-
KUSUR RAPORUNUN DENETİME ELVERİŞLİ OLMASININ GEREKMESİ
İlgili Kanun / Madde
818 S.BK/41
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2010/12827
Karar No. 2010/14367
Tarihi: 26.10.2010
l KUSUR RAPORUNUN DENETİME ELVERİŞLİ OLMASININ GEREKMESİ
ÖZETİ: Mahkemece, iş kolunda uzman kişilerden bilirkişi seçimi gereğine uyulmadığı gibi; henüz camların taşınması işleminin başlamadığı, cam kasalarını kamyon kasasında devrilmeye karşı koruyan sistemin açılması aşamasında gerçekleşen devrilme olayının, vinç kullanımıyla önlenip önlenemeyeceği yönü bilirkişi raporlarında ortaya konulmamış; davalı işveren tarafından iddia edilen ve dosyadaki bir kısım kanıtlarla da desteklenen, kamyonun eğimli alanda gerekli önlemler alınmaksızın park edilmiş olması durumunun, kazanın oluşumunda temel etken olduğu itirazı yönünden de herhangi bir irdeleme yapılmamıştır.
Mahkemece, yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında ayrıntılı irdeleme içeren, yargısal denetime elverir, çelişkiden uzak bilirkişi raporu alınması ve raporla varılan sonucun dosyadaki kanıtlar ışığında değerlendirilmesi gereği gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
DAVA: İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemenin, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/10/2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına Av. Cenal Saygı ile karşı taraf adına Av. Muammer Gökçöl geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava konusu edilen Kurum zararına yol açan iş kazası, davalı Şirkette şoför olarak çalışan sigortalının, İzmir’deki depodan yüklenen 4 kasa camı, Akhisar’daki müşteriye ait işyerine naklettikten sonra, camların indirilebilmesi için, cam kasalarını taşıma sehpasına sabitleyen korumaları, yanındaki yükleme boşaltma işçisiyle birlikte açarken, devrilen camların çarpması sonucu sürekli iş göremezlik durumuna girmesi biçiminde gerçekleşmiş olup; hükme dayanak alınan bilirkişi raporlarında, sigortalının yaptığı iş konusunda yeterince eğitilip denetlenmemesi yanında, “ağır cam plaka ve blokların kamyondan indirilmesi esnasında, özel olarak cam kaldırma ve kavrama aparatları olan vinç ve mekanik kaldırma araçlarının kullanılması” gereğine uymayarak, işin güvenli biçimde yapılması yükümlülüğünü ihlal ettiği belirtilen davalı işverenin % 80 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
İş kazası üzerinde etkili davranışların kusur oranı yönünden değerlendirmesini yapacak bilirkişi kurulu, iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilmeli; mahkemece kabul edilen maddi olgular ışığında yapılacak incelemede; mevzuat uyarınca hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı yönleri somut olay yönünden irdelenerek, bilirkişi raporunda yargısal denetime elverir biçimde ortaya konulmalıdır.
Mahkemece, iş kolunda uzman kişilerden bilirkişi seçimi gereğine uyulmadığı gibi; henüz camların taşınması işleminin başlamadığı, cam kasalarını kamyon kasasında devrilmeye karşı koruyan sistemin açılması aşamasında gerçekleşen devrilme olayının, vinç kullanımıyla önlenip önlenemeyeceği yönü bilirkişi raporlarında ortaya konulmamış; davalı işveren tarafından iddia edilen ve dosyadaki bir kısım kanıtlarla da desteklenen, kamyonun eğimli alanda gerekli önlemler alınmaksızın park edilmiş olması durumunun, kazanın oluşumunda temel etken olduğu itirazı yönünden de herhangi bir irdeleme yapılmamıştır.
Mahkemece, yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında ayrıntılı irdeleme içeren, yargısal denetime elverir, çelişkiden uzak bilirkişi raporu alınması ve raporla varılan sonucun dosyadaki kanıtlar ışığında değerlendirilmesi gereği gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.