• TARIM İŞLERİNDE ÇALIŞANLARIN İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI OLAMAMASI

    İlgili Kanun / Madde
    2925 S.TSK/39
    506 S.SSK/85

    T.C
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ 

    Esas No: 2005/12423
    Karar No: 2006/659
    Tarihi:      02.02.2006 
                                               
    l TARIM İŞLERİNDE ÇALIŞANLARIN İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI OLAMAMASI
    l HER YASANIN KAPSAMININ KENDİ İÇİNDE SINIRLI OLMASI
                              
    ÖZETİ: 2925 Sayılı Yasanın 2. maddesine göre süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar, istekte bulunmaları kaydıyla bu kanuna göre sigortalı  sayıldıklarından,  esasen  kendileri (bizatihi) özde bir  nevi  isteğe  bağlı  sigortalı  niteliği taşımaktadırlar. O nedenle de anılan yasada ayrıca 506 sayılı yasanın 85. maddesine benzer bir sigortalılık  sistemi bulunmadığı gibi, her bir yasanın  kapsamı, kendi içinde sınırlı olup birbirine atıfta bulunmadıkça diğer yasadaki hükümlerin o yasa çerçevesinde uygulanma olanağı bulunmadığı  açıktır.

    DAVA: Davacı, davalı Kurum işleminin iptali ile isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Ayşe Barutçu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; davacının, 2925 sayılı Yasaya tabi tescilinin esas alınmak suretiyle, 23.03.1998 tarihli talebine istinaden kurum tarafından isteğe bağlı sigortalılığının kabul edilmesi nedeniyle, 01.04.1998-01.12.2003 dönemindeki isteğe bağlı prim ödemelerinin geçerli olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkin olup; mahkemece, primlerin süresinde kuruma yatırılmış olması nedeniyle isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    2925 Sayılı Yasanın 2.maddesine göre süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar, istekte bulunmaları kaydıyla bu kanuna göre sigortalı  sayıldıklarından,  esasen  kendileri (bizatihi) özde bir  nevi  isteğe  bağlı  sigortalı  niteliği taşımaktadırlar.O nedenle de anılan yasada ayrıca 506 sayılı yasanın 85. maddesine benzer bir sigortalılık  sistemi bulunmadığı gibi, her bir yasanın  kapsamı,kendi içinde sınırlı olup birbirine atıfta bulunmadıkça diğer yasa daki hükümlerin o yasa çerçevesinde uygulanma olanağı bulunmadığı  açıktır.
    Nitekim 2925 sayılı Yasanın 39. maddesi de, bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, 506 sayılı Yasanın uygulanması olası maddelerini sayarken, çekişme konusu isteğe bağlı sigortalılığı hüküm altına alan 85. maddeye temas etmediği görülmektedir. O nedenledir ki olayda 506 sayılı Yasanın 85. maddesinin uygulanma yeri yoktur. Belirtmek gerekirse, Dairemizce de benimsenen Hukuk Genel Kurulu'nun 10.11.2004 tarih ve 2004/21-516 Esas ve 2004/593 sayılı kararı içeriği de bu doğrultudadır.
    506 sayılı Kanunun 85. maddesinin 4842 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki yürürlükte bulunan hükmüne göre; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalılığına isteğe bağlı olarak devam edilebilmesi için gerekli yasal koşullardan biri de müracaat tarihinden önce 506 sayılı Kanuna göre tescil edilmiş olmaktır. Anılan maddenin açık hükmü karşısında 2925 sayılı Yasaya göre yapılan ve davaya konu edilen tescil, 506 sayılı Kanuna göre tescil edilmiş olmak şartını gerçekleştirmediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı "değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O  hâlde,  davalı  Kurumun  bu  yönleri  amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 02/02/2006 gününde karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ