YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2011/39104
2013/28336
05.11.2013 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/17
1475 S. İşK/14 |
|
- KÖTÜ NİYET TAZMİNATININ KOŞULLARI
-
|
|
ÖZETİ Kötü niyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötü niyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötü niyete dayandığı kabul edilmelidir.
Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötü niyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötü niyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, aile ve çocuk yardımı alacağı, yıllık izin ücreti, bakiye süre ücreti, sendikal tazminat alacağı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti ile genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Altın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, isiyasi nedenlerden dolayı ve temizlik ile fen hizmetlerinin verimli ve ekonomik olmadığı gerekçesi ile özelleştirilmesine karar verilerek iş akdinin haksız yere feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, kötü niyet tazminatı, genel tatil, hafta tatili, fazla mesai, yıllık izin ücretleri, çocuk ve aile yardımları ile bakiye süre ücreti ve sendikal tazminat alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının geçici işçi olduğunu, davacıdan verim alınamaması sebebiyle haklı nedenle sözleşmenin feshedildiğini, kıdem tazminatının yatırıldığını, feshin sendikal nedenlere dayanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı belediye vekili tarafından temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Aile ve çocuk yardımının ödenmesine esas olabilecek Belediye Encümen kararı, varsa Toplu İş Sözleşmesinde buna imkan verecek herhangi bir düzenleme, belge ve bilgilerle İş Kanunu’nun eşitlik ilkesine ne şekilde aykırı davranıldığı hususu duraksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılıp, ortaya konulmadan kadrolu işçiler emsal gösterilerek kısmi süreli çalışan işçilere de çocuk ve aile yardımı takdir edilmesi yerinde görülmemiştir.
3.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötü niyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötü niyet tazminatı denilmektedir.
Kötü niyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötü niyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötü niyete dayandığı kabul edilmelidir.
Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötü niyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötü niyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).
Somut olayda, davacının iş akdine siyasi nedenlerle ya da sendikaya üye olması nedeniyle kötü niyetli olarak son verildiği iddiasının davacı tarafından kesin ve somut olarak kanıtlanamaması karşısında, kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.