• DAVA DİLEKÇESİNDE HUKUKİ SEBEPLERİN GÖSTERİLMEMİŞ OLMASININ BİR YAPTIRI-MIN OLMADIĞI

    İlgili Kanun / Madde
    6100 S. HMK/119, 176
    854 S. DİşK/26

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2015/21481
    Karar No. 2018/17060
    Tarihi: 02.10.2018

    l DAVA DİLEKÇESİNDE HUKUKİ SEBEPLERİN GÖSTERİLMEMİŞ OLMASININ BİR YAPTIRI-MIN OLMADIĞI
    l DAVA DİLEKÇESİNDE YER VERİLMEYEN BİR TALEBİN EK DAVA NİTELİĞİNDEKİ ISLAH DİLEKÇESİYLE TALEP EDİLEBİLECEĞİ
    l 24 SAAT ESASINA DAYALI ÇALIŞMADA İŞÇİNİN UYKU İHTİYACINI GİDERMEDİĞİ DURUMLARDA DİNLENME SÜRESİNİN 4 SAAT OLARAK KABULÜNÜN GEREKMESİ

    ÖZETİ: Hukuki sebepler, davacının netice-i talebini haklı göstermek için dava dilekçesinde bildirdiği olayların hukuki niteliği veya hukuki nitelendirmesidir.
    Hukuki sebeplerin değiştirilmesi veya genişletilmesi, davayı değiştirme veya genişletme niteliğinde olmadığından, davacı bildirmiş olduğu hukuki sebepleri karşı tarafın muvafakatı olmaksızın değiştirip, genişletebilir. Bu hususta ıslah yoluna başvurmasına dahi gerek yoktur.
    Dava dilekçesinde hukuki sebeplerin gösterilmemesinin bir müeyyidesi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 119. maddesinde, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar arasında, dayanılan hukuki sebepler gösterilmiş ise de; bu hususun eksikliğinin davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurmadığı yine aynı madde de açıklanmıştır
    Ayrıca; davacı vekilinin 27.01.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinden farklı olarak fark kıdem tazminatı alacağı talebinde de bulunduğu, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın ek dava niteliğindeki ıslahla talep edilebileceği dikkate alınmalı ve fark kıdem tazminatı talebi bir değerlendirmeye tabi tutularak, talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
    Bu hususta gerekli araştırmanın yapılarak, davacının 24 saatlik çalışması esnasında uyku ihtiyacını gideremediğinin tespiti halinde yukarıda belirtildiği üzere 4 saat ara dinlenme süresinin düşümü ile ... İş Kanunu'nun 26. maddesi gereği günlük 8 saati aşan 12 saat üzerinden fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması; uyku ihtiyacını giderdiğinin tespiti halinde ise şimdiki gibi karar verilmesi gerekmektedir.
                                                                                           
    DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin, davalı nezdinde 26.10.1989-27.07.2012 tarihleri arasında başmakinist olarak çalıştığını, fazla ... yapmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ve yemek ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürerek; fazla ... ve yemek ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin feshi ile birlikte tüm alacaklarının ödendiğini ve davalıyı ibra ettiğini, davalı nezdinde 01.10.2010 tarihinde çalışmaya başladığını ve bu tarihten itibaren fazla mesailerinin puantaj kayıtları ile hesaplanrak ödendiğini, yapılan ödemelerin günlük 7 saat olacak şekilde belirlendiğini, 24 saatlik sürenin tamamında çalıştığının kabul edilemeyeceğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
    D) Temyiz:
    Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- 6100 sayılı HMK'nun 176. maddesi uyarınca, davanın taraflarından her biri yapmış olduğu usul işlemleri kısmen veya tamamen ıslah edebilir ve aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. 
    Hukuki sebepler, davacının netice-i talebini haklı göstermek için dava dilekçesinde bildirdiği olayların hukuki niteliği veya hukuki nitelendirmesidir.
    Hukuki sebeplerin değiştirilmesi veya genişletilmesi, davayı değiştirme veya genişletme niteliğinde olmadığından, davacı bildirmiş olduğu hukuki sebepleri karşı tarafın muvafakatı olmaksızın değiştirip, genişletebilir. Bu hususta ıslah yoluna başvurmasına dahi gerek yoktur.
    Dava dilekçesinde hukuki sebeplerin gösterilmemesinin bir müeyyidesi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 119. maddesinde, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar arasında, dayanılan hukuki sebepler gösterilmiş ise de; bu hususun eksikliğinin davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurmadığı yine aynı madde de açıklanmıştır.
    Yine HMK'nun 33. maddesi uyarınca, hakim Türk hukukunu resen uygulamakla yükümlüdür. Dolayısı ile olayların izahı davacıya, hukuki tavsif mahkemeye aittir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili verdiği 01.03.2013 tarihli dilekçede, davacının başmakinist olarak çalışması nedeni ile Deniz İş Kanunu'na tabi olduğunu ifade edilerek, Deniz İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını istediği anlaşılmaktadır. 
    Mahkemece, davacı vekilinin bu dilekçesi ıslah dilekçesi olarak kabul edilmiş ve davacı vekilinin 27.01.2015 tarihinde harcını da yatırmak sureti yaptığı ıslah, bir davada iki kez ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile dikkate alınmamıştır.
    Yukarıda ayrıntılı bir biçimde açıklandığı üzere; davacı vekilinin 01.03.2013 tarihli dilekçesinde, dayandığı hukuki sebepleri değiştirdiği, bu dilekçenin usul hukuku kapsamında ıslah olarak yorumlanamayacağı açıktır. Kaldı ki uygulanacak kanunu hakim re'sen belirlemelidir. 
    Mahkemece, davacı vekilinin 27.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 
    Ayrıca; davacı vekilinin 27.01.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinden farklı olarak fark kıdem tazminatı alacağı talebinde de bulunduğu, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın ek dava niteliğindeki ıslahla talep edilebileceği dikkate alınmalı ve fark kıdem tazminatı talebi bir değerlendirmeye tabi tutularak, talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
    3- Davacı işçi, fazla ... yapmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
    Hükme esas bilirkişi raporunda; davacının 24 saat çalışıp, 24 saat dinlendiği bu ... sistemine göre Yargıtay içtihatları uyarınca 24 saatlik sürede fiilen 14 saat çalıştığı kabulü ile 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 26. maddesi gereği 8 saati aşan, 6 saat üzerinden fazla mesai alacağının hesaplandığı ifade edilmiştir.
    HGK'nun 08.02.2017 tarih, 2014/22-2468 Esas-2017/229 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; işin niteliği gereği işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmalarda yemek ve sair ihtiyaçları nedeni ile 4 saat ara dinlenme yaptığının kabulü gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacının 24 saat esası ile çalıştığı anlaşılmakla birlikte, bu çalışması esnasında uyku ihtiyacını giderip gideremedeği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. 
    Bu hususta gerekli araştırmanın yapılarak, davacının 24 saatlik çalışması esnasında uyku ihtiyacını gideremediğinin tespiti halinde yukarıda belirtildiği üzere 4 saat ara dinlenme süresinin düşümü ile ... İş Kanunu'nun 26. maddesi gereği günlük 8 saati aşan 12 saat üzerinden fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması; uyku ihtiyacını giderdiğinin tespiti halinde ise şimdiki gibi karar verilmesi gerekmektedir.
    Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
    4- Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının, yemek ücreti alacağı talebinde de bulunduğu saptanmıştır.
    Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olarak, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F)SONUÇ: 
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ