• ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN İŞÇİ

                        
    YARGITAY
    22.HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2012/10489
    2013/236
    22.01.2013
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK/ 41
       
    • ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN İŞÇİ
    •  FAZLA ÇALIŞMALARIN AYLIK ÜCRETE DAHİL OLDUĞUNA İLİŞKİN SÖZLEŞME HÜKMÜNÜN GEÇERLİ OLMAYACAĞI
     


    ÖZETİ Somut olayda,  dosya  içerisine ibraz edilen  ücret  bordrolarının  incelenmesinde;   davacının asgari  ücretten  düşük  ücret  ile  çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar  arasında imzalanmış  iş  sözleşmesinde, davacının  ücret  miktarı  açıkça gösterilmemiştir. Matbu  nitelik  taşıyan bu  sözleşmenin 5.  maddesinde  fazla  çalışma  ücretinin  aylık ücrete  dahil  olduğu   yönünde  düzenleme  bulunmakta  ise de, davacıya  asgari  ücretin  üzerinde  ücret  ödenmemesi ve  sözleşme de  davacının  ücret  miktarının  açıkça  belirlenmemiş  olması sebebi   bu  düzenlemeyi  geçerli  kabul etmek  mümkün  değildir. Yıllık  ikiyüzyetmiş  saatlik   fazla çalışma süresi  yönünden davacının  fazla  çalışma  ücretine  hak kazanmadığı  yönündeki  mahkeme  kabulü  hatalı olup,  kararın  bu  sebeple  bozulması gerekmiştir
     
     
                 

    DAVA                                   :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                        Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                        Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Benli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

                Davacı, davalıya ait işyerinde 11.06.2007-02.07.2010 tarihleri  arasında  çalıştığını,  iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatilleri ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam etmesine  rağmen  bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini  ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini  istemiştir.
                Davalı vekili, hasta kabul yetkilisi  olarak  görev  yapan  davacının, hem hastalara   hemde işyerinde çalışan  diğer  personele   karşı  olumsuz  tutum  sergileyerek  iş  disiplinine  uymadığı, iş sözleşmesinin haklı sebebe  dayalı feshedildiğini, taraflar  arasındaki hizmet sözleşmesinde davacının  aylık  ücreti  içerisine fazla  çalışma  ücretlerinin dahil  olduğu  yönünde  düzenleme  bulunduğunu, bu sebeple  fazla çalışma ücret alacağı talep  edemeyeceğini   ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir
                Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispatladığı, feshe  gerekçe yapılan davacı davranışlarının geçerli fesih sebebi olarak kabul edilebileceği     kanaatine  varılarak, davanın  kabulüne   karar verilmiştir.
                Kararı, süresi  içerisinde  davacı  ve  davalı  vekilleri  temyiz etmiştir.
                1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının ise   aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
                2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
                Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
                İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Taraflar arasındaki  iş sözleşmesinde  davacının ücretinin açıkça gösterilmiş  olması  ve  ücretin  asgari  ücretten  yüksek  belirlenmesi halinde, yıllık iki yüz yetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul edilmelidir.              
    Somut olayda,  dosya  içerisine ibraz edilen  ücret  bordrolarının  incelenmesinde;   davacının asgari  ücretten  düşük  ücret  ile  çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar  arasında imzalanmış  iş  sözleşmesinde, davacının  ücret  miktarı  açıkça gösterilmemiştir. Matbu  nitelik  taşıyan bu  sözleşmenin 5.  maddesinde  fazla  çalışma  ücretinin  aylık ücrete  dahil  olduğu   yönünde  düzenleme  bulunmakta  ise de, davacıya  asgari  ücretin  üzerinde  ücret  ödenmemesi ve  sözleşme de  davacının  ücret  miktarının  açıkça  belirlenmemiş  olması sebebi   bu  düzenlemeyi  geçerli  kabul etmek  mümkün  değildir. Yıllık  ikiyüzyetmiş  saatlik   fazla çalışma süresi  yönünden davacının  fazla  çalışma  ücretine  hak kazanmadığı  yönündeki  mahkeme  kabulü  hatalı olup,  kararın  bu  sebeple  bozulması gerekmiştir . 
                 SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2013  gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ