• TOPLU İŞ SÖZLEŞMENİN PROTOKOLLE DEĞİŞTİRİLEBİLMESİ İÇİN TİS BAĞITLAMAYA YETKİLİ OLANLARIN İMZALAMIŞ OLMASININ GEREKMESİ

     
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2014/2478
    2014/5936
    25.02.2014
    İlgili Kanun / Madde
    6356 S. STK. /48
       
    • TOPLU İŞ SÖZLEŞMENİN PROTOKOLLE DEĞİŞTİRİLEBİLMESİ İÇİN TİS BAĞITLAMAYA YETKİLİ OLANLARIN İMZALAMIŞ OLMASININ GEREKMESİ
    • PROTOKOLLE YAPILAN TİS DEĞİŞİKLİĞİNİN İLERİYE DOĞRU İŞÇİYİ BAĞLAYACAĞI
    •  
     
    ÖZETİ Taraflar arasında toplu  iş  sözleşmesi işveren yetkilisi Mehmet Cesur  ile sendika  yetkilileri  olduğu  belirtilen Kazım Doğan  ve İsmet Akın  tarafından  imzalanmıştır. Sendika yetkilisi  olarak  belirtilen  şahısların unvanları belirtilmemiştir.  Protokol ise işveren  temsilcisi  olarak isimsiz bir imza içermekte  ve sendika yetkilisi  olarak Kazım Doğan imzasını taşımaktadır. Kazım Doğan adlı  şahsın protokolün düzenlendiği tarihte sendika adına tek  başına toplu  iş sözleşmesi  bağıtlama yetkisi  olup  olmadığı dosya  içeriğinden anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu  husus sendikadan sorulmalı ve protokol tarihinde adı geçenin tek  başına toplu  iş sözleşmesi imzalamaya yetkisinin varlığı halinde, değişiklik davacı  işçiyi bağlayacağından ücret farkı isteğinin reddine karar verilmelidir. Toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili  kişiler tarafından  ileriye ekili  olarak yapılan değişikliğin  işçi tarafından ayrıca kabulü  zorunluluğu bulunmamaktadır.  Protokolün  geçerli  olabilmesi için noterden onaylanmış  olması da gerekmez.
                Uyuşmazlık konusu  protokolün toplu  iş sözleşmesi bağıtlamaya yetkili  olmayan  şahıslarca imzalandığı belirlendiği taktirde şimdiki gibi ücret farkı isteğinin  kabulüne karar verilmelidir. Eksik  incelemeyle karar verilmesi hatalı olup  kararın bozulması gerekmiştir
     
                 

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye alacağı, ücret alacağı, ücret zammından kaynaklanan ücret alacaklarının ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
                Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
                Davacı işçi, davalı işverene ait işyerinde çalıştığı sırada  toplu iş sözleşmesi gereğince 2008 Kasım ayında itibaren aylık maaşlara yapılması gereken %5 zammın yapılmadığını,  2008 yılına ait iki  ikramiyenin ödenmediğini  ileri sürerek  iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ikramiye, ücret, ücret zammından kaynaklanan fark ücret alacaklarının  davalıdan tahsilinin talep ve dava etmiştir.
                Davalı işveren,  tüm dünya ve Türkiye de de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle oluşan üretim daralması ve iş gücü fazlalığı nedeniyle, tekstil müvekkili şirket arasında yapılan 01.01.2008-31.12.2010 tarihleri dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde 2 yıl birinci 6 ay zammı olarak 01.11.2008 tarihinde uygulanması ön görülen ücretlerin %5 zammına yönelik maddesinin sözleşmeyi  yapan yetkili taraflarca, 20.10.2008 tarihinde müştereken değiştirildiğini ve yürürlüğe girmeksizin geri alındığını, değişiklik hükümlerinin geçerli olduğunu, bu nedenle davacının fesih gerekçesinin haklı olmadığını ve taleplerinin reddi gerektiğini ayrıca taleplerinin zaman aşımına uğradığını beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
                Mahkemece, davacı işçinin 2008 Kasım ayında itibaren aylık maaş yapılması gereken zammın yapılmaması, ücretlerin tam  ve zamanında ödenmemesi ve iki tam maaş ikramiyesinin ödenmemesi nedeniyle iş akdine haklı nedenle fesih ettiği, feshin davacı işçiye  kıdem tazminatı hakkı kazandırdığı, ayrıca davalı işverenlikçe ödenmeyen bir kısım ikramiye, zam farkı ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle  kıdem tazminatı, ücret  farkı ve ikramiye isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
                Kararı yasal süresi  içinde davalı vekili  temyiz etmiştir.
                1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
                2- Davalıya ait  işyerinde 06.03.2008  tarihinde imzalanan 01.01.2008- 31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte kalan toplu  iş sözleşmesi uygulanmıştır.
                Toplu  iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken  ikramiyelerin   ödenmemesi sebebiyle davacının  iş sözleşmesini feshi  haklı olup yerel mahkemece kıdem tazminatı isteğinin  kabulü bu itibarla yerindedir.
               Taraflar arasında diğer bir uyuşmazlık 20.10.2008 tarihli protokolle toplu  iş sözleşmesi ücret artışını öngören hükmün tadil edilip edilmediği noktasında  ortaya çıkmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi  raporunda toplu iş sözleşmesinde  öngörülen  ücret artışının kaldırıldığının işçilere duyurulmadığı  belirtilmiş, hak kazanma koşullarının mahkemeye ait  olduğu  belirtilerek ücret farkı hesaplanmıştır.
               Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde 2 yıl 1. altı ay  ücret artışı % 5  olarak öngörülmüştür. Dosya  içinde bulunan 20.10.2008 tarihli protokolde sözü edilen ve 01.11.2008 tarihinde yürürlüğe girecek  olan  ücret artışının kaldırıldığı belirtilmiştir.
               Kural  olarak toplu  iş sözleşmesinin taraflarının toplu  iş sözleşmesi hükümlerini tadil etmeleri mümkündür. Ancak değişiklik toplu  iş sözleşmesi yapmaya yetkili kişilerce  gerçekleştirilmeli ve  ileriye dönük  olarak yürürlüğe konulmalıdır. Somut olayda ücret artışı hükmünün 10 gün  öncesinde değişiklik  yapıldığı ileri sürüldüğüne göre  değişiklik geçmişe etkili  olarak yapılmamıştır.
               Taraflar arasında toplu  iş  sözleşmesi işveren yetkilisi Mehmet Cesur  ile sendika  yetkilileri  olduğu  belirtilen Kazım Doğan  ve İsmet Akın  tarafından  imzalanmıştır. Sendika yetkilisi  olarak  belirtilen  şahısların unvanları belirtilmemiştir.  Protokol ise işveren  temsilcisi  olarak isimsiz bir imza içermekte  ve sendika yetkilisi  olarak Kazım Doğan imzasını taşımaktadır. Kazım Doğan adlı  şahsın protokolün düzenlendiği tarihte sendika adına tek  başına toplu  iş sözleşmesi  bağıtlama yetkisi  olup  olmadığı dosya  içeriğinden anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu  husus sendikadan sorulmalı ve protokol tarihinde adı geçenin tek  başına toplu  iş sözleşmesi imzalamaya yetkisinin varlığı halinde, değişiklik davacı  işçiyi bağlayacağından ücret farkı isteğinin reddine karar verilmelidir. Toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili  kişiler tarafından  ileriye ekili  olarak yapılan değişikliğin  işçi tarafından ayrıca kabulü  zorunluluğu bulunmamaktadır.  Protokolün  geçerli  olabilmesi için noterden onaylanmış  olması da gerekmez.
                Uyuşmazlık konusu  protokolün toplu  iş sözleşmesi bağıtlamaya yetkili  olmayan  şahıslarca imzalandığı belirlendiği taktirde şimdiki gibi ücret farkı isteğinin  kabulüne karar verilmelidir. Eksik  incelemeyle karar verilmesi hatalı olup  kararın bozulması gerekmiştir.
                Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle  BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.02.2014  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ