• İLK DÖNEM ÇALIŞMANIN İSTİFAYLA SONA ERMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    1475 S.İşK/14
    1086 S.HUMK/83

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2005/12277
    Karar No: 2005/37913
    Tarihi:      05.12.2005

    l İLK DÖNEM ÇALIŞMANIN İSTİFAYLA SONA ERMESİ
    l BU SÜRENİN KIDEM TAZMİNATINDA DİKKATE ALINMASI
    l İRADE SAKATLIĞI İDDİASININ BİR YIL İÇERİSİNDE İLERİ SÜRÜLMESİNİN GEREKMESİ
    l BİR DAVADA ANCAK BİR KEZ ISLAH YAPILABİLMESİ

    ÖZETİ: Davacının ilk iki dönem olan 01.10.1995-31.10.1997 ve 09.02.1998-05.11.1999 tarihleri arasındaki çalışması sonunda kendisinin ayrıldığı ve istifaya zorlandığını kanıtlayamadığı anlaşıldığı gibi, irade fesadı halleri olan hata, hile ve gabine karşı bir yıl içinde herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. İstifa ve işçinin neden olmaksızın ayrılması kıdem tazminatına hak kazandırmaz. Böyle olunca, davacının istifa ederek ve neden olmaksızın ayrıldığı ilk iki dönemin, emeklilikle sona eren son dönemle birleştirilmesi olanağı bulunmamaktadır. HUMK.'un 83. maddesi uyarınca, “Aynı davada her taraf ancak bir kere ıslah hakkını kullanabilir”. Davacı taraf, dava dosyasında, 17.06.2004 tarihli ıslah işlemi ile hizmet süresi, 09.02.2005 tarihli ıslah işlemi ile dava konusu miktarını arttırma yönünden iki kez ıslah hakkını kullanmıştır. Bu olgu, belirtilen kurala aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece, davacı tarafın yaptığı ikinci ıslah işleminin kabulü ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır

    DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, ikramiye, fazla mesai ücreti ve yemek yardım alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Davacının ilk iki dönem olan 01.10.1995-31.10.1997 ve 09.02.1998-05.11.1999 tarihleri arasındaki çalışması sonunda kendisinin ayrıldığı ve istifaya zorlandığını kanıtlayamadığı anlaşıldığı gibi, irade fesadı halleri olan hata, hile ve gabine karşı bir yıl içinde herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. İstifa ve işçinin neden olmaksızın ayrılması kıdem tazminatına hak kazandırmaz. Böyle olunca, davacının istifa ederek ve neden olmaksızın ayrıldığı ilk iki dönemin, emeklilikle sona eren son dönemle birleştirilmesi olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, tüm süre birleştirilerek kıdem tazminatına karar verilmesi isabetsizidir.
    3. Davacının 09.02.1998-05.11.1999 tarihleri arasındaki dönemle ilgili olarak davalı işvereni ibra ettiği ve ibranamenin fazla mesai ücretini de kapsadığı anlaşılmaktadır. Anılan ibranameye itibar edilmeden, belirtilen hizmet süresi için fazla mesai ücret alacağının hesaplanıp, hüküm altına alınması da isabetsizdir.
    4. HUMK.'un 83. maddesi uyarınca, “Aynı davada her taraf ancak bir kere ıslah hakkını kullanabilir”. Davacı taraf, dava dosyasında, 17.06.2004 tarihli ıslah işlemi ile hizmet süresi, 09.02.2005 tarihli ıslah işlemi ile dava konusu miktarını arttırma yönünden iki kez ıslah hakkını kullanmıştır. Bu olgu, belirtilen kurala aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece, davacı tarafın yaptığı ikinci ıslah işleminin kabulü ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ