• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDE ÖDEME GÜNÜN BELİRLENMİŞ OLMASI


    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2010/33058
    2011/13676
    09.05.2011
    İlgili Kanun / Madde
    818.S.BK/101
       
    • TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDE ÖDEME GÜNÜN BELİRLENMİŞ OLMASI
    • TEMERRÜD İÇİN İHTARA GEREK BULUNMAMASI

     
      ÖZETİ Temerrüt en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hale gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer (Borçlar Kanunu md. 101/1). Başka bir ifadeyle, temerrütten söz edilebilmesi için, öncelikle muaccel bir borcun ve alacaklının o borca yönelik ihtarının bulunması gerekir. Kural böyle olmakla birlikte, borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarının gerekmediği bazı durumlar da vardır: Örneğin, ifa günün taraflarca birlikte kararlaştırıldığı (Borçlar Kanunu md. 101/2), borçlunun borcu ifa etmeyeceğini bildirmiş olduğu veya hal ya da durumundan bu sonuca varılabildiği (Borçlar Kanunu md. 107/1) hallerde, temerrüdün gerçekleşmesi için alacaklının ihtarına gerek yoktur  
                 

    DAVA                   :Davacı,   ücret farkı, ikramiye, fazla mesai, ilave tediye, yıpranma, yemek yardımı, sosyal yardım, ağır tehlike ve sorumluluk ücreti, gece vardiyası alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                  Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
                                  Hüküm süresi içinde davalı vekili, katılma yolu ile de davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, kısa kararda alacakların ferisi olan faiz ve vekâlet ücretine karar verilmemesi nedeni ile tefhimin HUMK' nun 383 ve devamı maddelerine göre yerinde olmadığı, bu nedenle davacı vekilinin temyizinin de süresinde olduğu kabul edilmekle, dava dosyası için Tetkik Hâkimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Temerrüt en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hale gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer (Borçlar Kanunu md. 101/1). Başka bir ifadeyle, temerrütten söz edilebilmesi için, öncelikle muaccel bir borcun ve alacaklının o borca yönelik ihtarının bulunması gerekir. Kural böyle olmakla birlikte, borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarının gerekmediği bazı durumlar da vardır: Örneğin, ifa günün taraflarca birlikte kararlaştırıldığı (Borçlar Kanunu md. 101/2), borçlunun borcu ifa etmeyeceğini bildirmiş olduğu veya hal ya da durumundan bu sonuca varılabildiği (Borçlar Kanunu md. 107/1) hallerde, temerrüdün gerçekleşmesi için alacaklının ihtarına gerek yoktur. Davacı ücret ve ikramiye fark alacaklara Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen hak ediş tarihlerinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir.
    Davacı vekili, ilave tediye dışında Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarına Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen tarihten itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir.
    Davacının üyesi olduğu sendika ile devirden önce işveren olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde sözleşmeden kaynaklanan alacakların ödeneceği zaman kararlaştırıldığından anılan alacaklara ödenmesi gereken tarihlerden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava ile istenen kısmi miktarlara bu tarihten, ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ