• ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN TÜZEL KİŞİNİN PRİM BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU

    İlgili Kanun / Madde
    506S.SSK/80

    T.C
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ

    Esas No: 2005/9155
    Karar No:2005/11377
    Tarihi:    09.11.2005

    l ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN TÜZEL KİŞİNİN PRİM BORÇLARINDAN SORUM-LULUĞU
    l SORUMLULUK İÇİN SADECE YK ÜYESİ OLMANIN YETMEMESİ
    l TÜZEL KİŞİYİ TEMSİL YETKİSİNDE BULUNMASININ GEREKMESİ

    ÖZETİ: Kurum alacağından işvereni ile birlikte müteselsilen sorumluluğu için, sadece yönetim kurulu üyesi olması yeterli olmayıp, prim yada diğer kurum alacağının tahakkuk ettiği, ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici sıfatıyla işveren Anonim Şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunması gerekir.
    Diğer taraftan; kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenleyen 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi hükmüne göre de; Kurumun, işveren tüzel kişilerde olan prim yada diğer alacaklarını işveren tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edememesi yada tahsil edemeyeceğinin anlaşılması halinde; kanuni temsilciler, Kuruma karşı şahsi mal varlığı ile sorumlu olup, davacının anılan madde kapsamında Kurum alacağından sorumluluğu yönünde; yine iş bu alacağın gerçekleştiği, ödenmesi gereken dönemde; kanuni temsilci sıfatını taşımalı, giderek, kanuni temsilci statüsünü kazanabilmesi için de, tüzel kişiyi borç altına sokma ve yönetme yetkisini haiz olmalıdır.

      DAVA: Davacı, ödeme emirlerinin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne  karar vermiştir.
    Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
    Dava, hukuki nitelikçe; 6183 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan takibe konu 2004/263 nolu ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzeydeki yönetci ve yetkilileri, haklı bir sebep olmaksızın ödenmeyen prim ve diğer alacaklarından dolayı Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müteselsilen sorumludurlar.
    Somut olayda, davacı; dava dışı işveren Anonim Şirketin, 24.03.2000-28.04.2001 döneminde yönetim kurulu üyesi ise de, 506 sayılı Kanunun anılan maddesi kapsamında kurum alacağından işvereni ile birlikte müteselsilen sorumluluğu için, sadece yönetim kurulu üyesi olması yeterli olmayıp, prim yada diğer kurum alacağının tahakkuk ettiği, ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici sıfatıyla işveren Anonim Şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunması gerekir.
    Diğer taraftan; kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenleyen 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi hükmüne göre de; Kurumun, işveren tüzel kişilerde olan prim yada diğer alacaklarını işveren tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edememesi yada tahsil edemeyeceğinin anlaşılması halinde; kanuni temsilciler, Kuruma karşı şahsi mal varlığı ile sorumlu olup, davacının anılan madde kapsamında Kurum alacağından sorumluluğu yönünde; yine iş bu alacağın gerçekleştiği, ödenmesi gereken dönemde; kanuni temsilci sıfatını taşımalı, giderek, kanuni temsilci statüsünü kazanabilmesi için de, tüzel kişiyi borç altına sokma ve yönetme yetkisini haiz olmalıdır.
    Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ