• PRİM BORCUNUN BULUNMADIĞININ TESPİTİ

    İlgili Kanun / Madde
    5510 S.SGK/5

    T.C
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2010/11032
    Karar No. 2010/13289
    Tarihi: 12.10.2010                      
     
    l PRİM BORCUNUN BULUNMADIĞININ TESPİTİ
    l BİRDEN FAZLA KURUMA PRİM ÖDEME
    l SAĞLIK HARCAMALARININ GERİ İSTENMESİ
     
    ÖZETİ: Mahkemece, öncelikle; davaya konu tedavi giderinin hangi sigortalılık dönemine ilişkin olduğu ve ödeme tarihi ile ödeme sırasında itirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediği yöntemince araştırılıp saptanmalı, diğer taraftan, 01.10.1992-04.10.2000 döneminde 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılan davacının, anılan kanuna 4386 sayılı Yasanın 1.maddesi ile eklenen ve 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlük kazanan Ek madde l' e göre davacının anılan tarih itibariyle sağlık sigortası kapsamında bulunduğu göz önünde tutulmalı, Öte yandan, 5458 sayılı Yasanın 16.maddesinin, "8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlardan birine tâbi sigortalı iken, aynı sürede bir diğer sosyal güvenlik kurumuna, adına prim ödendiği anlaşılan sigortalılardan yersiz tahsil edilen prim asılları, sigortalı ya da hak sahiplerinin talebi, T. C. Emekli Sandığı bakımından ayrıca kurumların da talebi halinde işsizlik sigortası primi hariç olmak üzere hizmetlerin çakıştığı sürede prim borcu aslına mahsup edilmek üzere en geç 6 ay içinde tâbi olması gereken sosyal güvenlik kurumuna devredilir. Çakışan hizmet süresine ilişkin devredilen miktarın prim borcu aslını karşılamaması halinde, bakiye prim borcu ilgili kanun hükümlerine göre sigortalıdan veya 5434 sayılı Kanuna tâbi kurumdan tahsil edilir. Sosyal sigorta kanunlarındaki sigortalılığın tespiti ile hizmetlerin birleştirilmesine ait hükümler saklıdır. Bu nitelikte olup bu Kanunun yürürlük tarihine kadar çakışan hizmet süreleri sosyal güvenlik kurumlarınca iptal edilmemiş olan sigortalılar da bu hükümden yararlandırılır." Hükmünü, 5510 sayılı yasanın 5 fıkrasında ise, "Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda ödenen primler 1.fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir." Hükmünün öngörülmesine göre, 2926 sayılı Yasa kapsamında 30.06.2003 tarihine kadar 1348 TL fazla prim ödendiğine dair 14.07.2003 tarihli Kurum yazısı yukarda ki kanun maddeleri ile birlikte değerlendirilip buna göre tedavi giderinin yapıldığı tarihte prim borcu olup olmadığı irdelenmeli, diğer yandan, 04.10.2000 tarihi öncesi 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık için ödenen primlere göre 1479 sayılı Yasanın ek 19.maddesinde ön görülen koşulların gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir

    Dava, haksız tahsil edilen 7275 TL tedavi giderinin tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesi ve bu nedenle Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtilen sebeplerle davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Mustafa Taş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.10.1992 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilen davacının, 02.02.2000-01.07.2004 döneminde ve 20.08.2004-devam biçiminde vergi mükellefi olduğu, 27.03.2000 tarihinde başlayan Oda ve Sicil kayıtlarının halen devam ettiği, davacının, 18.02.2003 tarihinde intikal eden giriş bildirgesine göre, 04.10.2000 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, kurumca yapılan değerlendirme sonucuna göre; davacının, 01.10.1992-04.10.2000 arası dönemde 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı, 04.10.2000-01.07.2004 döneminde ve 20.08.2004-devam biçiminde 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği, 14.07.2003 tarihli Kurum yazısında 01.10.1992-04.10.2000 arası dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının, 30.06.2003 tarihi itibariyle 1348 TL fazla prim ödemesinin bulunduğunun belirtildiği, 26.03.2003 tarihli kurum yazısında ise 04.10.2000 itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilen davacının, 31.03.2003 tarihi itibariyle 3425,80 TL prim borcunun olduğunun bildirilmesi üzerine bu tutarın davacı tarafından 31.03.2003 tarihinde toplu olarak ödendiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, öncelikle; davaya konu tedavi giderinin hangi sigortalılık dönemine ilişkin olduğu ve ödeme tarihi ile ödeme sırasında itirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediği yöntemince araştırılıp saptanmalı, diğer taraftan, 01.10.1992-04.10.2000 döneminde 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılan davacının, anılan kanuna 4386 sayılı Yasanın 1.maddesi ile eklenen ve 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlük kazanan Ek madde l' e göre davacının anılan tarih itibariyle sağlık sigortası kapsamında bulunduğu göz önünde tutulmalı, Öte yandan, 5458 sayılı Yasanın 16.maddesinin, "8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlardan birine tâbi sigortalı iken, aynı sürede bir diğer sosyal güvenlik kurumuna, adına prim ödendiği anlaşılan sigortalılardan yersiz tahsil edilen prim asılları, sigortalı ya da hak sahiplerinin talebi, T. C. Emekli Sandığı bakımından ayrıca kurumların da talebi halinde işsizlik sigortası primi hariç olmak üzere hizmetlerin çakıştığı sürede prim borcu aslına mahsup edilmek üzere en geç 6 ay içinde tâbi olması gereken sosyal güvenlik kurumuna devredilir. Çakışan hizmet süresine ilişkin devredilen miktarın prim borcu aslını karşılamaması halinde, bakiye prim borcu ilgili kanun hükümlerine göre sigortalıdan veya 5434 sayılı Kanuna tâbi kurumdan tahsil edilir. Sosyal sigorta kanunlarındaki sigortalılığın tespiti ile hizmetlerin birleştirilmesine ait hükümler saklıdır. Bu nitelikte olup bu Kanunun yürürlük tarihine kadar çakışan hizmet süreleri sosyal güvenlik kurumlarınca iptal edilmemiş olan sigortalılar da bu hükümden yararlandırılır." Hükmünü, 5510 sayılı yasanın 5 fıkrasında ise, "Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda ödenen primler 1.fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir." Hükmünün öngörülmesine göre, 2926 sayılı Yasa kapsamında 30.06.2003 tarihine kadar 1348 TL fazla prim ödendiğine dair 14.07.2003 tarihli Kurum yazısı yukarda ki kanun maddeleri ile birlikte değerlendirilip buna göre tedavi giderinin yapıldığı tarihte prim borcu olup olmadığı irdelenmeli, diğer yandan, 04.10.2000 tarihi öncesi 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık için ödenen primlere göre 1479 sayılı Yasanın ek 19.maddesinde ön görülen koşulların gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde tesis edilen hüküm usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
    O halde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcını istek halinde davacıya iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ