• Kitap Tanıtımı

    Yayın Kurulu

    Endüstri İlişkileri Teorileri
    (Sosyolojik Bir Değerlendirme)

    Erdem CAM1

    Yazar: Engin YILDIRIM

    Değişim Yayınları

    Sakarya, 1997, 284 s.

    Engin Yıldırım tarafından kaleme alınmış “Endüstri İlişkileri Teorileri (Sosyolojik Bir Değerlendirme)” başlıklı kitabın amacı; Türkiye’deki endüstri ilişkileri alanında görülen kuramsal eksiklikleri gidermektir. Bu çerçevede kitabın ana hedef kitlesi çalışma ilişkileri alanında bilimsel araştırma yapan yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile bilim insanlarıdır. Her ne kadar çalışmanın önsözünde hedef kitle arasında lisans öğrencileri ifade edilmişse de bu çalışma lisans öğrencileri için temel bazı iktisat, sosyoloji ve hukuk bilgileri gerektirdiği için zor bir çalışmadır. Bahse konu kitap yirmi bir yıl önce yayınlanmış olmasına rağmen halen endüstri ilişkileri alanında çalışan bilim insanları için önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Çünkü bu alanda günümüze kadar bu kapsamda ikinci bir eser kaleme alınmamıştır. Bu çerçevede özgünlüğünü koruduğu ifade edilebilir.

    Kitabın dili belli düzeyde kavramlara hâkim okuyucular için tatmin edici bir niteliğe sahiptir. Endüstri ilişkileriyle ilgilenen araştırmacılar belli bir alt yapıya sahiplerse kitabın tartıştığı konuları rahatlıkla anlayabilirler. Ancak bunun için kavramsal olarak teknik terimlerin ve kuramsal olarak ise bazı temel bilgilere sahip olunması gereklidir.

    Bu çalışma ana tema olarak işçi işveren ilişkilerini incelemek ve konunun kuramsal arka planını açıklamak için hazırlanmış kapsamlı bir çalışmadır. Yazar çalışmanın amacını şu sözlerle ifade etmiştir; “çalışmanın temel amacı endüstri ilişkileri alanındaki yapısal değişikliklerin akademik bir alan olarak endüstri ilişkilerini nasıl etkilediğini incelemektir” (Yıldırım, 1997: 14).

    Kitapta, endüstri ilişkilerinin doğuşu ve gelişimi, endüstri ilişkilerinin sosyal bilimler içindeki yeri, geleneksel endüstri ilişkileri paradigması, yeni endüstri ilişkileri ve son olarak istihdam ilişkisi ile güç arasındaki bağlantı kuramsal olarak açıklanmıştır. Kitap tamamıyla konu hakkındaki kuramsal tartışmaları içeren bir çalışmadır dolayısıyla endüstri ilişkileri uygulamalarına ya da örneklerine kitapta yer verilmemiştir. Yazar, konuları tanımlayıcı bir perspektiften ziyade analitik bir bakış açısı ile kaleme almıştır. Bu bağlamda kitabın çalışma ilişkilerinde önemli tartışmalar içeren bir başvuru kitabı olduğu ifade edilebilir. Bu çalışma genelde çalışma ilişkilerinin tüm boyutları ve özelde ise işçi işveren ilişkilerini anlamaya çalışan tüm araştırmalar için ciddi bir kuramsal çerçeve kaynağı sunmaktadır. Kitabın bölümleri altında öncelikle endüstri ilişkilerinin doğuşu ve gelişimi tarihsel bir perspektif ile ele alınmış, kavramın ilk olarak hangi dokümanlarda ve ne amaçla geçtiği ifade edilmiş ve bu çerçevede endüstri ilişkilerinin toplumsal ilişkilerdeki boyutu analiz edilmiştir. Daha sonra endüstri ilişkilerinin salt bir hukuki ilişki olmaktan ziyade aslında geniş bir kuramsal arka plana sahip derinlemesine bir ilişkiler ağı olduğunu ortaya koyabilmek amacıyla teori, sosyal teori, paradigma ve nihayetinde endüstri ilişkilerinde teori ve araştırma başlıklarıyla konu derinleştirilmiştir. Bu ayrıntılı açıklamaları takip eden, geleneksel endüstri ilişkileri paradigması altında endüstri ilişkilerinde sistem teorisi, çoğulculuk teorisi ve radikal teori kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır. Yazar bu bölümde yer verdiği bu üç teoriden Radikal Teoriyi ise Radikal Çoğulculuk ve Marksist Endüstri İlişkileri Teorileri alt başlıkları altında kategorik olarak açıklamıştır. Dördüncü bölüm ise üçüncü bölümde yer alan toplu iş ilişkilerini açıklamada kullanılan klasik teorilerin aksine bireyciliği ön plana çıkartan ve toplu iş ilişkilerinden ziyade bireysel iş ilişkilerini açıklama çabası içinde olan teorilerin sunulmasından oluşmuştur. Bu bölümde insan kaynakları yönetimi ve bunun örgüt kültürü ile olan ilişkisi ayrı başlıklar halinde ve yine insan kaynakları yönetimi ile endüstri ilişkileri ve sendikalar arasındaki ilişki, iş gören ilişkileri ve son olarak da endüstri ilişkilerinde stratejik tercih konuları analitik bir şekilde tartışılmıştır. Kitabın son bölümünde ise istihdam ilişkisi ve güç konusu ele alınmış bu bağlamda istihdam, güç ve istihdam ilişkisinde güç konuları ayrıntılandırılmıştır. 

    Kitabın hazırlanmasındaki bir diğer önemli gerekçe; bir ülkedeki endüstri ilişkilerinin yaygın kanaatin aksine sadece sistem teorisi ile değil diğer teorik yaklaşımlar çerçevesinde de açıklanmaya çalışılmasıdır. Bu sayede okuyucu farklı yaklaşımlardan yararlanabilme olanağına kavuşmuştur. Nitekim yazar gerekçe olarak Türkiye’de kuramsal tartışmaları içeren bazı endüstri ilişkileri kitaplarına örnek vermiş ancak bunlar dışındaki çalışmaların teorisizlik kısıtı ile kaleme alındığını ifade etmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de ağırlıklı olarak hukuki bir yaklaşımı benimsemiş bir anlayışla hazırlanmış çalışmalarının yanında konunun analitik olarak ele alındığı çalışmalara duyulan ihtiyaç önemlidir (Yıldırım, 1997: 18). Yazar bu durumu şu sözler ile ifade etmiştir;

    “Ülkemizde genel olarak yapılan, endüstri ilişkilerinin analitik olarak incelenmesinde ziyade hukuki ağırlıklı bir çerçeve içinde, Türk endüstri ilişkilerinin özelliklerinin tartışılmasıdır. Yapılan çalışmalarda tarihi boyut sadece bir takım kurumların ortaya çıkışı ve gelişimiyle, devlet müdahalesinin geçirdiği evrelerle sınırlı kalmaktadır. Endüstri ilişkilerinin öznesi konumunda olan insan aktörü, soyut bir endüstri ilişkileri sisteminin karmaşık labirentlerinde kaybolmuş durumdadır.” (Yıldırım, 1997: 18).

    Yazar endüstri ilişkileri üzerine yapılan çalışmaların tek bir metodolojik paradigmaya sahip olduğunu ve bunun ancak bilimsel bağnazlık ile açıklanabileceğini ifade etmiş, sadece pozitivist bir metot kullanılarak yapılan çalışmaların açıklayıcıyı özelliğinin sınırlılığından bahsetmiştir. Öte yandan yapmış olduğu diğer metodolojik açıklama kitabın hazırlanma gerekçesini ifade etmektedir;

    “Sosyal bilimciler toplumla ilgili araştırmalarında iki temel soruya cevap bulma arayışı içindedirler. Bunlar ‘ne’ (tasvir edici araştırma) ve ‘neden’ (açıklayıcı araştırma) kelimeleriyle başlayan sorulardır. Türk sosyal biliminde ‘ne’ veya ‘nedir’ sorusuna cevap arayan araştırmalar yoğunken, ‘neden’ sorusuna cevap bulmaya çalışan incelemeler, özellikle de teorik alanda son derece azdır. İşte bu çalışmayla neden endüstri ilişkilerinde geleneksel ve yeni ayrımların yapıldığı, neden yeninin aslında eskinin yerini almadığı ve neden istihdam ilişkisi içindeki güç ilişkilerinin her iki paradigmanın da temel özelliği olduğu sorularına cevap bulmaya çalıştık” (Yıldırım, 1997: 21).

    Endüstri ilişkileri alanında son yirmi yılda yaşanan gelişmelere rağmen Türkçe yazında kapsamlı bir kaynak olmaması kitabın özgünlüğünü korumasına neden olmuştur. Bu bağlamda kitabın son yirmi yıldaki gelişmeleri de dikkate alınarak güncellenmesi ve ikinci baskı yapması Türkçe yazında çok önemli bir eksikliği giderecektir. Böyle bir girişimin bu alanda yaşanan son yıllardaki gelişmeleri ve tartışmaları içermesi bir gereklilik olduğu kadar kitaba Türk çalışma ilişkileri ile ilgili bir bölümün eklenmesi de alanımıza önemli bir katkı yapacak ve ciddi bir boşluğun dolmasına neden olacaktır. 

     

    Kitap İncelemesi

     Uluslararası Sosyal Politika: Teorisi, Normlar, Kurumlar, Sorunlar ve Güncel Gelişmeler

     Umut OMAY

    Kitabın Tanımı

    Prof. Dr. Pir Ali Kaya ve Arş. Gör. Ceyhun Güler’in editörlüğünde hazırlanan, Prof. Dr. Mesut Gülmez’e ithaf edilmiş bulunan ve Umuttepe Yayınları tarafından Aralık 2017’de gözden geçirilmiş ve genişletilmiş 2. Baskısı yayınlanan “Uluslararası Sosyal Politika: Teorisi, Normlar, Kurumlar” başlıklı kitap gerek ele alınan konu başlıkları gerekse de yazarları ile dikkat çekmektedir. Önsözü Prof. Dr. Pir Ali Kaya tarafından yazılan kitap, yedi bölüm olarak sınıflandırılmış 18 çalışmadan oluşmaktadır.

    Birinci Bölüm “Sosyal Politika ve Uluslararası Sosyal Politika Bilimleri Kavramsal Çerçeve ve Tarihsel Gelişimi” başlığını taşımakta olup bu bölümde beş çalışma yer almaktadır. Bölümdeki ilk çalışma Prof. Dr. Mesut Gülmez tarafından yazılmış olan “Sosyal Politika ve Uluslararası Sosyal Politika Kavramları: Tanım Sorunu, Tanımın Öncülleri ve Tarihsel Boyut” başlıklı çalışmadır. Bu çalışmasında Gülmez, “sosyal” ve “politika” kavramlarını önce ayrı ayrı ele almakta ve bu kavramların kendi içkin kavramlaştırma sorunlarına eğilerek “sosyal politika” kavramını açıklamakta ya da daha doğru bir ifade ile “sosyal politika” kavramını tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın sonraki kısımlarında sosyal politikanın ortaya çıkısındaki önemli aşamalar ve tarihsel arka plan açıklanmakta ve nihayetinde uluslararası sosyal politikaya doğru yaşanan gelişmeler ve dönüşümler ele alınmaktadır. Bölümde yer alan ikinci çalışma yine Prof. Dr. Mesut Gülmez tarafından kaleme alınmış bulunan “Sosyal Politika Kavramı: Tanımlar ve Düşündürdükleri” başlığını taşımaktadır. Gülmez bu çalışmasında, yukarıda yer alan çalışmasında ele aldığı “sosyal politika” kavramına ilişkin incelemesini sürdürmekte ve Türkiye’deki sosyal politika geleneğinin çeşitli temsilcileri aracılığıyla kavramlaştırma sorunlarına gerek kuşak gerekse de kuramsal farklılıkları çerçevesinde eleştirel bir yaklaşımla dikkat çekmektedir. Bu bölümde yer alan üçüncü çalışma yine Prof. Dr. Mesut Gülmez tarafından hazırlanmış bulunan “Sosyal Politikacıları(mızı)n Üvey Evladı Uluslararası Sosyal Politika: Tanımlar ve Düşündürdükleri” başlıklı çalışmadır. Gülmez bu çalışmasında yine Türkiye’deki sosyal politika geleneğinin çeşitli temsilcileri aracılığıyla gerek kuşak gerekse de yaklaşım farklılıklarına değinmekte, ancak bu defa kuşak ve yaklaşım farklılıkları açısından “uluslararası sosyal politika” kavramının Türkiye’de nasıl ele alındığını (ya da ele alınmadığını) incelemekte ve buradan hareketle eleştirel bir yaklaşımla “uluslararası sosyal politika” kavramının Türkiye’deki sosyal politika alanında yer alan tanımlama sorununa gerekçeleriyle birlikte dikkat çekmektedir. Bölümün dördüncü çalışması Doç. Dr. Sayım Yorgun tarafından hazırlanmış olup “Sosyal Politikanın Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi” başlığını taşımaktadır. Yorgun bu çalışmasında, sosyal politika kavramı için, gerek dar gerekse de geniş anlamı çerçevesinde, bütünlükçü bir tanım yapmanın güçlüklerine dikkat çekmekte ve bu çerçevede sosyal politikanın iktisat, hukuk, siyaset bilimi ve sosyoloji bilimi ile olan ilişkilerini ele almaktadır. Yorgun ayrıca sosyal politikanın bu bilim dalları ile nasıl bir etkileşim içerisinde bulunduğunu ve uluslararası sosyal politikaya dönüşümün dinamiklerini bu bilim dalları aracılığıyla incelemektedir. Birinci bölümün son çalışması Arş. Gör. Hüseyin Sevgi tarafından kaleme alınmış olup “Uluslararası Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi” başlığını taşımaktadır. Sevgi bu çalışmada, uluslararası sosyal politikanın tarihsel gelişimini önce insani (Marksizm’den Reformizme Kayış, Robert Owen ve Daniel Le Grand aracılığıyla), örgütlü (Birinci ve ikinci enternasyonel aracılığıyla) ve resmi girişimler (sosyal reformistler ile Berlin ve Bern konferansları gibi konferanslar aracılığıyla) olmak üzere üç ayrı nokta üzerinden incelemekte ve daha sonra uluslararası sosyal politikanın kurumsallaşmasını ve konudaki ortak girişimleri (Uluslararası Çalışma Mevzuatı Derneği ile Uluslararası Çalışma Mevzuatı Komisyonu ve ILO’nun kuruluşu aracılığıyla) ele almaktadır.

    İkinci Bölüm, “USP’nin Oluşumunda ILO’nun Yeri: Kurumsal Yapı, Normlar ve Diğer Belgelerin Önemi” başlığını taşımakta olup, bu bölümde iki çalışmaya yer verilmiştir. Birinci çalışma Prof. Dr. Pir Ali Kaya tarafından kaleme alınan, “ILO ve Uluslararası Çalışma Normları: Yasal Statü, Normlar ve Denetim” başlığını taşıyan çalışmadır. Kaya, bu çalışmasında önce Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kuruluşundan ve geçirdiği aşamalardan başlayarak, teşkilat yapısını ve yasal statüsünü incelemekte, daha sonra ILO’nun nasıl norm oluşturduğunu, bu normların niteliklerini ve esaslarını ele alınmakta ve son olarak da bu normların denetimine ilişkin bilgiler verilmektedir. Doç. Dr. Recep Kapar tarafından yazılan “Uluslararası Sosyal Politika Bağlamında Uluslararası Çalışma Örgütünün Bildirgeleri” başlıklı ikinci çalışmada ise Kapar, ILO’nun üye devletler için yol gösterme amacı bulunan ve Uluslararası Çalışma Konferans’ı tarafından kabul edilen beş, ILO’nun Yönetim Kurulu tarafından da kabul edilen bir adet bildirgeyi incelemektedir. Kapar, böylelikle bu bildirgeler aracılığıyla Uluslararası Sosyal Politika’ya ilişkin ILO’nun benimsemiş olduğu temel ilkeler ile tutumunu ve bunların esaslarını ele almakta ve değerlendirmektedir.

    Üçüncü Bölüm “USP’nin Oluşumunda Uluslararası İşçi Örgütlerinin Yeri: Kurumsal Altyapı ve Değişen Dünya Koşullarındaki Konumları” başlığını taşımakta ve bu bölüm iki çalışmadan oluşmaktadır. Bölümde yer alan birinci çalışma “Uluslararası İşçi Örgütlerinin Tarihsel Gelişimi, Faaliyetleri ve Üye Yapıları” başlığını taşımakta olup, Prof. Dr. Banu Uçkan Hekimler tarafından kaleme alınmıştır. Uçkan Hekimler, çalışmasında, önce uluslararası işçi örgütlerinin kurulmasının arkasında yatan temel faktörleri inceledikten sonra Birinci Enternasyonel’den başlayarak bu örgütlerin tarihsel gelişimini ele almaktadır. Uçkan Hekimler daha sonra ise dünya çapında ve bölgesel düzeyde faaliyet gösteren uluslararası işçi örgütlerini tarihsel bir bakış açısıyla ve yaşanılan dönüşümleri de dikkate alarak incelemektedir. Bölümün ikinci çalışması ise Arş. Gör. Ceyhun Güler tarafından yazılan “Küreselleşme Sürecinde Uluslararası Sendikal Hareket: Yeniden Örgütlenme Arayışları ve Yeni Enternasyonalizm Söylemi” başlıklı çalışmadır. Güler bu çalışmada, uluslararası sendikal hareketin küreselleşme ve bu süreçte ortaya çıkan yeni sorunlara yanıt verebilmek amacıyla yeniden bir örgütlenme çabası içerisine girdiğine ve bu bağlamda yeni enternasyonalizm söylemine ilişkin tespitten hareketle, bu gelişmelerin nedenlerini ele almakta, dönüşüm sürecinde özellikle ITUC’un (Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu) gerek diğer işçi örgütleri gerekse de diğer uluslararası örgütler ve kuruluşlarla olan ilişkilerini incelemektedir.

    Dördüncü Bölüm “USP Bağlamında Çokuluslu Şirketler ve Küresel Çerçeve Sözleşmeler” başlığını taşımakta olup, bu bölümde iki çalışma yer almaktadır. Bölümdeki ilk çalışma Prof. Dr. Deniz Kağnıcıoğlu tarafından yazılan “Çokuluslu Şirketler ve Çalışma Standartlarının Özelleştirilmesi” başlıklı çalışmadır. Kağnıcıoğlu bu çalışmasında, küreselleşmenin beraberinde getirdiği rekabet baskısı nedeniyle çokuluslu şirketlerin sosyal sorumluluk etiketi altında geliştirmekte oldukları yeni çalışma standartlarını ve bunları ulusal standartlar haline getirme çabalarını gerek küresel sosyal politika, gerekse de toplu pazarlık ve toplu iş sözleşmeleri üzerindeki etkilerini incelemektedir. Doç. Dr. Hakan Koçak tarafından hazırlanmış bulunan ikinci çalışma ise “Küresel Çerçeve Sözleşmeler” başlığını taşımakta olup, Koçak bu çalışmada küreselleşme sürecinde çokuluslu şirketlerin işçi-işveren ilişkilerindeki kendi çıkarları doğrultusundaki etkilerine karşı ortaya konulmaya çalışılan Küresel Çerçeve Sözleşmelerin niteliklerini ve bu sözleşmelerin etkinliklerini incelemektedir.

    Beşinci Bölüm “USP’nin Oluşumunda Avrupa Sosyal Politikasının Yeri ve Önemi” başlığını taşımakta ve bu bölüm her ikisi de Doç. Dr. Aziz Çelik tarafından kaleme alınmış bulunan iki çalışmadan oluşmaktadır. İlk çalışma “Avrupa Birliği Sosyal Politikası: Roma’dan Lizbon’a Doğuşu, Gelişimi ve Bugünü” başlığını taşımaktadır. Çelik bu çalışmasına, Avrupa Birliği düzeyindeki sosyal politika ile Avrupa sosyal politika arasında fark olduğuna dikkat çekerek başlamaktadır. Daha sonra Avrupa Birliğini sosyal politikaya ilişkin düzenlemelerine değinmekte ve Avrupa Birliği’nin sosyal politikasının kaynaklarını incelemektedir. Çelik’in aynı bölümde yer alan ikinci çalışması “Avrupa Konseyi Sosyal Şartlar Sistemi” başlığını taşımaktadır. Çelik bu çalışmasında, insan haklarının Avrupa’daki en önemli koruyucusu sıfatını taşımakta olan ve oluşturmaya çalıştığı yapı ile uluslararası sosyal politikaya da etki etmekte olan Avrupa Konseyi’nin sözleşmelerini ve bunlara ilişkin düzenlemelerini detaylı bir biçimde ele alıp incelemektedir.

    Altıncı Bölüm “USP Sorunu Olarak Göç Olgusu ve Göçle İlgili Tartışmalar” başlığını taşımakta ve iki çalışmadan oluşmaktadır. Birinci çalışma Doç. Dr. Çağla Ünlütürk Ulutaş ve Prof. Dr. Handan Kumaş’ın ortak çalışması olup, “Uluslararası Emek Göçü: Göç Kavramı, Türleri, Nedenleri ve Sonuçları” başlığını taşımaktadır. Yazarlar bu bölümde emek göçünün tanımı yaptıktan sonra, uluslararası emek göçü konusuna değinmekte ve bu bağlamda konuyla ilgili uluslararası düzenlemeleri incelemektedirler. Bölümde yer alan ikinci çalışma yine Prof. Dr. Handan Kumaş ve Doç. Dr. Çağla Ünlütürk Kumaş tarafından kaleme alınan “Uluslararası Emek Göçünün Genel Görünümü” başlığını taşımaktadır. Yazarlar bu çalışmalarında, bir önceki çalışmalarında tanımlar ve yasal düzenlemeler aracılığıyla inceledikleri uluslararası emek göçünü, ortaya çıkan yeni görünümler ve veriler açısından ele almakta ve çalışmalarının son bölümünde Türkiye açısından genel bir değerlendirme yapmaktadırlar.

    Yedinci Bölüm “USP’nin Güncel Tartışma Sorunları” başlığını taşımakta olup, bu bölüm üç çalışmadan oluşmaktadır. Bölümün ilk çalışması Dr. Murat Özveri tarafından yazılmış bulunan “Sendikal Hakların Uluslararası Kaynakları” başlıklı çalışmadır. Özveri bu çalışmasında, hukukun kaynakları ve normlar hiyerarşisi bağlamında sendika hakkı ile bu hakka bağlı bulunan sendika özgürlüğü, toplu iş sözleşmesi ve grev gibi diğer hakların uluslararası kaynaklarını ele almakta ve bunların yer yer Türkiye özelinde olmak üzere ulusal hukuk açısından bağlayıcı bir nitelik taşıyıp taşımadıklarını çeşitli boyutlarıyla incelemektedir. Bölümde yer alan ikinci çalışma Prof. Dr. Verda Canbey Özgüler tarafından kaleme alınmış bulunan “Çalışan Yoksullar” başlıklı çalışmadır. Canbey Özgüler öncelikle yoksulluk sorunu üzerinde durarak yoksulluk kavramını çeşitli boyutlarıyla ele almakta, sonrasında ise istihdamın değişen yapısından hareketle çalışan yoksulluğu sorununa eğilmekte ve çeşitli boyutlarıyla bu sorunu incelemekte ve bu soruna ilişkin mücadele yöntemlerine değinmektedir. Bölümün ve kitabın son çalışması olan “Çalışma Hayatında Ayrımcılık: Ayrımcılık Kavramı, Türleri ve Ayrımcılığın Yasaklanmasına İlişkin Uluslararası Düzenlemeler” başlıklı çalışma Prof. Dr. Pir Ali Kaya tarafından hazırlanmıştır. Kaya bu çalışmasında, ayrımcılık kavramını ve türlerini inceledikten sonra ayrımcılık sorunuyla mücadelede kaynak oluşturan uluslararası düzenlemeleri ele almaktadır.

    Kitaba İlişkin Genel Değerlendirme

    Hazırlamış oldukları çalışmaları ile katkı sağlayan yazarlar kadar kitabın ortaya çıkmasında hem yazar hem de editör sıfatıyla büyük bir emek sarf eden Prof. Dr. Pir Ali Kaya ile Arş. Gör. Ceyhun Güler, Türkiye’deki “Uluslararası Sosyal Politika” literatürünü zenginleştirmeyi ve katkı sağlamayı amaçlayan ve gerek alanda çalışanlara gerekse de öğrencilere önemli bir referans olma niteliği taşımakta olan bu eseri meydana getirmişlerdir.

    Kitaba katkı sağlayan yazarlar hiç kuşkusuz alanın önemli isimleri arasında yer almaktadırlar. Ayrıca özel olarak belirtilmesi gereken diğer bir nokta ise, kitabın ithaf edildiği ve sosyal politika alanının önde gelen isimleri arasında haklı bir yere ve üne sahip bulunan Prof. Dr. Mesut Gülmez’in yazar olarak kaleme almış olduğu üç ayrı -ancak birbirini tamamlayıcı- çalışma aracılığıyla kitabın hazırlanmasına sağlamış bulunduğu katkının, Gülmez’in mesleğine tutku ile bağlılığının ve üretkenliğinin bir göstergesi olduğudur. Gerçekten Gülmez’in, hazırlamış olduğu bu üç çalışma, Sosyal Politika tanımı ile Uluslararası Sosyal Politika açısından kavramsal tartışmaları ortaya koymayı ve tanımlamalar arasındaki farklılara dikkat çekmeyi hedeflemekte ve, Türkiye’deki sosyal politika literatüründe yer alan kavram karmaşasına odaklanmaktadır. Sosyal politika kavramının derinlikli bir biçimde ele alınması, kuşkusuz alan ile ilgili okuma ve araştırma yapanlar için önemli bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca yine sosyal politika kavramına ilişkin bu derinlikli ve felsefi inceleme ve yorumlama, sosyal politika kavramına ilişkin tartışmaların arka planına -tamamıyla olmasa da- ışık tutması açısından da önemli bir katkı sağlamaktadır.

    Diğer yandan, kitapla ilgili olarak editörlerin ve yazarların ilerleyen süreçte dikkate alacaklarını umduğum ve yalnızca katkı sağlama amacı taşımakta olan görüşlerimi de belirtmek isterim. Kitabın ve çalışmaların geneline bakıldığında iki önemli noktanın göze çarptığını düşünüyorum. Bunlardan ilki, kitabın içinde yer alan bazı çalışmaların kitabın “Uluslararası Sosyal Politika” başlığına rağmen Türkiye ekseninden yer yer uzaklaşamayan ya da Türkiye özeline geri dönüşler yapan yapısı, ikincisi ise genel olarak “geniş anlamlı” sosyal politikanın yerine geleneksel “dar anlamlı” sosyal politikanın esas alınmış olması.

    Türkiye’de sosyal politika alanın gelişmesine büyük emek sarf etmiş ve katkı sağlamış isimlerin dikkate alınıp, bu isimlerin gerek sosyal politika gerekse de uluslararası sosyal politika kavramlarını ele alış biçimlerinin incelenmesi, özellikle sonraki kuşaklar açısından alanın Türkiye’deki geçmişini ve nasıl süreç içerisinde dönüşüm geçirdiğini ayrıca farklı yaklaşımları da anlamaları ve öğrenmeleri açısından kuşkusuz önemlidir. Eğer kitabın hazırlanmasındaki amaç ve ulaşılmak istenen hedef “Türkiye’de Uluslararası Sosyal Politika” olsaydı, böylesi bir tercih daha anlamlı olurdu. Ancak kitabın hazırlanmasındaki amaç ve ulaşılmak istenen hedef “Uluslararası Sosyal Politika”nın incelenmesi ve bu çerçevede Türkiye’deki literatüre katkı sağlamak olduğundan, sosyal politika alanına ve öğretisine diğer ülkelerde katkı sağlamış isimlerin ve nihayetinde “Uluslararası Sosyal Politika” açısından katkı sağlamış isimlerin de özel bir başlık altında ele alınıp incelenmesi gerekirdi. Birinci bölümde yer alan ve Sevgi tarafından hazırlanmış bulunan “Uluslararası Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi” başlıklı çalışmanın kısmen de olsa bu ihtiyacı gidermeye çalıştığı söylenebilir. Diğer yandan Türkiye ekseninin belli belirsiz bir etkisinin kendisini Avrupa kıtası ve Avrupa Birliği dışındaki bölgeler ve bölgesel oluşumların (genel olarak) dikkate alınmaması ile gösterdiği düşünülebilir. Her ne kadar, Avrupa Birliği’nin bölgesel değil, aksine artık küresel bir aktör olduğu yönünde görüşler bulunsa da (Gomez Arana, 2017: 5-7), yine Avrupa Birliği sosyal politikası en fazla gelişmiş bölgesel sosyal politika örneği olarak kabul edilse de, buna en fazla yaklaşan Mercosur’un (Güney Amerika Ortak Pazarı) (Hartlapp, 2016: 92) sosyal politikaya ilişkin düzenlemeleri ile ALBA gibi alternatif (hatta geleneksel anlayışa tezat olabilecek) (Deacon, Ortiz ve Zelenev, 2007: 2-3) oluşumların, ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) gibi kendine özgü bir yönetim tarzını benimsemiş bölgesel yapıların (bkz. Chavez, 2007) ya da kısaca BRICS olarak isimlendirilen ve ekonomik anlamda önümüzdeki yıllarda gelişmesi ve önemli aktörler haline gelmesi beklenen Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti ya da geleneksel anlayışın yeterli derecede çözüm olamadığı düşük gelirli ülkeler için sosyal politika uygulamalarında bir dönüşüm ve yenilikçi çözümlere ihtiyaç olduğu yönündeki görüşlerin (UNRISD, 2016: 59-86) bulunduğu dikkate alındığında, kitabın ve kitapta yer alan çalışmaların kapsamının bu konuları ve oluşumları da içerecek biçimde genişletilmesi, alana katkı açısından büyük bir yarar sağlayabilir.

    Neo-liberalleşmenin ve küreselleşmenin hüküm sürdüğü bir dünyada hiç kuşkusuz yeni sorunlar ortaya çıkmakta ve sosyal politika alanının ele aldığı konu başlıkları artarak ve çeşitlenerek genişlemektedir. Gerçekten, “Uluslararası Sosyal Politika” kavramı yerine “Küresel Sosyal Politika” kavramının önerildiği, ILO dışında UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı), UNDESA (Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü) gibi kuruluşların da müdahil olmasının ve inisiyatif almasının beklendiği (bkz. Deacon, 2007. Ancak Kağnıcıoğlu’nun, bu incelemenin konusunu oluşturan kitapta yer alan çalışmasında “küresel sosyal politika”ya atıf verdiğini de belirtmek gerekir. bkz. Kağnıcıoğlu, 2017: 315-319), ölüm, ötenazi ve yas gibi alan için oldukça yeni ve alışılmadık kavramlar açısından sosyal politikanın ele alınmaya çalışıldığı (bkz. Foster ve Woodthorpe, 2016) bir dönemde, sosyal politika kavramı için, geleneksel “dar anlamlı” bir yaklaşımla ele alınmak yerine, geniş bir bakış açısının tercih edilmesi hem alana hem de bu konuda çalışanlara daha büyük bir katkı sağlayacaktır. Kaldı ki, Gülmez’in “Uluslararası Sosyal Politika” için yapmış olduğu ve gelişimini aşama aşama gösterdiği kendi tanımı da geniş anlamlıdır (Gülmez, 2017: 111-113). Bu nedenle eğitim, sağlık, barınma, beslenme, çevre, aile, yaş, cinsiyet, etnisite, engellilik, eski hükümlülük, vb. kaynaklı sorunların ve konu başlıklarının özel olarak incelendiği ve bu sorunlara ayrı ayrı odaklanmış çalışmaların da kitabın sonraki baskılarına eklenmesiyle kitabın kapsamının genişletilmesi önemlidir.

     

    KAYNAKÇA

    Chavez, J. J. (2007), “Social Policy in ASEAN: The Prospects of Integrating Migrant Labour Rights and Protection”, Global Social Policy, Vol. 7, No. 3, pp. 358-378.

    Deacon, B. (2007), Global Social Policy & Governance, Sage Publications, London.

    Deacon, B., Ortiz, I. ve Zelenev, S. (2007), “Regional Social Policy”, Desa Working Paper No. 37, United Nations, New York.

    Foster, L. ve Woodthorpe, K. (ed.) (2016), Death and Social Policy in Challenging Times, Palgrave Macmillan, Hampshire.

    Gomez Arana, A. (2017), The European Unions policy towards Mercosur, Manchester University Press, Manchester.

    Gülmez, M. (2017), “Sosyal Politikacıları(mızı)n Üvey Evladı”, Uluslararası Sosyal Politika: Teorisi, Normlar, Kurumlar, 2. B. Ed. Pir Ali Kaya ve Ceyhun Güler, Umuttepe Yayınları, Kocaeli, s. 93-115.

    Hartlapp, M. (2016), “Regulating Social Policy in the EU and Mercosur: Patterns and Developments in Social Security and Related Areas”, Regional Organizations and Social Policy in Europe and Latin America, Ed. A.R. Hoffmann ve A.C. Bianculli, Development, Justice and Citizenship Series. Palgrave Macmillan, London, pp. 92-116.,

    Kağnıcıoğlu, D. (2017), “Çokuluslu Şirketler ve Çalışma Standartlarının Özelleştirilmesi”, Uluslararası Sosyal Politika: Teorisi, Normlar, Kurumlar, 2. B. Ed. Pir Ali Kaya ve Ceyhun Güler, Umuttepe Yayınları, Kocaeli, ss. 309-325.

    UNRISD (2016), “Policy Innovations for Transformative Change”, UNRISD Flagship Report 2016, UNRISD, Cenevre.

     

    Toplu İş Hukuku Dersleri

    Ömer Ekmekçi 

    ON İKİ LEVHA YAYINCILIK 

     

    img1 

     

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ