• FAİZ TALEBİNDEN AÇIKÇA VAZGEÇİLMEDİKÇE VEYA ÖDEME YAPILIRKEN İHTİRAZI KAYIT KONULDUĞU HALLERDE AYRICA FAİZ İSTENEBİLECEĞİ

    İlgili Kanun / Madde
    6098 S. TBK/131
    1475 S. İşK/14

    T.C.
    YARGITAY
    9. Hukuk Dairesi             

    Esas No. 2017/10687
    Karar No. 2019/7933
    Tarihi: 08.04.2019

    l FAİZ TALEBİNDEN AÇIKÇA VAZGEÇİLMEDİKÇE VEYA ÖDEME YAPILIRKEN İHTİRAZI KAYIT KONULDUĞU HALLERDE AYRICA FAİZ İSTENEBİLECEĞİ

    ÖZETİ: Faiz talebinden açıkça vazgeçilmedikçe ve asıl alacak tahsil edilene kadar faizi talep edilebileceği gibi, alacak tamamen tahsil edilmiş bile olsa eğer tahsil esnasında ihtirazi kayıt konmuş ise faizi ayrıca talep edilebilir. Bu nedenle, Mahkemenin gerekçesi 818 sayılı eski Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi ve 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi kapsamında hatalıdır

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıların yanında işçi olarak çalıştığını, 20/11/2009 tarihinde işten çıkarıldıktan sonra alamadığı kıdem tazminatı ve diğer alacaklarına ilişkin olarak mahkemenin 2009/305 Esas sayılı dava dosyası ile tazminat davası açtıklarını, müvekkilinin açmış olduğu bu dava dilekçesinde talep ettiği tazminatlara ilişkin olarak fazla haklarını saklı tuttuğunu ancak yasal faiz istemeyi unuttuğunu, 04/11/2014 tarihinde 8.848,00 TL kıdem tazminatı alacağına hükmedildiğini, müvekkilinin işten çıkarıldığı 20/11/2009 tarihi ile karar tarihi olan 04/11/2014 tarihleri arasında kıdem tazminatına ilişkin faizin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek, kıdem tazminatına ilişkin faiz alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. 
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, ... Ltd. Şti. diye bir şirketin olmadığını, bu şirketin tafsiye edildiğini, bu nedenle açılan davanın davalı şirket yönünden husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının ... Asliye Hukuk Mahkemesinde işçi alacaklarına ilişkin dava açtığını ve kararın temyiz edildiğini, bu nedenle öncelikle bu davanın kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davacının asıl davada talep etmediği faiz alacağını ayrı bir davalı ile talep etmesinin yasal olmadığını; davalı ... yönünden ise davacının 1993 ile 1996 yılları arasında müvekkilinin yanında zaman zaman çalıştığını, ... İnş. Taah. Hay. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 1996 yılında kurulduğunu, yani müvekkilinin 1996 yılından beri davacının işvereni olmadığını, dolayısı ile davacının kıdem tazminatı alacağından sorumlu olmadığını, faiz alacağı doğsa bile bundan sorumlu olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. 
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, asıl alacağa ilişkin dava dosyasında istenmeyen ve saklı da tutulmayan faiz talebinin, faizin asıl alacağa bağlı bir alacak olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. 
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Dava, Alaca Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 2009/305 Esas, 2014/406 Karar sayılı asıl alacağa ilişkin dava dosyasında istenmeyen kıdem tazminatının işlemiş faizinin talebidir. 
    818 sayılı eski Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi "Asıl borç tediye ile veya sair bir suretle sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer'i haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz..." hükmüne, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi de "Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir..." hükmüne amirdir. 
    Yukarı da bahsedilen yasal düzenlemeler gereğince, faiz talebinden açıkça vazgeçilmedikçe ve asıl alacak tahsil edilene kadar faizi talep edilebileceği gibi, alacak tamamen tahsil edilmiş bile olsa eğer tahsil esnasında ihtirazi kayıt konmuş ise faizi ayrıca talep edilebilir. Bu nedenle, Mahkemenin gerekçesi 818 sayılı eski Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi ve 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi kapsamında hatalıdır.
    UYAP kayıtlarında yapılan incelemede, asıl dava dosyasının Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 05.12.2016 tarih ve 2015/7147 E., 2016/20456 K. sayılı ilamı ile bozulduğu görülmüştür.
    Mahkemece yapılacak iş, asıl dava dosyası da celp edilerek, gerekirse her iki dava birleştirilerek yukarıdaki kanun hükümleri doğrultusunda bir değerlendirme yapmak suretiyle karar vermekten ibarettir. 
    Yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ