• KISMİ DAVADA ZAMANAŞIMI

    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2015/7831
    2017/1693
    13.02.2017
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK/18-21

     
       
    • KISMİ DAVADA ZAMANAŞIMI
    • KISMİ DAVANIN ALACAĞIN SAKLI TUTULAN KISMI İÇİN ZAMANAŞIMINI KESMEYECEĞİ
    • KISMİ DAVADA TALEP EDİLEN MİKTAR MAHSUP EDİLDİKTEN SONRA BAKİYE ALACAK İÇİN ISLAH TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU ZAMAN AŞIMINA UĞRAYAN ALACAĞIN BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ
    •  
      ÖZETİ  Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım yönünden kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır
    .
     
     
                 

    DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 10/03/2000 - 18/04/2012 tarihleri arasında genel bankacılık servisleri bölümünde müdür yardımcısı olarak çalıştığını, daha sonra sırasıyla doğum ve yıllık iznini kullandığını, izin sonrasında ise iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ancak fazla mesai ve yıllık izin ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek anılan ücretlerin davalıdan tahsilini istemiştir. 
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının fazla mesai taleplerine ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca fazla çalışma ve izin ücreti alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. 
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalı işyerinde çalışırken fazla mesai yaptığı, davalı taraf davacıya fazla mesai ücretinin ödendiğini, ödeme belgesi, banka dekontu ve benzeri belgelerle ispat edemediğini, yine davalının, davacının izinlerini kullandığını yada ücretlerinin ödendiğini izin defteri, ödeme belgesi vs. belgeler ile ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
    D) Temyiz:
    Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir. 
    Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım yönünden kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. 
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece, açılan kısmi davada fazla mesai alacağının ıslahla artırılması üzerine, ıslah nedeniyle zamanaşımı definin dikkate alınması isabetli ise de, ilk kısmi davada talep edilen ve dava tarihine göre zamanaşımına uğramayıp, ıslah tarihinde zamanaşımı dışında tutulması gereken kısmi miktar (1.000,00-TL) dikkate alınmadan hüküm kurulması hatalıdır. 
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ