• DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÇALIŞAN USTA ÖĞRETİCİNİN KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRETİNİN HESAPLANMA ESASLARI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/32
    1475 S. İşK/14
    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2023/7846
    Karar No. 2023/7142
    Tarihi: 15.05.2023

    DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÇALIŞAN USTA ÖĞRETİCİNİN KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRETİNİN HESAPLANMA ESASLARI
    DAVALI YARARINA USULÜ KAZANILMIŞ HAKLARIN GÖZETİLMESİNİN GEREKTİĞİ

    ÖZETİ Her ay için ayrı ayrı o ayın puantajlarına göre yapılan ders sayısı ve çalışılan toplam gün sayısı tespit edilerek bozma ilâmında açıklanan şekilde “o ay için günlük ücretin kaç Türk lirası olduğu” tespit edilmek sureti ile her ay için çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. İlave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti dikkate alınmalıdır. Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, yukarıda belirtilen şekilde tespit edilecek son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    Diğer yandan, hükme esas bilirkişi raporunda Milli Eğitim Müdürlüğünün her dönem için ayrı ayrı bildirdiği saat başına ek ders ücretleri esas alınmıştır. Bordrolarda tahakkuk ettirilen ücretler esas alınmalıdır. Ancak bordrolar her ay için ayrı ayrı denetlenerek, bordrolarda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücretinin maaş katsayısı/göstergeler gibi mevzuattan doğan unsurlara göre olması gerekenden daha az olup olmadığı denetlenmelidir. Bordrosunda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücreti miktarının mevzuata göre olması gerekenden düşük olduğu ay var ise o ay için mevzuata göre olması gereken saat başı ders ücreti esas alınmalı, bordrodaki saat başı ders ücreti mevzuata göre olması gerekenden yüksek ise o ay için bordrodaki ücret esas alınmalıdır.
    İşbu bozma kapsamında yeniden yapılacak yargılamada, Mahkeme kararının sadece davalı tarafından temyiz edilmesi nedeni ile doğan usuli müktesep haklar ve neticeten hükmedilecek miktarlar bakımından davalı lehine oluşan usuli müktesep haklar da gözetilmelidir.
    Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 21.07.2006-16.08.2015 tarihleri arasında davalı Belediye nezdinde usta öğretici olarak çalıştığını, davacının çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye alacaklarının ödenmemesi, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) eksik gün üzerinden bildirim yapılması sebepleriyle iş sözleşmesinin müvekkili davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev, yetki, husumet itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davada idari yargının görevli olduğunu, davacının usta öğretici olması sebebiyle ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (657 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi hükmü dikkate alınarak belirlendiğini, ücretlerin girilen ders sayısı karşılığı ödenmesi sebebiyle davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını, davacının işçi sayılamayacağı için ilave tediyeden de yararlanmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    III. MAHKEME KARARI
    Mahkemenin 12.07.2016 tarihli ve 2015/1255 Esas, 2016/289 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Belediye nezdinde 21.07.2006-17.08.2015 tarihleri arasında usta öğretici olarak çalıştığı, davacının hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye alacaklarının gereği gibi hesaplanıp ödenmediği, SGK'ya eksik gün sayısı ve ücrete göre bildirimde bulunulduğu anlaşıldığından davacı feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.01.2020 tarihli ve 2016/27873 Esas, 2020/1316 Karar sayılı kararıyla; davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre ders saati ücreti ile çalıştığının anlaşıldığı, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek günlük ortalama çalışma saat süresinin bulunması, bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretlerinin hesaplanması ve bu hesaplamanın her ay için ayrı ayrı yapılması gerektiği, usta öğretici olan davacının 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerine göre çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğunun kabul edilmesi gerektiği, aylık ücret miktarının belirlenmesinde, usta öğreticiye ilgili ay için o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücretin eklenmesi ve ulaşılan sonucun aylık ücret miktarı olarak esas alınması gerektiği, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda bu şekilde tespit edilecek son bir yıllık aylık ücret ortalamasının; ilave tediye alacağının hesaplanmasında ise çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücretinin dikkate alınması gerektiği, diğer yandan dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarına göre 2011/12 döneminden itibaren 2012 yılında normal çalışma günü 30 olarak gösterildiği gibi hizmet döküm cetveline göre de prim gün sayısı 30 gün olarak bildirildiğinden bu döneme ilişkin olarak banka kayıtlarıyla ücret bordroları da karşılaştırılarak çalışılmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediğinin tüm dosya kapsamına göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki işyeri kayıtları ve bordrolar çerçevesinde, aylık hak kazanılan ücretin gün sayısına bölünmesi neticesinde tespit edilen yevmiye ile davacının talep konusu alacaklarının miktarı tespit edilmiş olup davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili; davacının statü hukukuna tâbi olması nedeniyle davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, usta öğreticilerin tam zamanlı çalışmayıp kısmi zamanlı çalışmalarından dolayı SGK gün sayısına göre çalışma süresinin tespitinin gerektiğini, statü hukukuna tâbi olan davacının 4857 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığından talep konusu alacaklara da hak kazanamayacağını, yapılan işin mevsimlik iş niteliğinde olduğundan yıllık izin ücreti alacağının değerlendirmesinde bu hususun ayrıca göz önünde bulundurulması gerektğini, işçi statüsünde olmadığından 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) uyarınca ilave tediye alacağına hak kazanamyacağını, bilirkişi raporuna itirazları dikkatte alınmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu savunarak davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
     Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ders saati ücretiyle çalışan ve her ay çalıştığı ders sayısı farklı olan davacının ücretinin hesap yöntemi ile buna bağlı olarak kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye alacaklarının miktarına ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
    2. 657 sayılı Kanun'un "Ders ve konferans ücretleri" kenar başlıklı 176 ncı maddesi.

    3. 4857 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi, 32, 41 , 44, 46, 47, 53, 57 ve 59 uncu maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
    4. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.
    3. Değerlendirme
    1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Somut olayda, bozma sonrası yapılan yargılamada iki ayrı bilirkişiden rapor aldırılmış olup Mahkemece 07.09.2022 tarihli rapor hükme esas alınmıştır. Ancak söz konusu raporun bozma gerekleri doğrultusunda hazırlanmadığı anlaşılmaktadır. Zira bilirkişi raporunda, bordrolar ile puantaj kayıtları karşılaştırılarak bordrolarda girilen ders saati ile o döneme ilişkin ders saat ücreti çarpılmak sureti ile ücret tahakkuk ettirildiği, dersin hafta içi ve mesai saatlerinde olması hâlinde 140 gösterge üzerinden, hafta sonu veya mesai saatleri dışında olması hâlinde 150 gösterge rakamı üzerinden hesaplama yapıldığı görüldüğünden aynı hesaplama yöntemi ile ödenen ücretin tespit edilerek o ay içinde fiilen çalışılan gün sayısının yine puantaj kayıtlarından tespit edilerek ödenen ücret çalışılan gün sayısına bölünerek o ay için ortalama yevmiyenin tespit edildiği ifade edilmiştir.
    3. Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki dosyadaki puantajların ve ücret bordrolarının eksik olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk olarak yapılacak iş, dosyada eksik puantajları ve bordroları celbetmektir. Her ay için ayrı ayrı o ayın puantajlarına göre yapılan ders sayısı ve çalışılan toplam gün sayısı tespit edilerek bozma ilâmında açıklanan şekilde “o ay için günlük ücretin kaç Türk lirası olduğu” tespit edilmek sureti ile her ay için çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. İlave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti dikkate alınmalıdır. Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, yukarıda belirtilen şekilde tespit edilecek son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    4. Hâl böyle olmakla birlikte, bilirkişi tarafından bir ayda çalışılan toplam ders saati süresinin fiilen çalışılan güne bölünerek günlük ortalama çalışma süresinin tespiti ile bunun bordrolardaki ek ders saat ücreti ile çarpılması neticesinde günlük ücretin tespiti gerektiği hususunun göz ardı edilerek talep konusu alacakların hesaplandığı görülmektedir.
    5. Diğer yandan, hükme esas bilirkişi raporunda Milli Eğitim Müdürlüğünün her dönem için ayrı ayrı bildirdiği saat başına ek ders ücretleri esas alınmıştır. Bordrolarda tahakkuk ettirilen ücretler esas alınmalıdır. Ancak bordrolar her ay için ayrı ayrı denetlenerek, bordrolarda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücretinin maaş katsayısı/göstergeler gibi mevzuattan doğan unsurlara göre olması gerekenden daha az olup olmadığı denetlenmelidir. Bordrosunda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücreti miktarının mevzuata göre olması gerekenden düşük olduğu ay var ise o ay için mevzuata göre olması gereken saat başı ders ücreti esas alınmalı, bordrodaki saat başı ders ücreti mevzuata göre olması gerekenden yüksek ise o ay için bordrodaki ücret esas alınmalıdır.
    6. İşbu bozma kapsamında yeniden yapılacak yargılamada, Mahkeme kararının sadece davalı tarafından temyiz edilmesi nedeni ile doğan usuli müktesep haklar ve neticeten hükmedilecek miktarlar bakımından davalı lehine oluşan usuli müktesep haklar da gözetilmelidir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
    Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ