• SADAKAT BORCUNA AYKIRILIK

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/18-21,25
    1475 S.İşK/14

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2009/43812
    Karar No. 2010/30888
    Tarihi: 01.11.2010                      
     
    l  SADAKAT BORCUNA AYKIRILIK
    l ASIL İŞVEREN İŞÇİLERİNDEN PARA ALIP İADE ETMEME
    l HAKLI FESİH

    ÖZETİ: Taşeron elamanı olarak temizlik işlerinde çalışan davacının, asıl işverene ait Vestel marka fuar ürünü televizyonları ucuz fiyatla alacağını söyleyerek aynı işyerinde çalışan dört işçiden para aldığı, aradan uzun süre geçmesine rağmen parayı iade etmediği gibi ürünü de işçilere vermediği, bunun üzerine diğer işçilerin davacıyı şikâyet ettiği ve davacının savunmasında "şahsi borcum ödeyeceğim" diyerek olayı kabul ettiği anlaşılmaktadır.
    Maruf ve belli bir olayın ayrıca kanıtlanması gerekmez, ayrıca anlatılan şekilde davacının, işverenin diğer işçilerinden belirtilen şekilde para alma eylemi/işverenin güvenini sarsıcı ve doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğundan, davalı işverenin davacının iş akdini feshi haklı nedene dayanmaktadır. Davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir

    DAVA: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai, resmi tatil ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı Paksil Org. Otel Tur. Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Y.Tekbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Paksil Org. Otel Tur. Hizm. San. Ve Tic. Ltd.Şti. Nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    Somut olayda;
    Zorlu Holdinge ait işyerinde taşeron elamanı olarak temizlik işlerinde çalışan davacının, asıl işverene ait Vestel marka fuar ürünü televizyonları ucuz fiyatla alacağını söyleyerek aynı işyerinde çalışan dört işçiden para aldığı, aradan uzun süre geçmesine rağmen parayı iade etmediği gibi ürünü de işçilere vermediği, bunun üzerine diğer işçilerin davacıyı şikâyet ettiği ve davacının savunmasında "şahsi borcum ödeyeceğim" diyerek olayı kabul ettiği anlaşılmaktadır.
    Esasen bu durum mahkemenin de kabulündedir. Ancak mahkemece, davacı anılan borç için şahsi borcum dediğinden ve davalı tanık dinletmeyerek haklı feshi kanıtlamadığından davacının kıdem, ihbar tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Maruf ve belli bir olayın ayrıca kanıtlanması gerekmez, ayrıca anlatılan şekilde davacının, işverenin diğer işçilerinden belirtilen şekilde para alma eylemi/işverenin güvenini sarsıcı ve doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğundan, davalı işverenin davacının iş akdini feshi haklı nedene dayanmaktadır. Davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ