• DAVANIN TARAFLARININ AÇIKLAMA VE İSPAT HAKLARININ KISITLANMASININ İDDİA VE SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI SONUCUNU DOĞURACAĞI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/41
    6100 S. HMK/71

    T.C
    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2018/2063
    Karar No. 2018/5903
    Tarihi: 07.03.2018

    l DAVANIN TARAFLARININ AÇIKLAMA VE İSPAT HAKLARININ KISITLANMASININ İDDİA VE SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI SONUCUNU DOĞURACAĞI
    l VEKALETNAME SUNULDUKTAN SONRA ASİL DURUŞMADA HAZIRDA OLSA TEBLİĞİN VEKİLE YAPILMASININ GEREKMESİ

    ÖZETİ: Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır.
    Vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekir. Vekil ile takip edilen davada asil duruşmada bizzat bulunsa dahi tebliğin ona değil, vekiline yapılması zorunludur. Vekile çıkarılan tebligat, kendisine veya kendisi yerine sekreteri veya katibine tebliğ edilmelidir. Ancak isticvap, yemin gibi şahsa bağlı işlemlerde, tebligatın vekile değil, bizzat bu işlemi yapacak asile yapılması kanuni zorunluluktur.

    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Z. Yavuz Sarraf tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait Opet Akaryakıt Satış İstasyonunda 03.12.2011 ile 15.02.2014 tarihleri arasında pompacı olarak çalıştığını, bazen de markete baktığını, 3 ay içerisinde işvereni 50,00 TL zarara uğratması gerekçe gösterilerek iş akdinin sona erdirildiğini öne sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının bilgisayar kayıtlarında oynama yaparak, sattığı malların bedelini tam olarak almasına rağmen bu bedellerin düşük olarak kaydedilmesini sağladığını, aradaki farkı da kendisine aldığının tespit edilmesi üzerine, iş sözleşmesinin 4857/m. 25/II-(e) ve (ı) gereğince feshedildiğini, işyerinde 24 saat çalışma, 24 saat dinlenme esasına göre çalışma yapıldığını, dolayısıyla bir hafta 3 gün bir hafta ise 4 gün çalıştığını, hafta tatilini kullandığını, ayrıca var ise fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacıya ödendiği, davacının asgari ücret ile çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti alacağının kabulüne diğer taleplerin reddine karar vermiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır.
    Vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekir. Vekil ile takip edilen davada asil duruşmada bizzat bulunsa dahi tebliğin ona değil, vekiline yapılması zorunludur. Vekile çıkarılan tebligat, kendisine veya kendisi yerine sekreteri veya katibine tebliğ edilmelidir. Ancak isticvap, yemin gibi şahsa bağlı işlemlerde, tebligatın vekile değil, bizzat bu işlemi yapacak asile yapılması kanuni zorunluluktur.        
    Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesi 09.04.2014 tarihinde davalı işverene tebliğ edilmiştir. Avukat Ekrem Bedir, 17.04.2014 tarihinde muhabere aracılığı ile davaya karşı cevaplarını sunmuş ve cevap dilekçesine davalıdan alınan 11.06.2013 tarihli baro pulu yapıştırılmış vekaletnamesini de eklemiştir. Buna karşın, yargılama aşamasında tüm tebligatlar davalı asile yapılmış ve cevap dilekçesinde bildirilen deliller toplanmamıştır. Vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekir. Yargılama aşamasında yapılan usulsüz tebligatlar nedeniyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin adresine usulüne uygun tebligat çıkartılıp yapılan itiraz ve savunmalar da değerlendirildikten ve davalı tarafın usulüne uygun bildirdiği deliller de toplandıktan sonra karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ