• Sunuş

    Murat ÖZVERİ

    Yaz aylarına girdiğimiz bu günlerde dopdolu bir 14. sayımız ile sizlere merhaba diyoruz. Son dönemlerde dergimize ulaşan tepkilerden, Çalışma ve Toplum Dergisi’nin çalışma yaşamının taraflarınca benimsendiğini, sahiplenildiğini anlıyoruz. Bu sahiplenme, eleştiri ve öneriler bizleri cesaretlendiriyor. Dileğimiz her geçen sayıda daha da kurumsallaşmak ve sürekliliği sağlamak. Sizlerin desteği sürdükçe başarılı olacağımıza olan inancımız artıyor.

    14. sayımızda Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, “Türkiye’deki Çalışma Hayatının Bir Parçası Olarak Yabancı Çalışanlar” başlıklı makalesinde ülkemizde yıllardır tartışılan yasa dışı ve kayıtsız çalışma içerisinde yer alan ve bugüne kadar çok fazla incelenmeyen yabancı işçi çalıştırma olgusunu irdelemiştir. Makalede İş Gücü Göçü Avrupa ve Türkiye özelinde değerlendirilip aralarındaki farklılıklar ortaya konulmuş, çalışma izni olan yabancı işçilerle çalışma izni bulunmayan yabancı işçilerin çalıştıkları alanlar, çalıştıkları işler, sosyal güvenlik hakları incelendikten sonra, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kaçak yabancı işçi talebinin vasıfsız işlerde, emek yoğun çalışılan alanlarda yoğunlaştığının, bu yoğunlaşmada işçilerin vasıflarından çok işverenlerin taleplerinin belirleyici olduğunun altı çizilerek, kürselleştiği ileri sürülen bir dünyada emeği ile geçinenlerin hareket etme olanaklarının sınırlandırılmasındaki çelişki vurgulanmıştır.

    Yrd. Doç. Dr. Banu Uçkan, “İşçi Sendikaları ile İşsizlik Sigortası Arasındaki Köprü: Ghent Sistemi” başlıklı makalesinde, ülkemizde çok fazla tanınmadığını düşündüğümüz Ghent Sistemini değerlendirmektedir. Makalede artan işsizlik oranlarına bağlı olarak, sendikalaşma oranında da düşüşler yaşandığı, buna karşılık sendikalar tarafından kurulup işletilen bir işsizlik sigortası fonu uygulaması olan Ghent sisteminin uygulandığı ülkelerde sendikalaşma oranının düşmediği gibi artmaya devam ettiğine dikkat çekilerek, Ghent sistemi tarihsel gelişimi içerisinde ele alınıp, sendikacılığa ilişkin teorik ve ampirik çalışmalardaki yeri belirginleştirilmiş, sistemin bir İskandinav modeli olup olmadığı sorgulanmış, sistemi zayıflatan etkiler de sıralanarak, sendikacılığın güçlenmesinde sistemin önemli işlevler yerine getirdiği savı tartışmaya açılmıştır.

    Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Şahin Çil, “4857 Sayılı İş Kanununa Göre fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma” başlıklı makalesinde fazla çalışma kavramını Yargıtay uygulaması ve öğreti ışığında tanımlayarak, fazla çalışma yaptırılmasının koşullarını, sınırlarını, türlerini, kanıt sorununu, 4857 sayılı Yasayla Hukukumuza giren Fazla Sürelerle Çalışama kavramını, fazla çalışmanın karşılığının hangi esaslara göre ve nasıl ödenmesi gerektiğini, incelemiştir.

    Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi Özay Göztepe, “Küreselleşme Sürecinde Türkiye İşgücü Piyasası” başlıklı makalesinde; Türkiye’nin Dünya ekonomisiyle bütünleşme adımlarını attığı 24 Ocak kararlarından günümüze işgücü piyasasındaki gelişimleri incelemiştir. Makalede, iş gücü piyasası; istihdamdaki nüfusun genel nüfus içerisinde gösterdiği özellikler, işsizlik, işsizliğin genel nüfus içerisindeki dağılımı, sendikalaşma oranları, toplu iş sözleşmesinden yararlanabilen çalışanlar, kayıt dışı sektör gibi ana faktörlerle birlikte değerlendirilmiştir.

    Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bilim Dalı Doktora öğrencisi Ayhan Görmüş, “Türkiye’de Sosyal Diyaloğun Gelişimi” başlıklı makalesinde sosyal diyalog kavramına açıklık getirip, Türkiye’de sosyal diyaloğun gelişimini özetledikten sonra, sosyal diyaloğun AB uyum sorununu tartışmıştır. Makalede sosyal diyalog girişimleri örneklenerek, Türkiye’de sosyal diyaloğun gelişmesi için taraflara büyük sorumluklar düştüğü, henüz daha sosyal diyaloğun olması gereken noktalardan çok uzak olduğu, umut verici kimi gelişmeler bulunmasına karşın istenilen aşamada bulunmadığı vurgulanmıştır.

    Marmara Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı Arş. Gör. Hatice Duygu Özer “Çalışma Saatlerini Kendi Belirleyen İşçi Fazla Çalışma Ücretine Hak Kazanır mı?” başlıklı karar incelemesinde, özellikle esnek çalışma modellerinin hukukumuza girmesiyle birlikte önem kazanan çalışma saatlerini kendileri belirleyerek çalışan işçilerin fazla çalışma ücreti hak edip etmeyeceğini Yargıtay kararı somutunda değerlendirmiş, karar özelinde esnek istihdam modelleri içerisinde çalışan, ancak çalışma süresini kendisi belirlemiş de olsa işverenin yönetimi altında olan işçinin fazla çalışma koşulları varsa fazla çalışma ücretini hak edeceğinin altını çizmiştir.

    Marmara Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı Arş. Gör. Deniz Demir, “Haklı Neden-Geçerli Neden Ayrımı” başlıklı karar incelemesinde, iş güvencesi hükümlerinin uygulanmaya başlamasıyla birlikte iş hukukunun en çetin sorunlarından birisi haline gelen “Haklı Neden-Geçerli Neden” ayrımını incelemiştir. “Haklı Neden-Geçerli Neden” ayrımının dayanakları, kavramların özünde bulunan ana fikir ve bu birbirine çok yakın kavramların ayırt edilmesinde rol oynayacak “ölçülülük” ilkesi karar somutunda ortaya konulmuştur.

    Bu sayımızda da yabancı Mahkeme kararlarına yer verilmiş, Yargıtay 9, 10, 21. HD’lerinin vermiş olduğu toplam 73 adet karar yayımlanmıştır.

    Bu vesileyle yazarlarımıza, makaleleri büyük bir titizlikle inceleyen hakemlerimize, her zaman olduğu gibi derginin basımında büyük bir emek veren Birleşik Metal-İş Basın Yayın Servisi’ndeki arkadaşlarımıza, derginin web sayfasını düzenleyen Kristal-İş Sendikası Eğitim Müdürü Sayın Aziz Çelik’e ve emeği geçen, eleştirileri ve önerileriyle katkı sunan herkese bir kez daha teşekkür ediyor, 15. sayıda da birlikte olmayı diliyoruz.

    YAYIN YÖNETMENİ

    Murat ÖZVERİ

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ