• MADDİ HATANIN USULİ KAZANILMIŞ HAK DOĞURAMAYACAĞI

    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2017/2261
    2017/2364
    16.02.2017
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK. /18-21


     
       
    • MADDİ HATANIN USULİ KAZANILMIŞ HAK DOĞURAMAYACAĞI
    • YARGITAY’IN MADDİ HATAYA DAYALI KARARINA YEREL MAHKEMECE UYULMUŞ OLSA DAHİ USULİ KAZANILMIŞ HAKKIN DOĞMAYACAĞI
     
    ÖZETİ   Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz. 
    Emsal işçilerin ihbar tazminatlarının kabulüne ilişkin kararların Yargıtay’ca onanması karşısında, (7. Hukuk Dairesi 2016/15424 esas ve 2016/11092 karar, 7. Hukuk Dairesi 2015/11292 esas ve 2015/9688 karar,) yapılan yeniden değerlendirme neticesinde maddi hataya dayanan bozma kararından dönülmesi gereği hâsıl olmuştur. Nitekim, yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usûli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
                   
     
         
                 


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının, davalı ... Genel Müdürlüğü işyerinde 24.07.2006–31.05.2013 tarihleri arasında işyeri hekimi olarak kısmi süre ile görev yaptığını, davalı işverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği'nin 14/2. maddesini gerekçe göstererek 31.05.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshettiğini, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili; davacının, davalı ... Genel Müdürlüğü işyerinde işyeri hekimi olarak çalışırken, iş sözleşmesinin 29.12.2012 tarih 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 14/2. maddesi gereğince feshedildiğini, mevzuattan kaynaklanan zorunluluk nedeni ile sözleşme sona erdirildiğinden ihbar tazminatı alacağının doğmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti: 
    Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz: 
    Karar süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe: 
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz. 
    Mahkemece ihbar tazminatının kabulüne dair verilen ilk karar, 7. Hukuk Dairesinin 12.05.2015 tarihli ilâmıyla, iş sözleşmesinin İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği 14/2. maddesi nedeniyle sona erdiği ve şartları oluşmadığından ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de, emsal işçilerin ihbar tazminatlarının kabulüne ilişkin kararların Yargıtay’ca onanması karşısında, (7. Hukuk Dairesi 2016/15424 esas ve 2016/11092 karar, 7. Hukuk Dairesi 2015/11292 esas ve 2015/9688 karar,) yapılan yeniden değerlendirme neticesinde maddi hataya dayanan bozma kararından dönülmesi gereği hâsıl olmuştur. Nitekim, yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usûli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, davacının ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ