• BOZAMADAN SONRA ISLAH YOLUYLA ZAMAN AŞIMI DEFİ’NİN İLERİ SÜRÜLEMEYECEĞİ

            
    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2013/27489
    2013/19764
    23.09.2013
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/41
    6100 S. HMK/177
       
    • BOZAMADAN SONRA ISLAH YOLUYLA ZAMAN AŞIMI DEFİ’NİN İLERİ SÜRÜLEMEYECEĞİ
    •  
     
    ÖZETİ  6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesi uyarınca, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
                Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı kararında da Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı ifade edilmiştir.
                Somut olayda, davalı vekilince bozma öncesi yapılan yargılamada zamanaşımı def'i ileri sürülmemiştir. Bozma sonrası yapılan yargılamada ise cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla zamanaşımı defi ileri sürülmüş, Mahkemece de zamanaşımı defi nazara alınarak, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
                Bozma kararından sonra yapılan yargılamada, ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürülemeyeceğinden, zamanaşımı def'inin nazara alınmaksızın fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

     
     
                 


    DAVA             : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                             Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                             Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi N. Özdamar Karakülah tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
                Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
                Davalı vekili, davacının kendi isteğiyle haklı sebep olmaksızın işten ayrıldığını, dava konusu alacakların bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
                Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce, davacının bir hafta dokuz saat, diğer hafta oniki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekliliğiyle bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
                Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
                1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
                2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı vekilinin bozma kararından sonra yapılan yargılamada ıslah yoluyla ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin nazara alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesi uyarınca, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
                Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı kararında da Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı ifade edilmiştir.
                Somut olayda, davalı vekilince bozma öncesi yapılan yargılamada zamanaşımı def'i ileri sürülmemiştir. Bozma sonrası yapılan yargılamada ise cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla zamanaşımı defi ileri sürülmüş, Mahkemece de zamanaşımı defi nazara alınarak, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
                Bozma kararından sonra yapılan yargılamada, ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürülemeyeceğinden, zamanaşımı def'inin nazara alınmaksızın fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
                SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ