ve miktar itibari ile hükmün kesin olarak verildiği, iş bu dosyada ise mahkemece davacının daha önce iş mahkemesinde açtığı dava dosyasında vardiya zammı talebinin reddedildiği ve bu hükmün kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesi ile vardiya zammı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Ancak ... 1. İş Mahkemesinin 2009/141 esas sayılı dosyasında verilen hüküm 16.10.2009 tarihine kadar olan talep yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden bu tarihten Mart 2010 tarihine kadar olan talep yönünden mahkemece dosya içerisindeki deliller değerlendirilerek davacının vardiyalı çalışma yapıp yapmadığının tespiti ile vardiya zammı alacağına hak kazanıp kazanmadığına karar vermek gerekirken hatalı gerekçe ile talebin reddi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ