• BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2004/9243
    2005/3625
    08.02.2005
    İlgili Kanun / Madde
    1475 S.İşK/13,14,35
    818 S.BK/325
     
     
    • BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
    • ÜCRET ARAŞTIRIMASI
    • HÜKME BİLİRKİŞİ RAPORUNU DAYANAK ALAN KARARIN RAPORLA ÇELİŞMESİ
    • FESİHTEN SONRA KALAN SÜRE ÜCRETİ İÇİN İNDİRİM YAPILMASI

     
      ÖZETİ: Davacı işçinin davalıya ait dersane işyerinde belirli süreli iş sözleşmesi ile öğretmen olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinin feshinde ihbar tazminatına hak kazanabilmesi mümkün değildir
    Her ne kadar davacının ücreti konusunda davacı tarafından bazı yazılı belgeler de ileri sürülmüşse de, bu çelişkili durum davacının çalıştığı yıl ve ifa ettiği görev açıklanarak alabileceği ücret ilgili meslek örgütünden sorulmalı, anılan cevap değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
    Davacı işçinin bayram ve genel tatillerde çalışmadığı mahkemece mütalaasına başvurulan bilirkişi tarafından belirlenmiş ve bu yönden ücret hesabı yapılmamıştır. Davacı taraf rapora bu yönden itiraz etmemiştir. Mahkemece anılan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiği gerekçede belirtildiği halde hüküm kısmında davaya konu edilen bayram ve genel tatil ücretlerinin de kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Sözleşmenin feshinden sonra kalan süresi için hesaplanarak hüküm altına alınan ücret alacağından Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca gerekli araştırmaya gidilerek indirim hususunun düşünülmemiş oluşu da doğru olmamıştır.
                 

    DAVA                       :Taraflar arasındaki kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma,
    ücret alacağı, hafta tatili, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 8.2.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat O. Ç ile karşı taraf adına Avukat B. B geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1 .Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Davacı işçinin davalıya ait dersane işyerinde belirli süreli iş sözleşmesi ile öğretmen olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinin feshinde ihbar tazminatına hak kazanabilmesi mümkün değildir. Mahkemece anılan isteğin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3.Davacının aylık ücreti taraflar arasında tartışmalıdır. Mahkemece davacının iddiasına değer verilerek aylık ücretin 1.000.000.000TL net olduğu sonucuna varılmışsa da, davalı dershane yönetimi ile davacı öğretmen arasında imzalanan ve onay için Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilen iş sözleşmesinde davacının ücreti, asgari ücret olarak gösterilmiştir. Aylık ücret bordroları da imzalı olup, davacının ücreti asgari ücret olarak ödenmiştir. Davacının bu yönden Sosyal Sigortalar Kurumuna yapmış olduğu şikayet üzerinde işyerinde inceleme yapan sigorta müfettişi işyerinde yaptığı inceleme sonucunda, sözleşmedeki ücret ile işverence yapılan ödemelerin uyumlu olduğu belirtilmiş ve şikayetçinin ücretinin asgari ücret olduğunu tespit etmiştir. Aynı şekilde davacının Milli Eğitim Müdürlüğüne yapmış olduğu şikayet üzerine şikayetçinin bu iddiasının doğru olmadığı belirlenmiştir. Her ne kadar davacının ücreti konusunda davacı tarafından bazı yazılı belgeler de ileri sürülmüşse de, bu çelişkili durum davacının çalıştığı yıl ve ifa ettiği görev açıklanarak alabileceği ücret ilgili meslek örgütünden sorulmalı, anılan cevap değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
    4.Davacı işçinin bayram ve genel tatillerde çalışmadığı mahkemece mütalaasına başvurulan bilirkişi tarafından belirlenmiş ve bu yönden ücret hesabı yapılmamıştır. Davacı taraf rapora bu yönden itiraz etmemiştir. Mahkemece anılan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiği gerekçede belirtildiği halde hüküm kısmında davaya konu edilen bayram ve genel tatil ücretlerinin de kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Anılan isteğin reddine karar verilmelidir.
    5.Davacının aylık 20 saat ders ücreti karşılığında sabit ücretle öğretmen olarak çalıştığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Açmış olduğu bu davada fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuş, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, iş sözleşmesinde ek ders ücreti de belirlenmiş olduğuna göre, davacının sözleşmede belirtilen süreden daha fazla çalıştığını ileri sürmesi ve kanıtlaması durumunda ek ders ücretine hak kazanması söz konusu olabilir. Ancak davacı işçi bu yönde bir talepte bulunmadığı gibi, fazla çalışmaya dair ders saatlerini bildiren yazılı bir delil de sunamamıştır. Davacı tanıkları günlük çalışma saatlerini açıklamışlar ve bunun dışında davacı işçinin tanıtım gezilerine katıldığından söz etmişlerdir. Yapılan soyut nitelikteki anlatımlara göre fazla çalışma ücretinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanması söz konusu olmadığından isteğin reddi gerekir.
    6.Davacı öğretmenin hafta tatillerini Pazartesi günleri kullandığı bazı davacı tanıkları ile davalı tanıklarının anlatımlarından anlaşılmaktadır. Davacının bazı okullarda hafta tatillerinde tanıtım yaptığı hususu ifadelerde yer almışsa da, bunun yapıldığı tarihler kesin biçimde ortaya konulamamıştır. Özel Dershaneler Birliğinin yazısında da işyerinin pazartesi günü tatil olduğu açıklanmıştır. Buna göre hafta tatili ücreti isteğinin de reddi cihetine gidilmelidir.
    7.Okulların kapalı olduğu yaz döneminde dershane işyerlerinde eğitim ve öğretim faaliyetinin bulunmadığı Özel Dershaneler Birliğinin yazısında açıklanmış, davalı işveren de Temmuz ayında işyerinin kapalı olduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki mahkemece bu husus araştırılmamıştır. İşyerinin belirtilen dönemde kapalı olması durumunda davacı işçinin yıllık iznini kullandığının kabulü gerekir. Davalıya ait dershane işyerinin Temmuz ayında kapalı olup olmadığı araştırılmalı, gerekirse bu husus bağlı bulunulan ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünden sorularak sonuca gidilmelidir. Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuştur.
    8.Sözleşmenin feshinden sonra kalan süresi için hesaplanarak hüküm altına alınan ücret alacağından Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca gerekli araştırmaya gidilerek indirim hususunun düşünülmemiş oluşu da doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 400 YTL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ