• ZORLAYICI NEDEN

    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2015/22354    
    2018/1051
    23.01.2018
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK/24,25

     
       
    • ZORLAYICI NEDEN
    • İŞYERİNİN BULUNDUĞU ÜLKEDE İÇ SAVAŞ ÇIKMASI HALİNİN İŞVEREN AÇISINDAN ZORLAYICI NEDEN OLDUĞU
    • İŞVERENİN ZORLAYICI NEDENLERLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRMESİ HALİNDE KIDEM TAZMİNATI ÖDEYECEĞİ İHBAR TAZMİNATI ÖDEMEYECEĞİ
      ÖZETİ  İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İşyerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin işyerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.). Ancak, sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir.
    Davalı taraf  savunmasında işyerinin bulunulduğu Libya'da iç savaş çıktığını, iç karışlık ve savaş hali nedeniyle zorunlu olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini savunup dayanak olarak savaşla ilgili belgeler sunmuştur. Tüm dosya kapsamı ile özellikle iç savaşın kanıtına yönelik resmi belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde fesih nedeni olan iç savaş halinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/III madde hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu, bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihbar tazminatının hüküm altına alınması isabetsizdir
     
     
                 
    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA  :Taraflar arasındaki,  kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için  23/01/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü  davalı adına Avukat  Mehmet Emin Özder ile karşı taraf adına Avukat  Muharrem Aldemir  geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya  son verilerek  Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davalıya ait yurt dışındaki işyerinde çalışmakta iken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde  feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının, şirketin Libya'da tescilli şubesinde Libya Kanunlarına göre çalıştığını bu nedenle Libya Kanunlarının uygulanması gerektiğini ayrıca Libya'da çıkan iç karışıklık ve savaş hali nedeniyle zorunlu olarak akdin sona erdiğini, taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. 
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan  temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından, zorlayıcı nedenlerle feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır.
    İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İşyerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin işyerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.). Ancak, sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir.
    İşyerinden kaynaklanan zorlayıcı nedenler ise değinilen madde kapsamında olmayıp, aynı Kanunun 24/III maddesinde düzenlendiği üzere işçiye derhal fesih hakkı veren nedenlerdir.
    4857 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesi uyarınca, işçinin zorlayıcı nedenlerle Kanunun 25/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak fesih edildiği  kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir. 
    Davalı taraf  savunmasında işyerinin bulunulduğu Libya'da iç savaş çıktığını, iç karışlık ve savaş hali nedeniyle zorunlu olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini savunup dayanak olarak savaşla ilgili belgeler sunmuştur. Tüm dosya kapsamı ile özellikle iç savaşın kanıtına yönelik resmi belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde fesih nedeni olan iç savaş halinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/III madde hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu, bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihbar tazminatının hüküm altına alınması isabetsizdir.
    3- Tanık beyanları ile dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, davalıya ait işyerinde  haftanın 6 günü çalıştığı anlaşılmaktadır. Hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
     F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,  davalı yararına takdir edilen 1.630.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.   

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ