• KIDEM İHBAR TAZMİNATI TALEPLİ DAVADAN ÖNCE İŞE İADE DAVASI AÇILMIŞ OLMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/2,18-21
    1475 S.İşK/14

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2006/16831
    Karar No: 2006/22127
    Tarihi:      12.09.2006

    l KIDEM İHBAR TAZMİNATI TALEPLİ DAVADAN ÖNCE İŞE İADE DAVASI AÇILMIŞ OLMASI
    l KIDEM İHBAR TAZMİNATININ İŞE İADE DAVASI SONRASI İŞÇİNİN İŞE BAŞLAMAK İÇİN BAŞVURU YAPIP YAPMAMIŞ OLMASINA VE İŞVERENİN ALIP ALMAMASINA GÖRE BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ
    l USULİ KAZANILMIŞ HAK

    ÖZETİ: Davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, mahkemece her iki isteğin de kabulüne karar verilmiştir. Bu davadan önce davacı işçi feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemli bir başka dava açmış ve anılan davada işe iadeye dair karar verilmiştir. Kesinleşen işe iade karan üzerine davacı işçinin işe başlamak için başvurup başvurmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davacı işe başlamak için başvurmamışsa, işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağından fesih tarihine kadar hesaplanan ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulü gerekir. Ancak davacı işçi işe başlatılması yönünde talepte bulunmuşsa, işverence 12.1.2004 tarihinde yapılmış olan fesih ortadan kalkacağından işçinin işe başlatılıp başlatılmadığı önem kazanmaktadır. İşçinin eski işine iade edilmiş olması halinde fesih söz konusu olmadığından feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmayacaktır. İşe başlatılmama halinde ise işçinin işe başlatılmayacağının açıklandığı ya da bir aylık işe başlatma süresinin dolduğu an, fesih tarihi olarak kabul edilmeli ancak davacı temyiz yoluna başvurmadığından usuli kazanılmış hak ilkesi nazara alınarak buna göre sonuca gidilmelidir.

    DAVA: Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.9.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Kadri Karaman geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, mahkemece her iki isteğin de kabulüne karar verilmiştir. Bu davadan önce davacı işçi feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemli bir başka dava açmış ve anılan davada işe iadeye dair karar verilmiştir. Kesinleşen işe iade karan üzerine davacı işçinin işe başlamak için başvurup başvurmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davacı işe başlamak için başvurmamışsa, işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağından fesih tarihine kadar hesaplanan ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulü gerekir. Ancak davacı işçi işe başlatılması yönünde talepte bulunmuşsa, işverence 12.1.2004 tarihinde yapılmış olan fesih ortadan kalkacağından işçinin işe başlatılıp başlatılmadığı önem kazanmaktadır. İşçinin eski işine iade edilmiş olması halinde fesih söz konusu olmadığından feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmayacaktır. İşe başlatılmama halinde ise işçinin işe başlatılmayacağının açıklandığı ya da bir aylık işe başlatma süresinin dolduğu an, fesih tarihi olarak kabul edilmeli ancak davacı temyiz yoluna başvurmadığından usuli kazanılmış hak ilkesi nazara alınarak buna göre sonuca gidilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- Kabule göre ise, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı tazminata esas alınacak ücretin hatalı olarak belirlendiği noktasında itirazda bulunmuş, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamıştır. Dosya içinde bilirkişi raporunun hesap yönünden denetimine imkan veren belgeler de bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönden de eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.9.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ