• KÖTÜ NİYET TAZMİNATININ HESABI

    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2004/17373
    2004/15887
    28.06.2004
    İlgili Kanun / Madde
    1475 S. İş.K/13,14,35
    1086 S.HUMK/275
     
     
    • KÖTÜ NİYET TAZMİNATININ HESABI
    • FAZLA ÇALIŞMALARIN KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRETİN HESABINDA DEĞERLENDİRİLEMEYCEĞİ
    • GENEL VE HUKUKİ BİLGİLERLE ÇÖZÜLEBİLECEK KONULARDA BİLİRKİŞİYE BAŞVURULMAMASI
      ÖZETİ: Fazla mesai ücretlerinin ihbar ve kıdem tazminatına esas brüt ücretinin belirlenmesinde de nazara alınması hatalıdır
    Diğer taraftan kötüniyet tazminatının Ödendiği bizzat davacının beyanından anlaşıldığından, ihbar tazminatının iki katı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken üç misli olarak hüküm altına alınması hatalıdır
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275.maddesinde belirtildiği gibi, mahkeme çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin görüşüne başvurabilir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Dairemiz bozma kararında yapılması gereken işlemler açıkça gösterilmiş ve daha önce de bilirkişi raporu alınmış olmasına göre, mahkeme hakiminin genel bilgisi ile çözümlenmesi mümkün olan konuda bilirkişi dinlemesi yönüne gitmesi ve bu yönde davacıya mehil ve kesin mehiller vermek suretiyle usule aykırı olarak talep edilen hususu yerine getirmediği gerekçesiyle davacının davasının reddi yönüne gitmesi hatalı olduğundan usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olan kararın bozulması gerekmiştir
                 

    DAVA                        :Davacı,   ihbar tazminatı, fazla çalışma parası, bayram ve hafta
    tatili gündeliği ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatları, fazla çalışma ücretleri ve bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödenmesine karar verilmesi talepleri ile dava açmış olup, mahkemece istekler kısmen kabul edilmiş ve davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 21.4.2003 gün ve 2003/6706 sayılı kararı ile "...HUMK.nun 74.maddesinde ifadesini bulan taleple bağlılık ilkesi gereği talep edilen bakiye kıdem tazminatı alacağının sadece fazla mesai karşılığı gelirin   kıdem   tazminatı   hesabında   yer   alıp   almayacağı   hususunun   değerlendirilmesi gerekirken, talep aşılarak kıdem tazminatının tamamına karar verilmesi hatalı olduğu gibi, fazla mesai ücretlerinin ihbar ve kıdem tazminatına esas brüt ücretinin belirlenmesinde de nazara alınması hatalıdır.
    Diğer taraftan kötüniyet tazminatının Ödendiği bizzat davacının beyanından anlaşıldığından, ihbar tazminatının iki katı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken üç misli olarak hüküm altına alınması hatalıdır gerekçesiyle..." bozulmuş olup, mahkemece bozma kararına uyulmuştur.
    Mahkeme bozma kararma uyduktan sonra 2.10.2003 ve 12.11.2003 günlü duruşmalarda davacı tarafa bilirkişi ücreti yatırması konusunda mehiller vermiş olup, 28.1.2004 günlü duruşmada da mehillere uyulmadığı için davanın reddi yönüne gitmiştir.
    Mahkeme karar gerekçesinde, bozma ilamında gösterilen hususların uzmanlığı gerektirdiği ve bunun için bilirkişi incelemesinin zorunlu olduğunu belirtmektedir.
    Daire bozma kararında belirtilen hususların yerine getirilmesi için yeni bir bilirkişi incelemesine gerek olmadığı ve mahkeme hakimi tarafından değerlendirme yapılabileceği tartışmasızdır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275.maddesinde belirtildiği gibi, mahkeme çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin görüşüne başvurabilir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Dairemiz bozma kararında yapılması gereken işlemler açıkça gösterilmiş ve daha önce de bilirkişi raporu alınmış olmasına göre, mahkeme hakiminin genel bilgisi ile çözümlenmesi mümkün olan konuda bilirkişi dinlemesi yönüne gitmesi ve bu yönde davacıya mehil ve kesin mehiller vermek suretiyle usule aykırı olarak talep edilen hususu yerine getirmediği gerekçesiyle davacının davasının reddi yönüne gitmesi hatalı olduğundan usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olan kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.6.2004 gününde oybirliği ile karar verildi
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ