• İş Doyumu ve Yaşam Doyumu İlişkisi: Otomotiv Sektöründe Bir Uygulama

    Aşkın KESER

    ABSTRACT

    In organizations, not only the satisfaction in working life but outer working life or whole satisfaction from life has an effect on the motivation of an individual and ambition for work.

    From this view the subject of “satisfaction obtained from the working life and life satisfaction” constitutes one of the most interesting subjects of the working psychology literature.

    Many approaches have been suggested for the relation between satisfaction obtained from the working life and life satisfaction:

    ―       According to some, working life affects the life satisfaction positively or negatively.

    ―       According to others general life satisfaction affects the satisfaction obtained from the working life.

    ―       Other than these two approaches mentioned before, absence of relationship between these two concepts is defended, too. 

    When discussing either the satisfaction in the working life affects the general life satisfaction or vise versa, the only certainty on this matter is the existence of the strong relationship between working life and general life satisfaction.

    In this paper, the relations between the satisfactions obtain from the working life and general life satisfaction would be handled in a theoretical frame and it would be tested among automotive sector in Bursa.

     

     

    GİRİŞ

    İş, bireyin yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bireyin iş yaşamındaki mutluluğu ve doyumu, sadece iş yaşam alanı ile sınırlı kalmayıp, iş dışındaki yaşam alanına da taşması, iş doyumu ile genel yaşam doyumu etkileşimini ortaya koymaktadır. Bu nedenledir ki; iş doyumu ile yaşam doyumu etkileşimine araştırmacılar yoğun ilgi göstermektedirler. İş doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişki üzerinde pek çok yaklaşım ortaya atılmıştır. İş yaşamından alınan doyumun, yaşam doyumunu etkileyen önemli bir değişken olduğu bilinmektedir. Benzer şekilde yaşam doyumunun, bireyin çalışma yaşam alanını etkilediği bilinmektedir.

    Bireyin işe devamsızlığı, tatminsizliği, performansındaki düşüş gibi pek çok konunun çalışma yaşamındaki doyum eksikliğine bağlandığı açıktır. Modern örgütlerde, iş doyumunun bağımsız değişken olarak ele alındığı ve bu yönde insan kaynakları politikaları geliştirildiği de görülmektedir. Bu doğrultuda, bireyin yaşam kalitesi ve çalışma yaşamı kalitesi artırılarak yaşam ve iş doyumunun yükseltilmesi önem kazanmıştır.

    1. İŞ DOYUMU KAVRAMI

    İnsan, gününün önemli bir kısmını işinde geçiriyor ve bunu da en az 20-25 yıl devam ettiriyorsa, onun yaşamında mutlu olabilmesi için işinden doyum alması hem organik hem de psikolojik varlığı açısından şarttır2. İş doyumu, bir alt yaşam alanı olarak, bireylerin yaşam doyumlarını doğrudan etkileyen bir kavramdır. İnsanı geliştirme, doyumlu kılma, zenginleştirme çabası, tarih boyunca öncelikli olarak dikkate alınan bir etkinliktir. Bireyin iş ortamında yetenek, beceri, ilişki gibi özelliklerinin geliştirilmesi; onun yaşamını anlamlı ve değerli bulmasında önemli etkendir3.

    İş doyumu, çalışanların işlerinden duydukları hoşnutluk veya hoşnutsuzluk ve işin özellikleri ile çalışanların beklenti ve istekleri kesiştiği zaman gerçekleşir. Dolayısıyla iş doyumu düzeyinin “işin, kişinin en kuvvetli hissettiği ihtiyaçlarını karşılama derecesi ile orantılı” geliştiği kabul edilmektedir. Çalışanların bu düzeyleri, ihtiyaçlarından en önemlilerinin, yaptıkları iş tarafından, ne kadarının doyurulduğu ile değişmektedir4. Davranış bilimciler, çalışanın işe karşı ilgisinin arttırılarak, iş doyumuna ulaşması için yeni güdüleme yaklaşımlarının gerektiğine inanmışlar ve giderek duygusallaşan çalışanların ortaya çıkaracağı sorunların çözümlenmesi için iş doyumuna daha fazla önem vermeye başlamışlardır. Bu çerçevede işin yeniden düzenlenmesi ve tasarımı, işlerin ilginç biçime dönüştürülerek çalışanların doyumlarının arttırılması düşünülmüştür 5.

    İş doyumu, bireyin işi ve işyeri hakkındaki genel duygu, düşünce kalıpları hakkında fikir verebilecek önemli bir değişkendir. Diğer bir ifade ile iş doyumu, bireyin işyerine yönelik beklentilerini ve işine yönelik tutumunu ifade etmektedir6 yani, bireyin işini ya da işle ilgili yaşantısını, memnuniyet verici veya olumlu bir duygu ile sonuçlanan bir durum olarak algılamasıdır. Aynı zamanda iş doyumu, çalışanların bedensel ve zihinsel sağlıkları yanında, bireysel fizyolojik ve ruhsal duyguların bir belirtisidir.

            İş doyumu denince, işten elde edilen maddi çıkarlar ile çalışanın beraberce çalışmasından zevk aldığı iş arkadaşları ve ürün meydana getirmenin sağladığı bir mutluluk akla gelmektedir7. Landy, iş doyumunu işe ait bireysel değerlendirme sonucu ortaya çıkan duygusal durum olarak tanımlamaktadır. İş doyumunun, işi tutkuyla yapmak gibi bireysel, kararlara katılmak gibi toplumsal etkenlere bağlı olduğu anlaşılmaktadır8.

    İş doyumu konusu ele alınırken, temel olarak beş alt boyuttan bahsedilir. Bu boyutlar; “ücret”, “işin niteliği”, “bireyin çalışma koşulları”, “yönetim politikaları” ve “çalışma arkadaşları”dır9. Bu boyutlardan “ücret” (araçsal fonksiyon) dışsal bir fonksiyon olarak ele alınırken, diğer faktörler içsel (işin niteliği faktörleri) faktörler olarak sıralanmaktadır10.

    Bireyin iş ortamını değerli, yaptığı işi anlamlı ve kendisini geliştirici bulması, iş doyumu açısından önemlidir. Bu durum bireyin yaşamdan keyif alması ve yaşamında mutlu olmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla işini anlamlı bulan bireylerin, işinden ve yaşamdan daha fazla doyum aldıkları düşünülebilir. Bireyin iş yaşamından beklentilerinin karşılanması, iş doyumunu pozitif yönde etkileyen diğer bir unsurdur. Beklentilerin karşılanmaması durumunda yaşam doyumu olumsuz etkilemektedir11.

    2. YAŞAM DOYUMU

    Yaşamın bir anlamı ve doğrultusu olduğu kanaatini paylaşan bireylerin, optimal düzeyde yaşam doyumu olan bireyler oldukları sıkça dile getirilmektedir. Çok basit ve net bir şekilde tanımlanan yaşam doyumu, gerçekte bu denli kolay anlaşılır bir kavram olarak gözükmemektedir. Bu nedenledir ki, yazında yaşam doyumuna ilişkin çok farklı tanımlara rastlanabilmektedir. Yaşamın akıp giden bir süreç olması ve bireylerin farklı beklenti, ihtiyaç ve önceliklerinin olması da tanımlama kısıtlığını açıklar niteliktedir. Yaşam doyumu, bireyin iş yaşamı dışındaki duygusal tepkisidir. Yani hayata karşı genel tutumudur12. Bir başka tanımda yaşam doyumu, genel olarak kişinin kendi yaşamından duyduğu memnuniyeti ifade etmektedir13. Genel olarak yaşam doyumu, kişinin, iş, boş zaman ve diğer iş dışı zaman olarak tanımlanan yaşama gösterdiği duygusal tepki olarak tanımlanabilir14. Diğer bir yaklaşıma göre, yaşam doyumu, bireyin yaşamında yer alan olgulara dayanarak, öznel iyi olma (öznel gönenç) ve yaşam kalitesi hakkında ulaştığı yargıları temsil eder15.

    Yaşam doyumu kavramının kişiden kişiye farklı algılanma düzeyine bağlı olarak, kavramın tanımlanmasında ve kapsamının belirlenmesinde belirsizlik söz konusudur. Bu nedenledir ki; yazında çok farklı yaklaşımlara rastlanılmaktadır. Bireylerin yaşam doyumunu etkileyen unsurlar şu şekilde sıralanmaktadır16;

      Günlük yaşamdan mutluluk duymak;

      Yaşamı anlamlı bulmak,

      Amaçlara ulaşma konusunda uyum,

      Pozitif bireysel kimlik,

      Fiziksel olarak bireyin kendisini iyi hissetmesi,

      Ekonomik güvenlik ve

      Sosyal ilişkiler.

     

    Yaşam doyumu kavramını iş yaşamından bağımsız ele almak mümkün olmayacaktır. Çünkü yaşam doyumunda etkili olan faktörlerin başında bireyin genel yaşamında oldukça önemli yer tutan iş yaşamı gelmektedir. Bu bağlamda iş yaşamından elde edilen doyum ile yaşam doyumu arasında bir etkileşim olduğu yerleşmiş bir kanıdır.

    3. İŞ DOYUMU  YAŞAM DOYUMU ETKİLEŞİMİ

    Yaşam doyumu kavramı, bireyin çalışma yaşamı ve çalışma dışı yaşamdaki doyumu ifade etmektedir. Bireyin iş yaşamında geçirdiği zaman dilimi dikkate alındığında iş doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin varlığı şaşırtıcı olmayacaktır. Pek çok insanın yaşamında işin, “merkezi bir öneme” 17 sahip olması iş doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin varlığını güçlendiren önemli unsurdur.         

    Bu ilişki ilk kez Braysfield, Wells ve Strate tarafından araştırılmıştır18. Yaklaşık olarak 30 yıllık bir süreyi kapsayan süreçte pek çok araştırma, iş doyumunun, bireyin genel yaşamına, yaşamındaki tutum ve davranışlara ve nihayet yaşam doyumuna yönelik bir etkisinin olduğuna işaret etmektedir19. Araştırma sonuçlarında, işten alınan tatminin ya da işten kazanılan tecrübelerin, bireyin çalışma dışı yaşamını, diğer bir ifade ile yaşamın bütününü olumlu etkilediği sonucu çıkmaktadır. Bireyin iş dışı başarılarının da, işteki başarıları üzerine etkisinin de büyük olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan Quchi ve Price, Japon yönetiminin başarısını çalışanların özel yaşamına verilen öneme bağlamaktadır20. Diğer yandan, çalışma yaşamındaki doyumsuzluk, mutsuzluk, hayal kırıklığı ve isteksizlik halleri, bireyin genel yaşamına etki ederken; bireyin yaşamdan da doyum almamaya başlamasına neden olabilmektedir. Bu durum bireyin çevresini, ailesini ve arkadaşlık ilişkilerini de olumsuz etkileyerek, fiziksel ve ruhsal sağlığını bozabilmektedir21.

            Sonuçta, kişinin mutluluğu tüm yaşam alanlarını içeren bir olaydır. Buna göre, çalışanlar genel olarak doyuma ulaşmış, ya da yaşamın bütünü içinde doyuma ulaşmamış olacaktır. Böylelikle, işten sağlanan doyumu, yaşam alanlarının tümünü içeren, yaşam doyumundan ayırmak mümkün değildir22.

    4. UYGULAMA

    4.1. Araştırmanın Amacı

    Bu çalışmada iş doyumu ile yaşam doyumu ilişkinin varlığı Bursa ilinde Otomotiv sektöründe gerçekleştirilen araştırma ile saptanmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla Bursa ilinde faaliyet gösteren 11 otomotiv firmasında anket gerçekleştirilerek bulunmaya çalışılmıştır.

    4.2. Örneklem

    Araştırmanın örnekleme metodunda “Olasılığa dayalı olmayan, kolay örnekleme yöntemi” seçilmiştir23. Olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemi, araştırmacıya kendi yargısına güvenerek oluşturacağı bir dizi alternatif örnekleme teknikleri sunmaktadır. Kolay örnekleme modeli ile denek bulma konusunda arzu edilen geniş kitleye ulaşma imkânı sağlanmış olmaktadır.

    Hedef kütle, Bursa ilinde imalat sanayindeki işletmelerde çalışan mavi ve beyaz yakalı işgücünden oluşmaktadır. Bu bağlamda Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nın verilerine dayanarak 2001 yılında en büyük 250 firma listesine giren firmalar24 dikkate alınmış ve bir örneklem kısıtlamasına gidilmiştir. Bu kısıtlamada Otomotiv Sektörü ele alınmıştır. Otomotiv sektörünün tercih edilmesinde Bursa ilinde bu sektörün oldukça önemli bir yere sahip olması gösterilebilir. İlk 250 firma sıralamasında yer alan otomotiv sektöründeki firmalar ele alınırken, en az 150 çalışanı olan firmalar örnekleme dâhil edilmiştir.

    Bu çerçevede toplam 23 firma saptanmıştır. Yapılan görüşmeler sonrasında 11 firmada anket gerçekleştirilmiştir. Dağıtılan 660 formdan 562 form geri toplanarak %85’lik bir geri dönüş gerçekleşmiştir. Örneklemin demografik dağılımı Tablo-2’de sunulmuştur.

    4.3. Ölçme Araçları

    İş Doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin incelediği çalışmada 2 ölçekten yararlanılmıştır.

    İş Doyumunun Ölçümü: İş Doyumunu ölçmek amacıyla Brayfield ve Rothe’in25 geliştirdikleri ölçek bu çalışmada kullanılmıştır. Bu ölçek toplam 5 sorudan oluşmaktadır. Denekler 5 soruya “tamamen katılıyorum”dan (5) “kesinlikle katılmıyorum”a (1) doğru 5 basamaklı ölçekle değerlendirmişlerdir. Ölçek daha önce Türkçe’ye uyarlanmış olması nedeniyle, değişiklik yapılmadan kullanılmıştır 26.

    Yaşam Doyumunun Ölçümü: Yaşam Doyumunu tespit etmek amacıyla Deiner, Emmons, Larsen, Griffin’nin27 geliştirdiği “Yaşam Doyumu Ölçeği” (Life Satisfaction With Life Scale) kullanılmıştır. Bu ölçek de iş doyumu ölçeğinde olduğu gibi toplam 5 sorudan oluşmaktadır. Denekler 5 soruya “tamamen katılıyorum”dan (5) “kesinlikle katılmıyorum”a (1) doğru 5 basamaklı ölçekle değerlendirmişlerdir. Ölçeğin Türkçeye uyarlaması Köker28 tarafından yapılmıştır29.

    4.4. Uygulama

    Araştırmanın uygulanacağı 23 işletme ile temas kurulduktan sonra, insan kaynakları yetkilileri ile araştırmanın içeriği ve amacı hakkında görüşülüp, araştırmaya katılmayı kabul eden 11 firmadan gerekli onaylar alınmıştır. “İş/Yaşam Doyumu” soru formunun uygulanmasında iki yöntem izlenmiştir. Birinci yöntemde, soru formları bizzat araştırmacı tarafından çalışanlara uygulanmıştır. Bu yöntem, uygulamaya katılan işletmelerin ancak %30’u tarafından kabul edilmesi nedeniyle kısıtlı kalmıştır. Diğer yöntem ise, anket formunun, işletmelerin insan kaynakları bölümündeki yetkili kişilerce, çalışanlara uygulanması şeklinde gerçekleşmiştir. Tüm anketlerin uygulanması, yaklaşık iki aylık bir zaman diliminde tamamlanmıştır. Dağıtılan 660 soru formundan ancak 562 formun geri dönüşü olmuştur.

    4.5 Veri Analizi

    “İş/Yaşam Doyumu İlişkisi”ni ölçmek amacıyla beş yüz altmış iki kişiden toplanan verilerin istatistik analizi, SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 11.0 istatistik programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Verilere, ilk etapta güvenilirlik analizi uygulanmıştır. Güvenilirlik analizi (Alpha Değerleri) ile soruların içsel tutarlılıkları ölçülmüştür. Daha sonra, bağımlı değişkenler ile demografik değişkenleri ilişkilendirmek için Varyans Analizi gerçekleştirilmiştir. Son olarak da korelasyon analizi ve regresyon analizi uygulanarak, değişkenler arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır.

    5.BULGULAR

    5.1.Güvenilirlik Analizi

    Bu bölümde araştırmamızda kullanılan ölçeklerin güvenilirlik düzeylerinin saptanması amaçlanmıştır. Bu bağlamda iş doyumu ve yaşam doyumu ölçeklerinin güvenilirlikleri saptanmıştır. Yapılan analizde İş Doyumu Ölçeği’nin Cronbach Alpha değeri 0,7558 çıkmıştır. Aynı şekilde yapılan analizde Yaşam Doyumu Ölçeği’nin Cronbach Alpha değeri 0,78 çıkmıştır.

     

    Tablo 1: İş Doyumu ve Yaşam Doyumu Ölçeklerinin Güvenilirlik Düzeyleri

     

    Ölçekler

    N

    Soru Sayısı

    Alpha

    İş Doyumu

    555

    5

    ,75

    Yaşam Doyumu

    555

    5

    ,78

     

    5.2. Demografik Bulgular

    Tablo 2’de görüldüğü gibi toplam sayının % 48’i (269) mavi yakalı, %52’si (293) beyaz yakalıdır. Örneklemin %19’u (107) kadın, %81’i (455) erkek çalışanlardan oluşmuştur. Kadın çalışanların oranının düşük olmasında, seçilen sektörün (otomotiv) olması bu sektörde ağır çalışma koşullarının bulunması ile açıklanabilir.

    Deneklerin yaş grubu dağılımına bakıldığında, %12’si (72) 16–24 yaş grubunda, %57’si (322) 25–34 yaş grubunda ve % 25’i (145) 35–44 yaş grubunda yer almaktadır. Bu tablo incelendiğinde önemli bir oranın (%96) 45 yaşın altında olduğu ve önemli bir kısmının ilköğretim ve lise mezunu olduğu görülmektedir. Çalışanların %60’ı (336) Lise ve İlköğretim, %40’ı (221) da Yüksek okul ve Fakülte mezunu kişilerden oluşmuştur.

     

     

    Tablo 2: İşgücünün Demografik Özellikleri

    İşgücünün Niteliği

    Sayı

    %

    Mavi yakalı

    269

    48

    Beyaz yakalı

    293

    52

    Toplam

    562

    100

    Cinsiyet

    Sayı 

    %

    Kadın

    107

    19

    Erkek

    455

    81

    Toplam

    562

    100

    Yaş

    Sayı

    %

    16–24

    72

    12,8

    25–34

    322

    57,3

    35–44

    145

    25,8

    45–54

    23

    4,1

    Toplam

    562

    100

    Eğitim Düzeyi

    Sayı

    %

    İlköğretim

    63

    11

    Lise

    273

    49

    Ön Lisans

    33

    6

    Lisans

    161

    28

    Yüksek Lisans

    27

    6

    Toplam

    557

    100

    Çalışma Süresi

    Sayı

    %

    2 yıldan az

    85

    15

    2–5 yıl

    155

    28

    6–10 yıl

    161

    29

    11–15 yıl

    89

    16

    16–20 yıl

    44

    8

    20 yıldan fazla

    27

    5

    Toplam

    561

    100

    Medeni Durum

    Sayı

    %

    Bekâr

    148

    26

    Evli

    403

    71

    Dul/Boşanmış

    10

    2

    Toplam

    561

    100

    İlk İş

    Sayı

    %

    Evet

    154

    28

    Hayır

    407

    72

    Toplam

    561

    100

     

    Örneklemin çalışma sürelerine göre dağılımı incelendiğinde, tabloda da görüldüğü üzere çalışanların önemli bir oranı (%71) 10 yıldan daha kısa süreden beri iş hayatının içindedir. Diğer bir ifade ile sadece %29’u 10 yıldan daha fazla süredir çalışmaktadır. Örneklemin, %26’sı (148) bekâr, %71’i (403) evli çalışanlardan oluşmaktadır.

    Medeni durumunun tespit edilmesine yönelik soruya verilen cevaplar incelendiğinde deneklerin çoğunluğunun evli olduğu görülmektedir(%71). Örneklemin %72’si (407) bu işe sahip olmadan daha önce bir başka işte çalıştığını belirtirken, %28’si de (154) ilk işleri olduğunu belirtmiştir.

    5.3.Genel Bulgular

    Araştırmada yer verilen iş doyumu ölçeğinin tüm sorularına verilen cevaplar t testine tabi tutulmuş, iş doyumunu ifade eden tek bir tek bir değişken oluşturulmuştur. Bu işlem sonrasında genel iş doyumu ortalaması 3,8 olarak bulunmuştur.

     

    Tablo 3: İş Doyumu Sonuçları

     

    İş Doyumu Soruları 

    Sayı

    Ortalama

    Standart Sapma

    İşimi severek yaparım

    557

    4,1274

    ,95957

    Mutluluğu işimdeyken buluyorum

    555

    2,960

    1,09572

    Mevcut işimden çok memnunum

    560

    3,9071

    1,01788

    İşimi tatsız buluyorum

    553

    4,0687

    ,99034

    İşyerinde zaman geçmek bilmiyor

    555

    4,1513

    ,93593

    İş Doyumu (Genel)

    562

    3,8458

    ,71468

     

    İş doyumu sonuçlarının, çeşitli değişkenlere göre farklılık arz edip etmediği aşağıdaki tablolarda ele alınmıştır.

     

    Tablo 4: İş Doyumu Sonuçlarının Cinsiyet Değişkenine Göre Dağılımı

    İş Doyumu/Cinsiyet

    Sayı

    Ortalama

    Kadın

    107

    3,9056

    Erkek

    455

    3,8316

    Toplam

    562

    3,8458

    * (F= 0,924855, p= 0,336618)

     

    İş doyumu sonuçlarının, cinsiyet değişkenine göre bir farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Buna göre, iş doyumu ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. (p>0.05) Ülkemizde gerçekleştirilen bir araştırmada ise, bayanların iş doyumu seviyeleri erkeklere oranla daha yüksek düzeyde olduğu görülmektedir30.

    Tablo 5: İş Doyumu Sonuçlarının Deneklerin Yaş Grubuna Göre Dağılımı

    İş Doyumu/ Yaş 

    Sayı

    Ortalama

    16–24

    72

    3,9326

    25–34

    322

    3,8159

    35–44

    168

    3,8660

    Toplam

    562

    3,8458

    * (F= 0,882, p= 0,415)

    Araştırmamızda, iş doyumu ile yaş değişkeni arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. (p>0.05) Oysa Glenn vd. ile Carell ve Elbert, ve Clerks tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda yaş arttıkça iş doyumunun da yükseldiği sonucu elde edilmiştir31.

    Tablo 6: İş Doyumu Sonuçlarının Eğitim Düzeyine Göre Dağılımı

    Eğitim Düzeyi

    Sayı

    Ortalama

    Lise ve Altı

    336

    3,9346

    Üniversite

    221

    3,703

    Toplam

    557

    3,8429

    * (F= 14, 183, p= 0,00)

    İş doyumu ile eğitim düzeyi arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (p<0.05) Bu sonuca göre, eğitim düzeyi yüksek olan işgücünün, eğitim düzeyi düşük olan gruba oranla daha düşük iş doyumuna sahip oldukları görülmektedir. Eğitim düzeyi düşük olan işgücünün, “mevcut işini koruma” gayreti içinde olması (iş güvencesi) ve çok fazla ilerleme (kariyer) beklentisinin olmaması bu durumu açıklayabileceği düşünülebilir.

     

    Tablo 7: İş Doyumu Sonuçlarının Deneklerin Çalışma Sürelerine Göre Dağılımı 

    İş Doyumu/Çalışma Süresi

    Kişi

    Ortalama

    2 yıldan az

    85

    3,8064

    2–5 yıl

    155

    3,8038

    6–10 yıl

    161

    3,8767

    11–15 yıl

    89

    3,8679

    16 yıldan fazla

    71

    3,8704

    Toplam

    561

    3,8437

    * (F= 0,31373, p= 0,86884)

    İş doyumunun çalışanların kıdemi ile ilişkisi aranmış ve iş doyumu ile çalışma süresi (kıdem) arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (p>0.05) Oysa ülkemizde gerçekleştirilen bir başka çalışmada çalışma süresinin 5 yıl ve daha az olanların İş doyum düzeyi daha fazla çalışanlara göre daha düşük bulunmuştur32.

     

    Tablo 8: İş Doyumu Sonuçlarının Çalışanların Aldıkları Ücrete Göre Dağılımı

    İş Doyumu/Ücret

    Kişi

    Ortalama

    500 milyonun altında

    156

    3,8618

    500 milyon–750 milyon

    157

    3,9356

    751 milyon–1 milyar

    99

    3,8323

    1 milyar üzeri

    101

    3,6608

    Toplam

    513

    3,8391

    * (F= 3,059968, p= 0,027901)

             

    İş doyumu ile ücret değişkeni arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. (p<0.05) Yüksek gelir düzeyine sahip grubun, iş doyumu düzeyi düşük çıkmıştır. Bu veri, bireyin iş doyumunun sadece ücret değişkenine bağlı olmadığını gösteren önemli bir sonuçtur.         Orta düzey gelire sahip olan grubun, iş doyumunun yüksek olduğu tespit edilmiştir. İş doyumu orta düzey olan grubun, çoğunlukla mavi yakalı lise mezunu işçiler olduğu görülmektedir. Bu durum göz önüne alındığında, “iş güvencesine sahip olmalarının”, iş doyumlarının yüksek olmasına neden olduğu düşünülebilir.

    Ankete katılan deneklerin yaşam doyumu ile ilgili beş soru “t testine” tabi tutulmuş ve genel yaşam doyumunu ifade eden bir değişken oluşturulmuştur. Yaşam doyumuna ilişkin daha sonraki analizlerde tek başına “yaşam doyumu” değişkeni kullanılmıştır. Bu işlem sonrasında (t testi) deneklerin yaşam doyumu ortalaması 2,77 çıkmıştır. Bu rakamın iş doyumu ortalamasının oldukça altında olması dikkat çekicidir.

    Tablo 9: Yaşam Doyumu Sonuçları

    Yaşam Doyumu Soruları 

    Sayı

    Ortalama

    Standart Sapma

    S25 Hayatımdan memnunum

    557

    3,8097

    1,00701

    S26 Hayatımda sahip olmak istediğim herşeye sahibim

    556

    2,4946

    1,15391

    S27 Yaşam koşullarım pek çok yönleriyle ideallerimi karşılıyor

    556

    2,7680

    1,11587

    S28 Tekrar yaşasaydım hiç bir şeyi değiştirmezdim

    560

    2,4893

    1,17817

    S29 Yaşam koşullarım mükemmeldir

    554

    2,3303

    1,06102

    Yaşam Doyumu (Genel)

    554

    2,777

    ,8103

     

    Yaşam doyumu sonuçlarının çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterip göstermedikleri aşağıdaki tablolarda irdelenmiştir.

     

    Tablo 10:  Yaşam Doyumu Sonuçlarının Cinsiyet Değişkenine Göre Dağılımı

    Yaşam Doyumu/Cinsiyet

      Sayı

    Ortalama

    Kadın

    107

    2,9693

    Erkek

    455

    2,7326

    Toplam

    562

    2,7776

    * (F= 7,477465, p= 0,006445)

     

    Yaşam doyumu ile cinsiyet arasında anlamlı fark bulunmaktadır. (p<0.05) Tabloda ortalamalar incelendiğinde, kadınların yaşam doyumunun, erkeklere oranla daha yüksek olduğu görülmektedir. Ülkemizde gerçekleştirilen iki araştırmada da benzer sonuç saptanmış, kadınların yaşam doyumu erkeklere göre yüksek saptanmıştır33.

     

    Tablo 11: Yaşam Doyumu Sonuçlarının Deneklerin Eğitim Düzeyine Göre Dağılımı

     

    Yaşam Doyumu/Eğitim Düzeyi

    Sayı

    Ortalama

    Lise ve Altı

    336

    2,8573

    Üniversite

    221

    2,6550

    Toplam

    557

    2,777

    * (F= 8,38284, p= 0,00394)

    Yaşam doyumu ile eğitim düzeyi arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (p<0.005) Tablo incelendiğinde Üniversite mezunlarının yaşam doyumlarının, lise ve altı düzeye oranla daha düşük olduğu görülmüştür.

     

    Tablo 12: Yaşam Doyumu Sonuçlarının İşgücünün Niteliğine Göre Dağılımı

    Yaşam Doyumu/İşgücünün Niteliği

    Sayı

    Ortalama

    Mavi yakalı

    269

    2,8633

    Beyaz yakalı

    293

    2,6990

    Toplam

    562

    2,7776

     * (F= 5,81391, p= 0,01622)

     

    Yaşam doyumu ile işgücünün niteliği arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (p< 0.05) Bu sonuca göre mavi yakalıların yaşam doyumunun beyaz yakalılara oranla yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum beyaz yakalıların gerek gelir düzeyleri gerekse eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlı olarak daha yüksek düzeyde beklentiye sahip olmalarına bağlanabilir. Diğer yandan mavi yakalı işgücünün ise daha mütevazı beklentilerinin olması, sonucu etkilemiş olabilir.

    İş doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi incelemek amacı ile, bu iki değişkene korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır.

     

    Tablo 13: İş Doyumu – Yaşam Doyumu Korelasyon Tablosu

    Değişkenler

    Ortalama

    Standart Sapma

    Toplam

    Yaşam Doyumu

    2,7777

    ,81034

    562

    İş Doyumu

    3,8458

    ,71468

    562

     

     

    Tablo 14: İş Doyumu – Yaşam Doyumu Korelasyon Analizi

     

    İş Doyumu

    Yaşam Doyumu

    0,3477087

    Sig.

    0,000

     *(p=2,049E–17)

     

    İş doyumu ile yaşam doyumu arasında anlamlı ve doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. (p<0,05) Bu analiz sonucuna göre yaşam doyumu ile iş doyumu arasındaki ilişkinin pozitif olduğu ve bireyin iş doyumunun artışına bağlı olarak, yaşam doyumunu artmaktadır.

     

    Tablo 15: Yaşam Doyumu Regresyon Analizi

    Çoklu Korelasyon Katsayısı

    Belirleme Katsayısı

    Düzeltilmiş Belirleme Katsayısı (Adj. R Square)

    Standart Sapma

    ,348

    ,121

    ,119

    ,76046

     

             İş doyumunun, yaşam doyumunu açıklama düzeyi %12 (adj R kare= 0.119) olarak tespit edilmiştir. Bağımsız değişken olan “iş doyumu” ile bağımlı değişken olan “yaşam doyumu” arasında doğrusal bir ilişkinin varlığını test etmek için varyans analizi (ANOVA) yapılmıştır.

     

    Tablo 16: İş Doyumu-Yaşam Doyumu Regresyon Analizine Ait ANOVA Analizi

     

    Karelerin Toplamı (Sum of Squares)

    df

    Anlamlılığın Karesi

    F

    Sig.

     

    Regresyon

    44,538

    1

    44,538

    77,016

    ,000

    Res.

    323,846

    560

    ,578

     

     

    Toplam

    368,384

    561

     

     

     

     

    Bu analizde F değerinin 0.05den küçük olması, iş doyumu ile yaşam doyumu arasında doğrusal bir ilişkinin varlığını göstermektedir. Yapılan test sonucuna göre, iş doyumunun yaşam doyumunu etkileme katsayısı Beta=0.348 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıdır. (F= 77,016 P= ,000) 

     

    Tablo 17: Regresyon Analizi Beta Değerleri

    Model

    Standardize Edilmemiş Katsayı 

    (R Kare)

    Standardize Edilmiş Katsayı

    (R Kare)

    t

    P (Önem Düzeyi)

    1

    B

    Std. Hata

    Beta Değeri

     

     

       

    İş Doyumu

    1,261

    ,176

     

    7,179

    ,000

    ,394

    ,045

    ,348

    8,776

    ,000

    Bağımlı Değişken= Yaşam Doyumu

    Araştırmada iş doyumunun, yaşam doyumunu açıklama düzeyi %12 (adj R kare= 0.119) olarak saptanması diğer araştırma sonuçları ile örtüşmektedir. (Rice, Near, Hunt, 1979; Near, Smith, Hunt, 1978, 1980,1984; Near, Rice, Hunt, 1986; London, Crandall, Seals, 1977) Bu araştırmalarda, iş yaşamından elde edilen doyumun, yaşam doyumundaki değişimlerin yaklaşık %5 ile 10’nunu açıklayabileceğini saptanmıştır34.

    6. SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME

    İş doyumu ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi test etmek amacıyla yapılan korelasyon analizinde, anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Buna göre, “İş doyumu ile yaşam doyumu arasında pozitif bir ilişki vardır” ifadesine yer verilebilir. Bu iki değişken arasında orta düzeyde bir ilişki olması, yaşam doyumu içerisinde iş doyumunun önemli bir yeri olduğunu göstermektedir.

    Genel boyutları ile ele alındığında tüm deneklerin yaşam doyumu ortalaması 2,777 iken; iş doyumu ortalamaları 3,845819 çıkmıştır. Bu durum, çalışanların yaşam doyumu sorularında gerçek düşüncelerini yansıttıklarını, iş doyumu sorularında ise daha çok arzu edilen cevapları35 vermiş olabileceklerini işaret etmektedir. Ülkemizde gerçekleştirilen bir başka araştırmada da benzer sonuç çıkmış, deneklerin yaşam doyumu düzeyi iş doyumundan düşük çıkmıştır36.

    Araştırmada bağımsız değişkenlerin analizlerinde ulaşılan sonuçlar aşağıda irdelenmiştir.

    İş doyumu sonuçları, bağımsız değişken olarak nitelendirilebilecek, yaş, cinsiyet, medeni durum, işgücünün niteliği ve eğitim düzeyi değişkenleri ile değerlendirildiğinde sadece eğitim düzeyi değişkeninde bir farklılık görülmektedir. Üniversite mezunlarının iş doyumları, ilköğretim ve lise mezunu gruba göre düşük çıkmıştır. Bu sonuç, nitelikli işgücünün tatminin daha zor sağlandığına işaret etmektedir. Aksi takdirde, lise mezunu ve altı grubun iş doyumunun düşük çıkması beklenecekti. Bu sonuçta, seçilen sektörün özellikleri de etkili olmuş olabilir.

    Yaşam doyumuna ilişkin incelemede ise, cinsiyet ve işgücünün niteliği değişkenleri farklılık arz etmektedir. Cinsiyet değişkeni ele alındığında kadın çalışanların yaşam doyumunun, erkek çalışanların yaşam doyumundan yüksek çıktığı görülmektedir. Diğer yandan mavi yakalı çalışanların da beyaz yakalı çalışanlara oranla daha yüksek yaşam doyumuna sahip oldukları saptanmıştır.

    Tüm sonuçlar ele alındığında, iş doyumu ile yaşam doyumu arasında çift yönlü pozitif bir ilişkinin varlığı görülmektedir.

    Yaşam doyumu, genel anlamda, bireyin, iş, boş zaman ve diğer iş dışı zaman olarak tanımlanan yaşama gösterdiği duygusal tepki olarak tanımlanmaktadır. Bireyin yaşam doyumunu birçok değişkenin etkilediği görülmektedir. Yaşam doyumunu etkileyen en önemli unsurlardan birisi bireyin çalışma yaşamıdır.

    Bireyin çalışma yaşamında gerçekleşen olumlu ya da olumsuz olayların, genel yaşam doyumunun önemli bir belirleyicisi olduğu düşünülmektedir. Hatta bireyin çalışma yaşamındaki iş yapma tarzının bireyin iş dışı yaşamındaki davranış ve yaşam biçimini etkilediği bilinmektedir. Bu konudaki genel kanı kol gücüne dayalı çalışan mavi yakalı işgücünün yoğun iş yaşamından sonraki zaman dilimlerini “evde televizyon izleme vs” pasif serbest zaman aktiviteleri ile geçirdikleri sıkça dile getirilen bir örnektir. İş yaşamında geniş sosyal ağın içinde yer alan bireylerin iş dışındaki genel yaşamlarında da bu çevreleri ile sosyal yaşamlarını devam ettikleri gözlenmekte ya da sosyalliklerini iş dışı yaşamlarına taşıdıkları bilinmektedir. Bu durumda, bireylerin genel yaşam doyumunda iş yaşamlarındaki oluşmuş yapının olumlu etkisi dikkati çekmektedir.

    Çalışmanın anlamı ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin test edildiği bu çalışma, farklı örneklemlere ve sektörlere uygulanarak daha farklı bulgular elde edilebilir. Ayrıca, bu çalışmada, “altın yakalı”37 işgücüne uygulanmak istenmiş, ancak yapılan pilot çalışmada, işletmelerimizin tanımladıkları “altın yakalı işgücü” özellikleri ile yazında değinilen özellikler arasında esaslı farklar bulunmuştur. Bu nedenle araştırmaya altın yakalı işgücünün dâhil edilmesi düşüncesinden vazgeçilmiştir. “Altın yakalı” işgücünün özelliklerinin ülkemiz işletmelerince daha net ortaya çıkması ile bu gruba yönelik araştırmaların yapılması önerilmektedir.

    Çalışmada iş doyumu ve yaşam doyumu sonuçlarına ulaşılmış ve genel olarak iş doyumu yaşam doyumundan daha yüksek çıkmıştır. Bu duruma neden olarak bireylerin iş doyumuna yönelik sorularda “beklenilen” cevapları verme eğilimi göstermeleri, böylece iş doyumu oranının, yaşam doyumu oranından yüksek olmasına yol açtığı düşünülebilir.

    Yapılan araştırma sonucuna göre, çalışma yaşamından elde edilen doyum ile yaşam doyumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca çalışma yaşamındaki doyum düzeyinin genel yaşam doyumunu açıklama oranı da %12 olarak saptanmıştır.

     

    KAYNAKLAR:

    ALTUNIŞIK, Remzi; COŞKUN, Recai; YILDIRIM, Engin ve BAYRAKTAROĞLU, Serkan; (2001) Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Sakarya Kitabevi, Adapazarı

    ATAAY, İsmail Durak; (1987) İşletmelerde İnsangücü Verimliliğini Etkileyen Faktörler, MESS Yayını, Eğitim Kitapları Dizisi:19.

    BİLGİN, Nuri; (1995) Sosyal Psikolojide Yöntem ve Pratik Çalışmalar, Sistem Yayıncılık, İstanbul.

    BUSSELL, Rob; “Continuous Improvement: Workers with Golden Collars”, http://www.circuitree.com/CDA/ArticleInformation/features/BNP__Features__Item/0,2133,2196,00.html

    Bursa Sanayi ve Ticaret Odası Web Sitesi, http://www.btso.org.tr/btso250firma/firma250.htm

    CHACKO, Thomas I. (1983), Job and Life Satisfactions: A Casual Analysis of Their Relationships”, Academy of Management Journal, Vol:26, No:1.

    ÇETİNKANAT, Canan; (2000) Örgütlerde Güdülenme ve İş Doyumu, Anı Yayıncılık, Ankara

    DEINER Emmons ve LARSEN,Griffin; (1985) “The Satisfaction with Life Scale”, Journal of Personality Assessment, Vol:49.

    DAVİS, Keith; (1982) İşletmede İnsan Davranışı, (Çev.Tomris Somay), İstanbul İşletme Fakültesi Yayını

    DİKMEN, Ahmet Alpay; (1995) “İş Doyumu ve Yaşam Doyumu İlişkisi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt:50, No:3-4, Haziran-Aralık.

    DOLAN, Shimon L., GOSSELIN, Eric; (2000) “Job Satisfaction and Life Satisfaction: Analysis of a Reciprocal Model with Social Demographic Moderators”, Journal of Economics Literature Classification.D23, J20, J28.

    DUBIN, Robert; (1956) “Industrial Workers Worlds: The Centrel Interests of Industrial Workers”, Journal of Social Issues, No:

    IZGAR, Hüseyin; (2003), Endüstri ve Örgüt Psikolojisi, Eğitim Kitabevi Yayınları, No:19, Konya

    JUDGE Timothy A., WATANABE, Shinichiro;(1994) “Individual Differences In the Nature of the Relationship Between Job and Life Satisfaction”, Journal of Occupational & Organizational Psychology, Vol:67, Issue:2, Jun.

    JUDGE Timothy A., WATANABE, Shinichiro; (1993) “Another Look at the Job Satisfaction - Life Satisfaction”, Journal Of Applied Psychology, Vol:78, No:6.

    KARLIDAĞ, Rıfat; ÜNAL, Süheyla ve YOLOĞLU, Saim; (2000) “Hekimlerde İş Doyumu ve Tükenmişlik Düzeyi”, Türk Psikiyatri Dergisi

    KESER, Aşkın; (2003) “Çalışmanın Anlamı, İnsan Yaşamındaki yeri ve Yaşam Doyumu Üzerine Bir Uygulama”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Bursa.

    LOSCOCCO, K.A., ROSCHELLE, A.R.; (1991) “Influences on the Quality of Work and Nonwork Life: Two Decades in Review”, Journal of Vocational Behavior, Vol: 39.

    LUTHANS, Fred; (1992) Organizational Behaviour, 6th Ed. McGraw Hill

    MINER, John B.; (1992) Industrial/Organizational Psychology , McGraw Hill

    NEAR, Janet P.; RICE Robert W.; HUNT, Raymond G.; (1978) “Work and Extra Work Correlates of Life and Job Satisfaction”, The Academy of Management Journal, Vol:21, Issue:2, June.

    NEAR, Janet P.; RICE Robert W.; HUNT, Raymond G.; SMITH, Ann; (1983) “Job Satisfaction and Nonwork Satisfaction As Components of Life Satisfaction”, Journal of Applied Psychology, Vol:13.

    ÖZDEVECİOĞLU, Mahmut; (2003) “İş Tatmini ve Yaşam Tatmini Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, 11.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 22-24 Mayıs 2003, Afyon.

    RICE, Robert W; FRONE Michael R.; MCFARLIN, Dean B.; (1992) “Work-Nonwork Conflict and the Percieved Quality of Life”, Journal of Organizational Behavior, Vol:13.

    RODE, Joseph C. ; (2004) “Job Satisfaction and Life Satisfaction Revisited: A Longitudinal Test of an Integrated Model”, Human Relations, No: 57 (9)

    ROGERS, Jerry D.; CLOW, Kenneth E.; KASH, Toby J.; (1994) “Increasing Job Satisfaction of Service Personel” Journal of Services Marketing, Vol:8 No:1

    ROSE, Michael; (2003) “Good Deal, Bad Deal? Job Satisfaction in Occupations”, Work, Employment and Society, Vol:17 (3)

    SİLAH, Mehmet; (2000) Çalışma Psikolojisi, Selim Kitabevi, Ankara

    SUNG-MOOK, Hong; GIANNAKOPOULOS, Effy; (1994) “The Relationship Of Satisfaction With Life To Personality Characteristics”, Journal of Psychology Interdisciplinary & Applied, Vol. 128 Issue 5, Sep 94

    ŞİMŞEK, Şerif; AKGEMCİ, Tahir; ÇELİK, Adnan; (1998) Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara.

    SCHMITTER, A. Cutillo; “Life Satisfaction in Centenarians Residing in Long-Term Care”, http://www.mmhc.com/articles/NHM9912/cutillo.html , 21.02.2003

    TAIT, M.; M. PADGETT; BALDWIN, T.T.; (1989) “Job and Life Satisfaction: A Reevulation of the Strength of the Relationship and Gender Effects as a Function of Date Study”, Journal of Applied Psychology, Vol:74.

    TELMAN, Nursel; ÜNSAL, Pınar; (2004) Çalışan Memnuniyeti, Epsilon Yayınevi, İstanbul

    TINAR, Mustafa Yaşar; “2000li Yıllarda Çalışan İnsan”, İşgüç, Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:2 Sayı:1, 2000, http://www.isguc.org/tinar1.htm

    UYGUÇ, Nermin, ARBAK; Yasemin, DUYGULU; Ethem; ÇIRAKLAR, Nurcan, (1998) İş ve Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkinin Üç Temel Varsayım Altında İncelenmesi, DEÜ İİBF Dergisi, Cilt:13, Sayı:2.

    ÜNAL, Süheyla;        KARLIDAĞ, Süheyla ve YOLOĞLU, Saim; (2001) “Hekimlerde Tükenmişlik ve İş Doyumu Düzeylerinin Yaşam Doyumu Düzeyleri İle İlişkisi”, Klinik Psikiyatri Dergisi, Sayı:4

    YETİM, Ünsal; (2001), Toplumdan Bireye Mutluluk Resimleri, Bağlam Yayınları, İstanbul.

    YILDIRIM, Selami; (1995) “Yöneticilerin Algıladıkları İş Tatmini”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 50, No:1-2, Ocak-Haziran.

     

     

     

     

    96

     


    [1] Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü

    [2]  Nursel TELMAN ve Pınar ÜNSAL, (2004) Çalışan Memnuniyeti, Epsilon Yayınevi, İstanbul, s.12

    [3]  Ünsal YETİM, (2001) Toplumdan Bireye Mutluluk Resimleri, Bağlam Yayınları, İstanbul, s.163

    [4]  Mehmet SİLAH, (2000) Çalışma Psikolojisi, Selim Kitabevi, Ankara, s.102

    [5]  İsmail Durak ATAAY; (1987) İşletmelerde İnsangücü Verimliliğini Etkileyen Faktörler, MESS Yayını, Eğitim Kitapları Dizisi:19, s.71

    [6]  John B. MINER, (1992) Industrial/Organizational Psychology , McGraw Hill, s.116

    [7]  Şerif ŞİMŞEK; Tahir AKGEMCİ; Adnan ÇELİK, (1998) Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.160

    [8]  Selami YILDIRIM; (1995) “Yöneticilerin Algıladıkları İş Tatmini”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 50, No:1–2, Ocak-Haziran, s.442, Jerry D. Rogers, Kenneth E. Clow, Toby J. Kash, (1994) “Increasing Job Satisfaction of Service Personel”, Journal of Services Marketing, Vol:8 No:1, s.15

    [9]  Fred LUTHANS, (1992) Organizational Behaviour, 6th Ed. McGraw Hill, s.126

    [10]  Michael ROSE, (2003) “Good Deal, Bad Deal? Job Satisfaction in Occupations”, Work, Employment and Society, Vol:17 (3) , s.506

    [11]  K.A.LOSCOCCO; A.R.ROSCHELLE; (1991) “Influences on the Quality of Work and Nonwork Life: Two Decades in Review”, Journal of Vocational Behavior, Vol: 39, s.182

    [12]  Mahmut ÖZDEVECİOĞLU; (2003) “İş Tatmini ve Yaşam Tatmini Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, 11.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 22-24 Mayıs 2003, Afyon, s.697

    [13]  TELMAN ve ÜNSAL; a.g.e., s.18

    [14]  Hong SUNG-MOOK, Effy GIANNAKOPOULOS; (1994) “The Relationship Of Satisfaction With Life To Personality Characteristics”, Journal of Psychology Interdisciplinary & Applied, Sep 94, Vol. 128 Issue 5,s.547

    [15]  Ahmet Alpay DİKMEN; (1995) “İş Doyumu ve Yaşam Doyumu İlişkisi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt:50, No:3-4, Haziran-Aralık

    [16]  A. Cutillo SCHMITTER; “Life Satisfaction in Centenarians Residing in Long-Term Care”, http://www.mmhc.com/articles/NHM9912/cutillo.html , 21.02.2003

    [17]  Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız: Robert DUBIN, (1956) “Industrial Workers Worlds: The Centrel Interests of Industrial Workers”, Journal of Social Issues, No:3, s.131-142

    [18]  Thomas CHACKO; (1983), Job and Life Satisfactions: A Casual Analysis of Their Relationships”, Academy of Management Journal, Vol:26, No:1, s.163

    [19]  Joseph C. RODE, (2004) “Job Satisfaction and Life Satisfaction Revisited: A Longitudinal Test of an Integrated Model”, Human Relations, No: 57 (9), s. 1206, Robert RICE, Michael FRONE ve Dean MCFARLIN; (1992) “Work-Nonwork Conflict and the Percieved Quality of Life”, Journal of Organizational Behavior, Vol:13.,s.155

    [20]  Nermin UYGUÇ, Yasemin ARBAK, Ethem DUYGULU ve Nurcan ÇIRAKLAR, (1998) İş ve Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkinin Üç Temel Varsayım Altında İncelenmesi, DEÜ İİBF Dergisi, Cilt:13, Sayı:2, s.193

    [21]  Canan ÇETİNKANAT; (2000) Örgütlerde Güdülenme ve İş Doyumu, Anı Yayıncılık, Ankara, s.48

    [22]  Hüseyin IZGAR, (Editör) (2003), Endüstri ve Örgüt Psikolojisi, Eğitim Kitabevi Yayınları, No:19, Konya İçinde; Hüseyin IZGAR; “İş Doyumu” , s.141

    [23]  Remzi ALTUNIŞIK, Recai COŞKUN, Engin YILDIRIM ve Serkan BAYRAKTAROĞLU; (2001) Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Sakarya Kitabevi, Adapazarı, s.72–73

    [24]  2001 yılı Bursa'nın 250 Büyük Firması, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası http://www.btso.org.tr/btso250firma/firma250.htm , 10.04.2003

     

     

    [25]  Timothy A JUDGE, Shinichiro WATANABE; (1994) “Individual Differences In the Nature of the Relationship Between Job and Life Satisfaction”, Journal of Occupational & Organizational Psychology, Vol:67, Issue:2, Jun., s.102

    [26]  Anket soruları Nuri BİLGİN, Sosyal Psikolojide Yöntem ve Pratik Çalışmalar, Sistem Yayıncılık, Ekim 1995, s.160’dan alınmıştır.

    [27]  Emmons DEINER; Griffin LARSEN;(1985) “The Satisfaction with Life Scale”, Journal of Personality Assessment, Vol:49.

    [28]  S.KÖKER, (1991) Normal ve Sorunlu Ergenlerde Yaşam Doyumu Düzeyinin Karşılaştırılması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara

    [29]  Süheyla ÜNAL; Rıfat KARLIDAĞ; Saim YOLOĞLU; (2001) “Hekimlerde Tükenmişlik ve İş Doyumu Düzeylerinin Yaşam Doyumu Düzeyleri İle İlişkisi”, Klinik Psikiyatri Dergisi, Sayı:4 , s.114

    [30]  ÖZDEVECİOĞLU, a.g.e., s.701

    [31]  Keith DAVIS, (1982) İşletmede İnsan Davranışı, (Çev. Tomris Somay), İstanbul İşletme Fakültesi Yayını, s.100

    [32]  Rıfat KARLIDAĞ, Süheyla ÜNAL ve Saim YOLOĞLU, (2000) “Hekimlerde İş Doyumu ve Tükenmişlik Düzeyi”, Türk Psikiyatri Dergisi, s.54

    [33]  ÖZDEVECİOĞLU, a.g.e., s.701, Süheyla ÜNAL,        Rıfat KARLIDAĞ ve Saim YOLOĞLU, (2001) “Hekimlerde Tükenmişlik ve İş Doyumu Düzeylerinin Yaşam Doyumu Düzeyleri İle İlişkisi”, Klinik Psikiyatri Dergisi, Sayı:4, s.116

    [34]  Janet P.NEAR; Robert W. RICE; Raymond G. HUNT; (1978) “Work and Extra Work Correlates of Life and Job Satisfaction”, The Academy of Management Journal, Vol:21, Issue:2, June.

    [35]  İş doyumu konusundaki soruları cevaplayan işçilerin tutumlarını belirtirken, yönetimin olumsuz yaklaşım sergileyebileceği endişesi ile gerçekçi yaklaşımları yansıtmamış olabilecekleri bir olasılık olarak dikkate alınmalıdır. Bu durumda çalışanlar aslında iş doyumunu etkileyen unsurlara gerçek düşüncelerinin yerine, genel olarak beklenen cevapları verme eğiliminde olabilirler. Normal şartlarda yaşam doyumunun iş doyumundan oldukça düşük çıkması çok fazla beklenen bir sonuç değildir.

    [36]  ÖZDEVECİOĞLU, a.g.e., s. 701

    [37]  Altın Yakalılar olarak adlandırılan bilgi işçileri, “beyaz yakalı işçinin kafasını, mavi yakalı işçinin kolunu birleştiren, yüksek vasıflı ve çok yönlü işçi” olarak tanımlanmaktadır. Sayıları giderek artan ve her geçen gün “mavi” ve “beyaz” yakalı çalışanların yerini alan “altın yakalılar”ın mavi ve beyaz yakalı geleneksel çalışanlarla karşılaştırıldığında, daha bağımsız ve daha üretken oldukları görülmektedir. Bu kavram için ayrıntılı bilgi için bakınız: Mustafa Yaşar TINAR; “2000li Yıllarda Çalışan İnsan”, İşgüç, Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:2 Sayı:1, 2000, http://www.isguc.org/tinar1.htm, ve Rob BUSSELL; “Continuous Impçrovement: Workers with Golden Collars”, http://www.circuitree.com/CDA/ArticleInformation/features /BNP__Features__Item/0,2133,2196,00.html, Aşkın KESER; (2003) “Çalışmanın Anlamı, İnsan Yaşamındaki yeri ve Yaşam Doyumu Üzerine Bir Uygulama, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Bursa, ss.44-45

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ